Brexit tartışması sürüyor: İngiltere’den geri adım sinyali

Brexit gerçekleştiği durumda Birleşik Krallık toprağı olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınırın akıbetine ilişkin İngiltere yeni bir öneri hazırlığında. Bu öneriye AB’den olumlu yanıt gelirse tıkanan Brexit görüşmelerinde anlaşma için yeşil ışık yakılabilir.

Dış Haberler

İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasındaki 500 kilometrelik “görünmez” sınır, çatışmasız yıllardan sonra Brexit görüşmeleri nedeniyle bir kez daha sıcak tartışmaların odağında. İngiltere Başbakanı Theresa May’in tıkanan görüşmeleri ilerletecek yeni bir önerinin hazırlığını yaptığı iddiası, Brexit düğümünün çözülebileceğine yönelik beklentiyi canlandırdı.

Bloomberg’in haberine göre İngiliz hükümeti kaynaklarından gelen “yeni teklif” iddiasına, sterlinin dolar karşısında yüzde 0,7’lik yükselişi eşlik etti. İddialar henüz açıklığa kavuşturulmasa da, May’in önerisinin detaylarına ilişkin spekülasyonlar ortaya atıldı bile.

İddialara göre yeni öneride, İngiltere’nin geri adım atarak Kuzey İrlanda ile Britanya adası arasında gümrük sınırı denetimlerine kısmi izin verebileceği yer alıyor. Buna karşılık olarak İngiltere’nin AB’den talebi, Kuzey İrlanda dahil Birleşik Krallık’ın tamamının AB’nin gümrük rejiminde kalması olacak.

İngiltere, Birleşik Krallık toprağı olan Kuzey İrlanda ile arasında sınır denetimi olmasını bu zamana kadar kabul etmemiş, bunu birliğin toprak bütünlüğünün ihlal edilmesi olarak göreceğini belirtmişti.

AB liderleri ise Brexit görüşmelerinde anlaşma sağlanamaz ve İngiltere hiçbir “ayrılık” sözleşmesi yapılamadan birlikten ayrılırsa, Kuzey İrlanda’nın AB’nin gümrük birliğinde ve ortak pazarda kalmasını kırmızı çizgi olarak öne sürüyordu. Brüksel’e göre, “backstop” olarak anılan bu dayanak sağlanmadığı takdirde İrlanda’da katı sınır kontrollerinden kaçış yok. May’in yeni önerisinin bu açmazı çözebileceği ileri sürülüyor.

İRLANDA SINIRINDA TARTIŞILAN NE?

Sınır tartışmalarının odağında, Birleşik Krallık üyesi Kuzey İrlanda ile adanın geri kalanını kaplayan AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında kişilerin ve malların dolaşımının nasıl sürdürüleceği var. Bugün iki tarafında da AB üyesi ülkelerin yer aldığı sınırda ticaret ve dolaşım konusunda bir ihtilaf bulunmuyor. Hatta İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında seyahat eden birisi için ortada gözle görülür bir sınır dahi yok. 

Brexit gerçekleştiği durumda sınırın Kuzey İrlanda tarafı Birleşik Krallık yasaları çerçevesinde AB’den çıkmış olacak ve sınırın iki tarafında farklı gümrük rejimlerinin hüküm sürmesi gündeme gelebilecek. İşte Brexit görüşmelerinin en zorlu başlıklarından birisi, bu farklılığın katı bir sınır oluşturulmadan yönetilebilmesini sağlamak.

KATI SINIR DENETİMİNİ HER İKİ TARAF DA İSTEMİYOR

İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında katı bir sınırdan kasıt, güvenlik güçlerinin kontrolünü de içeren duvar, tel ya da herhangi bir fiziki sınırlamayla belirlenmiş hat oluşturulması. Bu ihtimalden iki taraf da sakınıyor. 

Bunun bir nedeni, İrlanda adasında böyle bir sınırın savaş döneminin kötü hatıralarını akıllara getirmesi ve yeni gerilimlere kaynaklık etme potansiyeli. 1998’de yapılan Hayırlı Cuma anlaşmasından önce bölgede yaşanan çatışmalarda 3 bin 600 kişi hayatını kaybetti. 20 yılın ardından bölgede katı bir sınır hattı görmeye toplumun hazır olmadığı kanaati hakim. 

Diğer bir neden ise ekonomik. İki ülke arasındaki karşılıklı ticaret hacmi yıllık 25 milyar avronun üzerinde. Sınır kontrollerinin getirilmesi durumunda dolaşımdaki aksamalar ve gecikmeler nedeniyle ticaretin tehlikeye gireceği düşünülüyor. Öte yandan her gün yaklaşık 30 bin kişi İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasındaki sınırı herhangi kontrole tabi olmadan geçebiliyor. 

Brexit görüşmelerinin iki tarafı da, katı kontrollerin olduğu bir sınırdan sakınma niyetinde olsa da henüz anlaşma sağlanmış değil.

MAY: BİRLİĞİ BÖLDÜRMEYECEĞİZ

AB liderleri, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki serbest ticaretin ve dolaşımın sürdürülmesi için Kuzey İrlanda’nın AB gümrük rejiminde kalması gerektiğini savunuyor. Bu durumda Brüksel, gümrük denetiminin İrlanda adası içerisinde değil, Kuzey İrlanda ile Büyük Britanya adası arasında gerçekleşmesini önermiş oluyor. Bunun gerekçesi olarak, İngiltere’den İrlanda Cumhuriyeti’ne yani AB sınırlarına gelecek malların AB standartlarına uygunluğunun ve gümrük vergisi ödemelerinin denetlenebilmesi gösteriliyor. 

İngiltere Başbakanı May ise bugüne kadar Kuzey İrlanda ile Büyük Britanya adası arasında gümrük denetiminin kabul edilemez olduğunu söylüyordu ve “Birleşik Krallık’ın bir bölümünün birlikten koparılmasına izin veremeyiz” diyerek kapıyı sert şekilde kapatmıştı. Yeni teklif iddiası, bu ısrardan kısmi olarak geri adım anlamına gelecek.

KUZEY İRLANDA, LONDRA DESTEĞİNİ RİSKE ATMAK İSTEMİYOR

May’in manevra yapması durumunda ikna etmesi gereken bir parti de parlamentodaki Kuzey İrlandalı ortakları olacak.

Kuzey İrlanda’nın en büyük partisi olan Demokratik Birlik Partisi (DUP), birliğin geri kalanıyla aralarına sınır çekilmesine tavizsiz şekilde karşı duruyor. Parlamentoda DUP desteğine muhtaç olan Theresa May’in manevra yapmasını zorlaştıran etmenlerden birisi de bu. Kuzey İrlanda’nın birlikte ısrar etme motivasyonu ise, yıllık yaklaşık 13 milyar doları bulan Londra desteği. Birleşik Krallık’la ilişkisinde yaşanacak bir statü değişimi, Belfast için bu desteğin riske girmesi anlamına gelecek.

May’in Brüksel’e iddia edildiği gibi bir teklif yapıp yapmayacağı, bu teklifte ne kadar uzlaşmacı davranacağı gibi konular netleştikçe, geri sayımın başladığı Brexit’in sertlik dozu da belirginleşmeye başlayacak.