'Bazı insanlara ateş etmek eğlenceli' diyen Mattis, ABD'nin yeni Savunma Bakanı oldu

'Kuduz köpek' olarak anılan ve ABD Savunma Bakanı olarak atanan James Mattis, Pentagona gönderdiği ilk mesajda, "Atacağımız her adım ordumuzun bugün ve gelecekte savaşmaya hazır olmasını temin etmeye yönelik olacaktır" ifadesini kullandı.

ABD Savunma Bakanlığı görevi Senato tarafından onaylanan James Mattis, Pentagon'a gönderdiği ilk mesajda, ABD Ordusunun "savaşmaya hazır" olacağını vurguladı.

Orgeneral rütbesindeyken ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı görevinden 2013 yılında emekliye sevk edilen Mattis, ABD'nin 45. Başkanı Donald Trump tarafından bir süre önce Savunma Bakanlığı'na aday gösterildi. Mattis'in bakanlık görevi Trump'ın yemin töreninden hemen sonra onaylandı.

Pentagona gönderdiği ilk mektupta, geri döndüğüne sevindiğini bildiren Mattis, bakanlık mensuplarıyla hizmet etmekten minnettarlık duyacağını vurguladı.

Mattis, "İstihbarat teşkilatımızla birlikte biz, ulusumuzun bekçileri ve koruyucularıyız. Ülkemizin birliği için bakanlıktaki üniformalı ve sivil çalışanları olarak sadece sizlere ve ailelerinize güveniyoruz. Sizler umumun iyiliğine adanmış, özgürlüklerini savunma konusunda asla kayıtsız kalmayan ve tüm insanlık için kararlı bir umut kaynağı olmaya devam eden bir Amerika'yı temsil ediyorsunuz. Atacağımız her adım ordumuzun bugün ve gelecekte savaşmaya hazır olmasını temin etmeye yönelik olacaktır" ifadelerini kullandı.

Dünyada hiçbir milletin dostsuz güvende olmadığına dikkati çeken Mattis, ittifakları güçlendirmek için Dışişleri Bakanlığı ile sıkı çalışacağını aktardı.

'Kuduz köpek' ve 'Savaşçı keşiş' lakaplı Mattis, 44 yıllık görev süresi sırasında ABD'nin Afganistan ve Irak işgallerinde önemli roller üstlenmişti.

Felluce'de 2004'teki kanlı çatışmaları yöneten Mattis, CNN'in haberine göre, 2005 yılında San Diego'da askerlere yaptığı konuşmada sarfettiği "Bazı insanlara ateş etmek eğlenceli" sözleri nedeniyle tepki çekmişti. ​

Mattis, ABD Kongresinde yaptığı bir konuşmada ise ABD'nin Ortadoğu'daki sorunlara yeterince müdahil olmamasının buradaki aşırıcılığın yükselmesine katkı sağladığını savunmuştu.