Boris Johnson, İngiliz hükümetine ABD'yi örnek gösterdi

Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, yazdığı köşe yazısında hükümeti vergiler ve AB'yle olan ilişkiler üzerinden eleştirdi. Brexit'in mimarlarından biri olarak bilinen Johnson, hükümetten ABD'yi örnek almasını istedi.

Dış Haberler

İngiltere'nin eski dışişleri bakanı Boris Johnson, Telegraph gazetesindeki haftalık yazısında, Brexit'i teşvik edici söylevlerde bulunurken vergilerin artırılması önerilerini hükümetin ciddiye almaması gerektiğini söyledi.

Johnson, Başbakan Theresa May'in Brexit planı üzerine dışişleri bakanlığı görevinden istifa ettiğinden beri Telgraph'taki köşesinden İngiliz hükümetine mali politikalar ve AB'den ayrılma konusunda eleştirilerini sürdürüyor.

Daha önce, May'i İngiltere'ye “intihar yeleği” giydirmek ve patlatma mekanizmasını AB'ye vermekle suçlayan Boris Johnson, köşesinde “Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) üzerine daha fazla harcama yapmamız gerekiyor. Maliye Bakanının söz verdiği 20 milyar poundu bulmamız gerekiyor. Polis, okul ve diğer hayati kamu hizmetlerindeki yatırımlarımızı artırmamız gerekiyor ” diye yazdı.

ABD HÜKÜMETİNE ÖVGÜ

İngiltere'nin ABD'yi model alması gerektiğini söyleyen Johnson, ABD'nin "halkı özgürleştirmek ve onlara enerji vermek" amacı olan bir hükümete sahip olduğunu ileri sürdü.

Bu senenin başında May, Ulusal Sağlık Sistemi'ne 20 milyar poundluk bir ödenek ayrılması sözünü vermişti. May bu ödeneklerin daha yüksek vergiler üzerinden geleceğini söylemişti.

Johnson ayrıca, Britanya'nın milyarlarca sterlinlik demiryolu projesi olan "High Speed 2"nin tamamlanması için "birileri bunun bedelini ödemeli" diyerek Ulaştırma Bakanı Chris Grayling'i hedef aldı.

İngiltere’nin AB’yi terk etme kampanyasının baş rolünde bulunan Johnson, hükümeti Brexit konusunda net olmaya çağırdı ve 2016 referandumundan önce ekonomiye dair yapılan “tahminlerin” doğru olmadığını söyledi.

Johnson “Şimdi bu Muhafazakar hükümetin, Brexit sonrası bir Britanya'nın, girişimciliği teşvik eden, girişimcileri ve yenilikçileri ödüllendiren ve insanların kendi maaşlarını daha çok evlerine götürmeyi umut edebilecekleri mutlu ve dinamik bir ekonominin nasıl olacağını gösterme zamanıdır” diye yazdı.