Bu da Trump'ın damadı: Jared Kushner kim?

ABD’nin Ortadoğu başta olmak üzere dış politikasında önemli krizlerin arkasındaki bir isim dikkat çekiyor: Jared Kushner. Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı olan Kushner, Cemal Kaşıkçı cinayetinden Filistin barış görüşmelerine kadar pek çok kritik olayın arka planında adından söz ettiriyor.

Emre Alım

Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde arka plandaki rolüyle dikkat çeken ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner, ABD’nin Ortadoğu diplomasisinde kilit isim olarak görülüyor. Uluslararası basında aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile benzerlik kurulan Kushner, dış ilişkilerde ABD’nin “ikinci ismi” olarak anılıyor. Aynı zamanda emlak patronu olan Kushner, iki yıllık Beyaz Saray deneyiminde soruşturmalar ve başarısızlıklar kadar kritik dönemlerdeki müdahaleleriyle ön plana çıkıyor.

TRUMP’IN İZİNDEN

Donald Trump’ın magazinel haberler ile gündemden düşmeyen kızı Ivanka Trump ile evli olan Kushner, 2017 yılının başlarında ABD Başkanı başdanışmanı sıfatıyla Beyaz Saray ekibine dahil oldu.

Tıpkı Trump gibi gayrimenkul patronu olan Kushner, ilk olarak seçimlerin ardından Trump'ın bazı dünya liderleriyle yaptığı görüşmelere de katılmasıyla dikkat çekiyor. New York’un ünlü gökdelenlerinden 666 Fifth Avenue’nun sahibi olan Kushner, daha 25 yaşındayken New York Observer gazetesini satın almıştı.

Hükümet faaliyetleri, ticaret anlaşmaları ve Ortadoğu siyaseti gibi konularla ilgileneceği belirtilen Kushner’in ataması da tartışmaları beraberinde getirdi. Atamanın ABD'deki “akraba kayırma” karşıtı yasalara aykırı olduğu savunulsa da damadın “ücretsiz” hizmet sunmasının onu bu suçlamaların kapsamı dışına ittiği iddia edildi. Tabii damadın bu güçlü pozisyonunun dolayı faydalarına yasalar engel olamıyor. ABD yasaları kamu görevlilerinin, çalıştığı ya da kontrol ettiği kurumlarda akrabalarını görevlendirmesine izin vermiyor. Yasalar ayrıca hükümet görevlerinde çalışanların yaptıkları işten kâr etmesini engelliyor.

ABD SEÇİMLERİNE MÜDAHALEDE KRİTİK İSİM

Kushner adının medyaya ilk yansıması ise Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğu 2016 yılındaki seçim kampanyasına uzanıyor. Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in ofisinde yapılan aramalarda ele geçirilen ses kayıtlarında 2016 yılında Trump Tower'da Rus yetkililer ile Trump'ın damadı Kushner, oğlu Donald Trump Jr ve seçim kampanyası yöneticilerinden Paul Manafort arasındaki görüşmeler ispatlanmıştı.

Seçim kampanyasının mimarları arasındaki Kushner, Rusya'nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptığı görüşmelerden dolayı Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) soruşturmasına da takıldı. Hakkındaki iddiaların basında geniş yer bulmasının ardından ABD Kongresi’ne 11 sayfalık ifade veren Kushner, Rusya ile dört defa görüştüğünü kabul etmiş, görüşmelerde Rus yetkililerin Trump'ın kazanması durumunda onunla olumlu ilişkiler geliştirmeyi istediklerini aktarmıştı. Trump’ın oğlunun maillerinde ise Kushner ve ekibinin görüşmelerde Hillary Clinton’ın seçimleri kazanmasına engel olacak bilgileri aldığı ortaya çıkmıştı.

EN KÂRLI MÜTTEFİK: PRENS SELMAN

Kushner, ABD’nin son yıllardaki en yakın müttefiklerinden Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile de “özel bir ilişkiye” sahip. Aralarında 11 prens, 4 bakan ve onlarca patronun bulunduğu isimleri “yolsuzluk” suçlaması ile tutuklayan Prens Selman’ın, tutuklamaları ABD'den aldığı destekle gerçekleştirdiği, Kushner ile gece 4'e kadar süren toplantılar yaptığı öne sürülmüştü. Prens Selman’ın “ekonomik darbe” olarak değerlendirilen operasyonu ile yüz milyarlarca dolar sermaye aktarımı sağlanmıştı. Aktarılan kaynak ile Prens Selman’ın McKinsey’e hazırlattığı “Vizyon 2030” adlı ekonomi programının, Suudi Arabistan’ın petrole dayalı ekonomi yapısı “çeşitlendirilerek” neoliberal piyasa düzenine uyumlu hale getirmesi amaçlanıyor.

Ayrıca Kushner, ABD ile Suudi Arabistan’ın Trump'ın ifadesine göre 110 milyar doları bulan ABD tarihinin en büyük silah satışı anlaşmasında da adı en sık geçenler arasında. Henüz danışmanlık görevinin üçüncü ayında imzaladığı belirtilen anlaşmada Kushner’in ABD’nin en büyük silah şirketlerinden Lockheed Martin'i kişisel olarak aradığı ve füze savunma sisteminin fiyatını düşürmesine aracılık ettiği aktarılıyor. Suudi Arabistan’ın Yemen’e 2015 yılında başlayan askeri müdahalesinin ardından silah ticaretini artırdığı görülürken, bu alımda aslan payı ABD’ye ait.

FİLİSTİN’DE ‘EKONOMİK’ BARIŞ

Aynı zamanda yahudi olan Damat Kushner’in çok tartışılan bir diğer planı ise “aracılık” ettiği Filistin ve İsrail arasındaki barış görüşmeleri. “Yüzyılın Anlaşması” olarak duyurulan plan, Kudüs’ün tamamını İsrail’in başkenti olarak tanırken, Filistin’i ABD’nin toplayacağı 40 milyar dolar ile yenilecek yeni bir başkente taşıyacak olan iki devletli bir model üzerine kuruluyor. Kushner, “Filistinlilerin ilgisini çekeceğini” öne sürdüğü “ekonomik fayda odaklı” planını Filistin Başkanı Mahmud Abbas kabul etse de etmese de uygulayacaklarını açıklamıştı. Fazlasıyla Suudi Arabistan ve Katar gibi körfez ülkelerine dayanmasıyla eleştirilen plan “başarısızlığa mahkum” olarak yorumlanmıştı.

Nitekim tüm dünyada tartışmalara neden olan ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasında rol oynayan Kushner, eşi Ivanka Trump ile katıldığı yeni Büyükelçiliğin açılış töreni ile Filistin planına da fiilen son noktayı koymuştu. ABD’nin bu kararının ardından Ortadoğu'nun pek çok yerinde karara karşı kitlesel eylemler gerçekleşmiş, İsrail güçlerinin Filistinlilerin eylemlerine saldırıları sonucu yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti.

‘ÜCRETSİZ’ DANIŞMAN

Ortadoğu ziyaretlerini yalnızca ABD hükumeti adına gerçekleştirmediği anlaşılan Kushner’in körfez sermayesi ile kişisel bağlantıları da mevcut. Jared Kushner'in ailesinin yönettiği Kushner şirketinin, Manhattan'daki kulesi için Katar hükumetiyle finansal bağları olan Brookfield ortaklık görüşmeleri yapmıştı. Kushner geçen yıl da İsrailli sigorta şirketi sahibi Menora Mivtachim'den 30 milyon dolarlık yatırım ücreti almıştı.

Kushner'in emlak zengini olan babası ise vergi kaçırma suçundan 2005 yılında dönemin New Jersey savcısı Chris Christie tarafından hapis cezasına çarptırılmıştı. Daha sonra New Jersey Valisi olan Christie, geçen yıl Trump'ın seçim kampanyasında da görev almış ancak daha sonra bu görevden alınmıştı. Christie'nin bu görevden alınmasında, Jared Kushner'in büyük rolü olduğu belirtiliyor.

Beyaz Saray’ın “ücret ödenmeyen” danışmanları olarak sayılan Jared ve Ivanka çiftinin 2017 yılındaki gelirleri ise en az 82 milyon dolar olarak açıklandı. Kushner’in gelirini aile şirketinden ve kendisine ait çok sayıdaki emlak şirketinden elde ettiği biliniyor.

KAŞIKÇI CİNAYETİNDE ‘BİRLEŞTİRİCİ’ İSİM

Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından gündeme gelen ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde de Veliaht Prens bin Selman ile yakın olduğu bilinen Kushner’in adı sıkça yer alıyor. New York Times’ın haberine göre Trump’tan Suudi Arabistan’a destek olmasını isteyen Kushner, Kaşıkçı'nın kaybolmasının yol açtığı infialin geçici olduğunu savunarak, bu noktada Lübnan Başbakanı'nın kaçırılmasını ve Suudi Arabistan'ın Yemen'de düzenlediği hava saldırısı sonucu bir otobüsteki tüm çocuklarını ölmesinin “unutulduğunu” hatırlatıyor. Ayrıca CNN’in haberine göre Kaşıkçı olayının ardından Kushner’in Prens Selman ile Whatsapp üzerinden görüştükleri iddia edilmişti. Trump’a Suudi Arabistan ile ekonomik ilişkileri kesmemesini telkin ettiği öne sürülen Kushner, soruşturmaya ilişkin “ABD gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Suudiler de kritik önemde ortaklar" ifadelerini kullanmıştı.