Türkiye, ABD'nin isteği doğrultusunda Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ile savaşa dahil olarak Suriye'yi bombalamaya başlarken, Batı basınında Türkiye'nin pozisyonuna ilişkin şüphelerin dile getirildiği haberler yapılmaya devam ediyor.

Observer'dan Martin Chulov'un haberine göre, ABD uçaklarının Deyrezzor'da öldürdüğü Ebu Sayyaf, IŞİD'in petrol kaçakçılığından sorumlu ismiydi.

Dünyanın ölümüne kadar ismini pek duymadığı bu Tunuslunun Türkiye tarafından iyi bilindiğini söyleyen Chulov, IŞİD'in kaçak petrolünün Türk aracılar tarafından piyasaya sürüldüğünü yazdı.

Bu işbirliğinin Türklerle IŞİD arasında bir ittifaka yol açtığını savunan Chulov, IŞİD'in günde tahmini 1 ila 4 milyon dolar arasında petrol geliri elde ettiğini belirtti.

Ebu Sayyaf'ın öldürüldüğü yerde ele geçirilen belgeler ve istihbarat konusunda bilgi sahibi bir Batılı yetkili, Türk yetkililerle IŞİD liderleri arasındaki doğrudan ilişkinin şimdi "reddedilemez" olduğunu vurguladı.

Yetkili, Ebu Sayyaf'ın kaldığı yerde yüzlerce flaş disk ve belge ele geçirildiğini söyledi. Yetkili, belgelerin incelenme aşamasında olduğunu, ancak şu anki incelemeyle bile Ankara ile olan ilişkilere dair sonuçlarının ortaya çıktığını belirtti.

Türkiye'nin IŞİD haricindeki silahlı gruplar arasında yaptığı ayrımın "ince" olduğunu savunan yetkili, bütün bu grupların esasında askeri olarak birbirleriyle işbirliği yaptığını kaydetti.

Haberde görüşlerine başvurulan bir IŞİD üyesi ise, örgütün sürdürülebilir bir ekonomi yaratmaktan hala uzak olduğunu, bunun için Türklere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

IŞİD üyesi, Türkiye ile IŞİD'in ortak çıkarlara sahip olduğunu, bu nedenle Ankara'nın IŞİD'e sert saldırmasını beklemediğini kaydetti.

IŞİD üyesi, aynı zamanda ABD öncülüğündeki koalisyon bombardımanlarının da IŞİD'i pek etkilemediğine dikkat çekti.