Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, ABD ve Başkan Barack Obama'ya karşı sert söylemi, yer yer küfürleriyle dünya gündemine oturmuş bir lider.

Ancak Duterte'nin makamındaki ilk 6 ayının, ekonomi politikaları açısından pek de "halkçı" olmadığı söyleniyor.

Bulatlat.com'dan Ronalyn V. Olea'nın haberine göre, Duterte kabinesi neoliberal siyaseti uyuşturucuyla savaş, ulusalcı retorik ve sözde solcu görünümle birlikte ilerleten popülist bir yönetim.

Başkan Duterte'nin "oligarşiye karşı" söylemlerinin "yalnızca retorik" olduğunu öne süren Olea,  Duterte'nin 10 maddelik sosyo-ekonomik ajandası ile 2017-2022 Filipin Kalkınma Planı'nın (PDP) yabancı şirketlerin ve yerel oligarkların kârlarını artırırken, halkın uzun vadeli refahının aleyhine olduğunu savunuyor.

Haberde PDP'nin ücretsiz toprak paylaşımları hakkında sessiz olduğu belirtilirken, Tarım Reformu Bakanı Rafael Mariano'nun toprak kullanımı çevrimlerine 2 yıllık moratoryum getiren düzenlemesine Duterte'nin ekonomi kurmaylarının karşı çıktığına dikkat çekiliyor.

PDP, doyurucu bir ücret artışı öngörmezken, herkes için emeklilik tasarısı da önermiyor. Duterte'nin taşrona son verme sözüne rağmen, İş ve Çalışma Bakanlığı taşeron sistemini yasallaştıran düzenlemeler peşinde.

Duterte'nin vergi reformu da, zenginlerin üzerindeki vergi yükünü azaltacak. Yeni Katma Değer Vergileri ile birlikte, asgari ücretlilerin yılda 50 dolar, yoksulluk sınırında yaşayanların ise 24 dolar daha fazla vergi vereceği hesaplanıyor.

Bunun yanında, şirket gelir vergisinin yüzde 30'dan 25'e, emlak vergisinin ise yüzde 20'den 6'ya düşeceği söyleniyor.

Haberde, "bağımsız" dış politika söylemlerine rağmen, Duterte'nin ABD ve Çin ile ticaret anlaşmaları müzakere ettiği de vurgulanıyor.