Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden, İskoç tarihçi ve yazar Prof. Dr. Norman Stone, Türkiye’yi çok sevimsiz bir geleceğin beklediğini söyledi.

Die Welt gazetesinin sorularını yanıtlayan Stone, Erdoğan’ın iktidar politikasının şiddetli bir nöbet halini aldığını savunarak, “Anayasa Mahkemesi hakimlerine de görevlerinden el çektirildi. Bundan sonrası artık telefon yargısıdır: Hükümet hâkimlere nasıl karar vereceklerini bildirmek için telefona sarılır” dedi.

Türkiye’yi bir tür diktatörlük ve uzun kaos yıllarının beklediğini iddia eden Britanya yurttaşı Stone, son gelişmeleri 1908’de Osmanlı Sultanı’nın Jöntürklere karşı darbesine benzetti.

Stone, “Ama o ülkenin tekrar istikrara kavuşması yıllar sürmüştü. Sonunda, Birinci Dünya Savaşı ertesinde büyük Osmanlı İmparatorluğunun yerine küçük bir Türkiye çıkmıştı” dedi. Bugün de daha küçük bir Türkiye’nin “artık düşünülemez olmadığına” dikkat çeken Norman Stone, şunları söyledi:

Bir tür ‘Ön Kürdistan’ zaten var. ABD ve Rusya çeşitli Kürt güçlerini Suriye’deki İslamcılara karşı ve parçalanan Irak’ta da istikrarlı bir çıpa olarak destekliyor. Eğer Ruslar ve Amerikalılar oturup bir Kürt devletinin iyi olacağına karar verirse, iş o noktaya varır. Türkiye’de sevimsiz bir mesele olur, ama bu tümüyle düşünülebilir.

'DARBE GİRİŞİMİ SON DEĞİL'

15 Temmuz’daki darbe girişiminin muhtemelen son girişim olarak kalmayacağını savunan Stone, Türkiye’de önce enflasyonun sahneye çıkacağını, devlet maliyesinin sert denizlere açılacağını, yatırımcıların da ülkeye sırt çevireceğini iddia etti.

Norman Stone, turizmin yerle bir olduğu, ekonominin hızla gerilediği koşullarda siyasal sorunlar çıkacağının da altını çizdi. Erdoğan iktidarının 80 bin camiden sürekli salâlar okutmasına rağmen göründüğünden daha az istikrarlı olduğunu kabul eden Stone, şu saptamalarda da bulundu:

Toplumun sadece yarısı arkasındayken böyle aşırı bir siyaset yapmak delilik. Büyük nefret yaratıyor ve bunun uzun vadede hiç iyi sonuçları olmaz. Ayrıca bir de yeterlilik sorunu var.  Orduda, idarede ve öğrenimde, sadık kalanlar ve Erdoğan’ın da kaynaklandığı İslami Milli Görüş hareketinin ruhu orduda, idarede ve eğitim öğrenimdeki boşlukları giderek üstlenecek. Bu, ana özelliği ahmaklık olan bir tür İslam’dır. Eğitim sistemi büyük sorun yaşayacaktır, devletin ve ordunun etkinliği de aynı şekilde. Bütün bunların uzun vadede olumsuz sonuçları olacak.