Emisyon skandalının ardından: Dizel araçların sonu mu geliyor?

Volkswagen ile başlayan ve bütün sektöre sıçrayan emisyon krizinin dizel araçların sonunu getirebileceği öne sürülüyor.

Dış Haberler

Volkswagen tarafından üretilen araçların gerçekte saldığı zehirli gaz miktarının testlerdekinin çok üstünde olduğu ortaya çıkmıştı. Bunun ardından aradaki farkın sebebinin Volkswagen tarafından testlerde salınımı gizleyen bir yazılım geliştirilmiş olması olduğu anlaşıldı.

Ancak meselenin tek şirketle sınırlı olmadığı ve sektördeki hemen hemen tüm dizel araçlarda benzer hileler yapıldığı anlaşıldı. Hilelerin sebebiyse bu araçların gerçekte saldıkları zehirli gaz miktarının yasal sınırların 20-40 kat üzerinde olmasıydı.

ŞİRKETLER NEDEN EMİSYON TESTLERİNDE HİLE YAPIYOR?

Geçmişte dizel araçların, motorlarının daha zayıf olması sebebiyle doğaya daha az karbondioksit saldığı ve bu sebeple Avrupa Birliği tarafından desteklendiği biliniyor. Ancak zamanla daha "yeşil" ve "doğa dostu" olan dizel araçlara sunulan teşviklerden yararlanan araç üreticileri, dizel piyasasında giriştikleri rekabetle giderek daha güçlü motorlar üretiyor.

Bir yandan dizel motorlar güçlenir ve zehirli gaz salınımları artarken, bir yandan da Avrupa Birliği yasaları dizel araçlarca doğaya salınan NOx gazlarına giderek daha az izin veriyor. 1992'de "Euro 1" denen regülasyon paketi kilometre başına 0.8 gram NOx gazına izin verirken, bu rakam aşamalı olarak azalıyor ve 2008'de karar kılınan "Euro 5" ile 0.2 grama kadar düşüyor. 2014'te kabul edilen "Euro 6" ise bunu daha da aşağıya çekiyor.

Ancak Avrupa Birliği bir yandan dizel araçların gerçek salınımlarına oranla çok düşük olan bu rakamları yasalaştırırken, diğer yandan milyarlarca dolarlık gelir getiren sektörün hilelerine göz yumuyor. Çünkü dizel araçların salınımını düşürmenin gerçekçi bir yolu bulunmadığı söyleniyor. 

DİZEL ARAÇLARIN SONU MU?

Astımdan kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığa sebep olduğu bilinen NOx gazlarının mevcut miktarlarda salınımına izin verilmesi gerçekçi görülmüyor. AncakTelegraph'da yer alan 22 Eylül tarihli bir yazıda, çevre standartları ve dizel araçların gerçek performansı arasında bir köprü kurulmasının mümkün olmadığı söyleniyor.

Avrupa'da satılan yeni araçların yarısından çoğunun dizel olduğu bilinirken, bu araçların gerçek yakıt tüketiminin de testlerde görülenin üzerinde olduğu ve bu açıdan da kârlı olmadığı belirtiliyor.

Yatırım kuruluşu Bernstein da Volkswagen krizinin dizelin sonunu getirebileceğini açıklarken, krizin Avrupa'da dizelin pazar payını düşürebileceğini ve ABD'de bitireceğini duyuruyor. Denetim kuruluşlarının da bundan sonra izin verdikleri araçları daha sıkı denetleyeceklerini ve bu konuda daha "muhafazakar" olacaklarını bildiriyor.

Ancak yalnızca İngiltere'deki fabrikaların yılda 900 bin kadar dizel motor ürettikleri belirtilirken, bunların %85'inin ihrac edildiği aktarılıyor. Avrupa Birliği denetim kuruluşları, şirketlerin yasalara uymak zorunda olduğunu açıklarken, AB'nin milyar dolarlık bu pazardan nasıl bir yol haritasıyla vaz geçeceği henüz bilinmiyor.

Renault yöneticisi Carlos Ghosn, dizel araçların NOx salınımında 2019'a kadar gerçekçi bir azalma sağlanamayacağını söylerken, dizel araçlardan dolayı şimdiden binlerce insanın sağlığının bozulduğu düşünülüyor.