Batı destekli Suriyeli 'muhalif'ten El Kaide'ye destek

Suriye Ulusal Koalisyonu lideri Halid Hoca, İdlib'in 'birlik ruhu ve ortak mücadeleyle kurtarıldığını' söyledi, Suriye devletinin İdlib yenilgisini, "El-Kaide ve IŞİD söylemiyle" gizlemeye çalıştığını vurguladı. Oysa İdlib'i El Kaide bağlantılı grupların aldığı bir sır değil.

Haber Merkezi

El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi öncülüğündeki cihatçı koalisyonunun İdlib'i ele geçirmesinin ardından çıkan bazı haberlerle ilgili soruları cevaplayan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Hoca, rejimin İdlib yenilgisini, "El-Kaide ve IŞİD söylemiyle" gizlemeye çalıştığını savundu.

El Cezire Türk'ün haberine göre, İdlib'in alınmasıyla ilgili çıkan bazı haberlere tepki gösteren Hoca, şunları kaydetti:

Esad yönetimine bağlı haber kaynakları ve maalesef Batılı kimi yayın organları İdlib'in ortak bir operasyonla ele geçirilmesi gerçeğini örtmek için İdlib'in El Kaide örgütünün eline geçtiği, radikal unsurların etkin olduğu gibi başlıklar atıyorlar. Bu ideolojik propaganda ve dezenformasyondur. İdlib, Ahraru'ş Şam, Aksa Askerleri (Cundu'l-Aksa), Sunne Ordusu (Ceyşu's-Sunne), Feyleku'ş-Şam ve Hak Tugayı (Livau'l-Hak), Nusra Cephesi gibi gruplar, Fetih Ordusu (Ceyş'ul-Fetih) adı altında İdlib'e ortak saldırı düzenlemek amacıyla birleşti. Ortak hareket başarıyı da beraberinde getirdi.

İdlib zaferini perdelemek isteyenler olduğunu söyleyen SMDK Başkanı Hoca, sözlerini şöyle sürdürdü:

İdlib zaferini perdelemek isteyenler bu gruplar içerisinden sadece biri olan Nusra Cephesi'nin İdlib'i ele geçirdiği gibi yanlış bilgi yayarak, bu 'birlik ruhu ve ortak çalışma' gerçeğini saklamaya çalışıyor. Oysa adı geçen tüm gruplar Suriye halkının içerisinden çıkmış ve halk nezdinde tabanı olan ülkesini, evlerini, sivilleri Esad güçlerine karşı savunan gruplardır. Evet, içlerinde Suriye mücadelesine destek ve dayanışma için ülkemize gelen yabancı savaşçılar da mevcuttur ancak bu savaşçılar bu grupları yönetmemektedir. Tüm bu gruplar özbeöz Suriyelidir. Ortak amaçları da Suriye'deki Esad rejiminin düşürülmesidir. İdlib, tamamıyla Esad rejiminden kurtarılan kent olma özelliğinde. Hedefimiz diğer Suriye kentlerinin de İdlib gibi tamamen Esad rejimi, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları adlı terör gruplarından kurtarılmasıdır.

'DEVLET TERÖRÜ'
Suriye’de Esed rejiminin devlet terörü uygulayarak sorunun müsebbibi olduğunu söyleyen Hoca, şöyle konuştu:

Suriye'de sorun varsa bunun müsebbibi devlet terörü uygulayan Esad rejimidir. Esad hem IŞİD'in önünü açarak güçlendirmekte hem de şiddeti arttırarak bazı muhalifleri radikalleşmeye yönlendirmektedir. Suriye devrimi ise genel itibariyle mutedil çizgisini korumaktadır.

Hoca, ülkedeki devrimin ilk altı ayında barışçıl yöntemler kullanıldığını iddia etti. 

Hoca'nın iddiası ise doğru değil. Daha 2011 yılının Nisan ayında Banyas'ta bir ordu birliği pusuya düşürülmüştü. Time dergisine konuşan Ahrar'uş Şam militanları, grubun daha Suriye'de eylemler başlamadan önce kurulduğunu itiraf etmişti.

Öte yandan El Cezire Türk, saldırıda IŞİD'e yakın grupların olduğu itirafında da bulundu. El Cezire Türk, İdlib'i alan cihatçı koalisyonu "muhalifler" olarak nitelendirmeye devam ederek şunları belirtti:

Muhaliflerin İdlib'i almasında farklı muhalif gruplar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi büyük rol oynadı.

Muhalif grupların Cemal Maruf liderliğindeki grubu İdlib'den çıkarmasının ardından kentte birlik sağlandı.

Hatta IŞİD'e yakın olan bazı gruplar bile İdlib operasyonunda muhaliflerin yanında yer aldı.