Erdoğan-Putin görüşmesinin ardından: İdlib'de ne oluyor?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya lideri Vladimir Putin arasındaki görüşmeyle birlikte İdlib operasyonu askıya alındı. Yapılan anlaşmayla İdlib'de Türkiye ve Rusya denetiminde tampon bölge kurulacak.

Tulga Buğra Işık

Tahran'da yapılan Rusya-İran-Türkiye üçlü zirvesi anlaşma yapılamadan sonuçlanmıştı. Üçlü zirve sonrasında Rusya ve İran İdlib operasyonuna destek açıklarken, Türkiye "ateşkes" çağrısında bulunmuştu.

Tahran zirvesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni bir görüşme yapacağı duyuruldu. Soçi'de yapılan görüşme, İdlib harekatının askıya alınmasıyla sonuçlandı.

ANLAŞMANIN DETAYLARI

Erdoğan ve Putin arasında varılan anlaşmaya göre İdlib'de silahsızlandırılmış bölge oluşturulacak. 

Türkiye ve Rusya tarafından ortak kontrol edilecek bölge, Suriye güçleriyle İdlib'i kontrol eden cihatçıları ayıracak. Böylece İdlib'e karadan operasyon yapılması engellenecek.

Anlaşma öncesinde Türkiye'nin bölgeye askeri sevkiyat yaptığı, yüzlerce askeri aracın Suriye'ye girdiği, TSK'ya ait tankların Hama'nın kuzeyine kadar getirildiği görülmüştü.

Açıklamada tampon bölgenin konumuna dair detay verilmedi. Ancak bölgenin derinliğinin 15-20 kilometre olacağı, Halep, İdlib ve Lazkiye arasında geçiş noktalarının korunacağı söylendi.

ŞOYGU: İDLİB'E ASKERİ OPERASYON OLMAYACAK

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada İdlib'e askeri operasyon yapılmayacağını ilan etti.

Suriye ordusu haftalardır İdlib'e yapılacak büyük ölçekli bir askeri operasyona hazırlanıyordu. 

Rusya'nın geçmiş açıklamalarında İdlib'deki El Kaide varlığı operasyona gerekçe olarak gösteriliyordu. İdlib, geçmişte çatışmasızlık bölgesi ilan edilse de, IŞİD ve El Kaide bu anlaşmanın dışında tutulmuştu.

El Kaide'nin de korunmasını sağlayacak tampon bölge, 15 Ekim'de uygulanmaya konacak.

SURİYE HABERSİZ MİYDİ?

Şoygu'nun açıklamasında dikkat çekici bir noktaysa, Rus bakanın gazetecilerin sorusuna verdiği cevap oldu.

Suriye hükümetinin operasyonun askıya alınmasını kabul edip etmediği sorulan Şoygu, konunun Şam yönetimiyle gelecek saatlerde konuşulacağını söyledi.

Böylece Şoygu, İdlib'e silahsızlandırılmış bölge kurulmasının Suriye'nin izni olmadan Rusya tarafından kabul edildiğini itiraf etmiş oldu.

İDLİB KİMİN KONTROLÜNDE?

İdlib'in büyük bölümü El Kaide bağlantılı gruplar Hey'et Tahrir'uş Şam ve Türkistan İslam Partisi tarafından kontrol ediliyor. İdlib'de en az 30 bin silahlı El Kaide üyesi olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye İdlib'in önemli bölümünü kontrol eden HTŞ'yi, "terör örgütü" olarak kabul etmiyordu. İdlib harekatının yaklaşmasıyla birlikte silahlı gruplara öneriler sunan Türkiye'nin kimi talepleri HTŞ tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine Türkiye bu ayın başlarında ilk kez HTŞ'yi "terör örgütü" olarak niteledi.

İdlib'de El Kaide bağlantılı gruplar dışında Ahrar'uş Şam, Sukur'uş Şam, Nureddin ez-Zengi ve diğer ÖSO grupları bulunuyor. Bölgede toplamda 70 binin üzerinde silahlı cihatçı bulunduğu söyleniyor.

TÜRKİYE EL KAİDE'Yİ BÖLGEDEN ATABİLECEK Mİ?

Tampon bölge oluşturmayı kabul eden Türkiye, bölgedeki El Kaide üyelerinin varlığını sonlandırmak durumunda. Erdoğan ve Putin, "teröristlerle mücadelenin sürmesinde işbirliği" konusunda anlaştı.

Ancak on binlerce silahlı El Kaide üyesine ne olacağı konusu belirsizliğini koruyor. Daha önce El Nusra adıyla faaliyet gösteren El Kaide üyeleri, isim değişikliğine giderek "imaj yenilemeye" çalıştı. 

İdlib'i kontrol eden gruplarla çatışmaya girmesi beklenmeyen Türkiye, benzer bir adım atarak El Kaide üyelerini "rehabilite etmeye" çalışabilir.

Ancak İdlib'de kanlı iç çatışmalar sürerken on binlerce silahlı HTŞ üyesinin diğer örgütler altında silah altına alınmayı sorunsuzca kabul etmesi gerçekçi bir senaryo değil.

'MUHAFAZAKAR KENTLERE YERLEŞTİRİLEBİLİRLER'

Türkiye'nin üzerinde daha fazla kontrol sahip olduğu Türkistan İslam Partisi'ne dair bir iddia Asia Times tarafından ortaya atıldı.

Uygur cihatçılardan oluşan grup, Suriye'de Türkiye'nin desteğine sahip. Çin'in tepkisini çeken grubun geleceğine dair ihtimalleri sıralayan Asia Times, grup üyelerinin bireysel olarak Türkiye'ye yerleştirilebileceğini iddia ediyor.

İddiaya göre cihatçılar "Gaziantep, Tarsus ve Konya gibi muhafazakar kentlere getirilecek". 

'TÜRKİYE İÇİN BİR SINAV'

Suriye'nin Lübnan büyükelçisi Ali Abdül Kerim de El Kaide ile başa çıkma sorumluluğunun Türkiye'ye verildiğine dikkat çekerek, "Artık baskı altındalar ve bence bunu deneyecekler" dedi.

Suriyeli büyükelçi, Putin ve Erdoğan arasındaki anlaşmanın "Türkiye için bir sınav olacağını" belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak da Suriye devlet televizyonuna konuşarak "anlaşmadan memnun olduklarını" söyledi.

Türkiye'nin El Kaide'yi tasfiye edememesi durumunda operasyon yeniden masaya yatırılacak.

RUSYA NEDEN ÇEKİNDİ?

Suriye'nin askeri hazırlıklarına karşın, operasyon konusunda Rusya ve İran'ın özellikle üçlü zirve sonrası çekingen hale geldiği görüldü.

ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan gelen açıklamalarda Suriye hükümetine karşı saldırı yapılabileceğinin işaretleri verildi.

Saldırıya gerekçe olaraksa İdlib harekatında "kimyasal silah" kullanılacağı iddiası ortaya atıldı. Rusya, kimyasal provokasyonu girişiminin cihatçılar tarafından yapılacağını ifade etse de, geçmişte bu NATO üyesi ülkelerin Suriye'ye saldırmasına engel olmamıştı.

Erdoğan-Putin görüşmesi öncesinde NATO'nun Suriye yakınlarında askeri hazırlıklara başladığı, NATO gemilerinin Suriye kıyılarına yaklaştığı görüldü.

İRAN'DAN 'OPERASYONA KATILMAYACAĞIZ' AÇIKLAMASI

Görüşme öncesinde İran'dan gelen açıklama da dikkat çekmişti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi tarafından yapılan açıklamada İran'ın İdlib harekatında yer almayacağı söylendi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın geri getirdiği yaptırımlarla uğraşan İran, ekonomik sorunlar yaşıyor. İran'da yaşanan protestoların, yönetimin normalde tabanını oluşturan bölgelerde olması ve eylemlerde İran'ın Suriye ve Irak'taki faaliyetine karşı çıkılması dikkat çekiyor.

İran, İdlib harekatıyla birlikte bölgede gerilimin yükselmesinden ve yeni ekonomik yaptırımlar altında kalmaktan çekinmiş olabilir.

İdlib operasyonunun askıya alınmasıyla birlikte, İran, Rusya ve Suriye yönetimleri zaman kazanmış oldu.

ANLAŞMADAN SONRA GELEN İSRAİL SALDIRISI

İdlib konusunda anlaşmaya varılmasının hemen ardından İsrail uçakları Suriye'yi vurdu.

Rusya'ya önceden haber verilmeyen saldırıda, İsrail'in Rus uçağını kalkan olarak kullanması sonucu 15 Rus askeri yaşamını yitirdi.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman ile görüşme gerçekleştirerek, olayın tek sorumlusunun İsrail olduğunu dile getirdi.

İdlib geri adımının hemen ardından İsrail, Suriye'ye saldırı yapma becerisini ve alacağı karşılığı test etmiş oldu.

İDLİB ÜZERİNDE İSRAİL-TÜRKİYE UZLAŞISI

Dün İsrail basınında çıkan bir iddiaya göreyse Türkiye ve İsrail arasında gizli kanallarla diplomasi yürütülüyor. İlişkilerin onarılmasını amaçlayan görüşmelerde, iki ülke arasındaki ortak çıkarların en önemlisi olarak Suriye gösteriliyordu.

İsrail, Suriye yönetiminin ülkede tam kontrol sağlayacak olması sebebiyle İdlib operasyonunu istemiyordu.