Amerika, şu an pozisyonu sorgulanır halde olsa da, dünya emperyalizminin tepesinde yer alıyor.
Önemli bir olay geliştiğinde herkes hala ABD başkanının ağzına bakıyor.
Pek çok ülkede gençlerin hayallerini süslüyor.
Ama Amerika için çok önemli bir gerçeklik söz konusu: Dünyanın en eşitsizlikçi ülkelerinden birisi olması. Amerika’da toplumun önemli kısmı bolluk içinde yokluk yaşıyor.
Siyahların makus talihi bir türlü değişmiyor. Onlar her bakımdan en dezavantajlı konumdalar.
Üstelik bu durum, sosyoekonomik durumu daha iyi, eğitim düzeyi daha yüksek, orta sınıfta yer alan siyahlar için de geçerli. Yani söz konusu olan yalnızca bir yoksulluk hikayesi değil.
Hikayenin, son haftalarda sokaklara yansıdığı üzere, bir de faşizm boyutu var. Trump faktörü bunu iyice belirginleştirdi.
Orta sınıf siyahlarda bebek ölüm hızı beyazların iki katı
İyi eğitimli, orta sınıf siyah bir ailenin bebeği, aynı sınıftaki bir beyaz bebekten daha yüksek ölüm riskine sahip.
Yüksek okul okumak siyahlar için çok daha zor
Amerika’da 4 yıllık yüksek okul eğitimi sınıfsal olarak yukarı tırmanmak bakımından önemli bir kriter. Sorun şu ki düşük gelirliler bunu pek başaramazlar, başarsalar bile eğitim alabilecekleri kurumlar daha düşük nitelikli olanlardır.
Bir siyahın 4 yıllık bir yüksek okuldan mezun olabilmek için 52726 Dolar öğrenci kredisi alması gerekir. Oysa borç tutarı bir beyaz için 28006 Dolar’dır.
Amerika’daki bütün sosyal gruplarda borç miktarı zaman içinde artmıştır, ama bu durum siyahlar için özellikle geçerlidir.
Kaynak
https://www.brookings.edu/blog/social-mobility-memos/2016/10/21/6-charts...