“IŞİD’le savaş: Kürt kaplanı ısırmaktan çok kükrüyor – Peşmerge artık ABD’nin hava saldırılarına bağımlı” başlığını taşıyan makale dün Independent’ta yayımlandı.

Cockburn, geçtiğimiz Haziran ayında Irak ordusunun IŞİD saldırıları karşısında dağılarak kaçmasının kamuoyunda çok ses getirdiğini, ancak aynısını yapan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) güçlerinin hiç gündeme gelmediğini yazdı. Cockburn, “... sözde daha sert ve daha iyi komuta edilen Kürdistan Bölgeel Yönetimi güçleri, Ağustos ayında Irak ordusunun Haziran’da kaçtığından da daha hızlı bir biçimde IŞİD’den kaçtı. Sincar’da yaşayan Yezidi köylüler ve Ninova’daki Hıristiyanlar, yalnızca birkaç saat önce onları kanlarının son damlasına kadar savunacaklarına söz veren Peşmerge birlikleri tarafından terk edilmiş olmaktan ötürü yakınıyordu. Bu, tarihin en utanç verici yenilgilerinden bir tanesiydi” diye devam etti.

BARZANİ KENDİNİ KANDIRDI

Barzani güçlerinin IŞİD saldırıları başladığında kendini kandırdığını savunan Cockburn, şöyle devam etti: “Irak Kürdistanı’nın Irak’ın güvenli bölgesi olduğu yanılsaması IŞİD geçtiğimiz Haziran’da Musul’u ele geçirdiğinde yara aldı. Kürt önderliği o zaman bile olanların, kendilerinin kenarda kalabileceği, hatta Araplarla Kürtler arasındaki tartışmalı bölgeleri fırsatçı bir şekilde alabilecekleri bir Sünni-Şii savaşı olduğu görüşüyle kandırdı. Ağustos’ta IŞİD neredeyse Erbil’i de ele geçireceği büyük bir taarruz başlatınca, ağır bir hata yaptıklarını anladılar. ABD ve İran yardıma koşarken, IKBY’nin yeni müttefiki Türkiye yardım edemeyecek durumdaydı.”

‘PEŞMERGE ARTIK ABD HAVA GÜCÜNE TABİ’

Cockburn, gelinen noktada Peşmerge’nin ABD’nin yapacağı hava saldırılarına tabi olduğunu söyleyerek devam etti. Sincar’ı geri almayı başaran ve bazı başarılı karşı taarruzlar gerçekleştiren Kürtlerin, Musul IŞİD’in elinde olduğu sürece güvende olmadığını yazan İngiliz gazeteci, “Peşmerge’nin ilerleyişi açısından ABD’nin hava saldırıları büyük önem taşıdı ve cepheye yapılan ziyaretlerde Peşmerge’nin ABD’nin hava gücüne tabi olduğu bariz bir şekilde görülüyor” dedi.

Cockburn yazısının sonunda Irak Kürtleri için durumun Ağustos’taki kadar kötü olmasa da hala pek parlak görünmediğini belirtti ve “Ne olursa olsun, 2008 sonrasında İrlanda’da olduğu gibi, ‘Kürt kaplanının’ vadesi artık kesin olarak doldu” diye yazdı.