Barış Derneği tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Bir başka 29 Kasım'da, bir başka Dünya Filistin Günü'nde, Filistin sorunu ne yazık ki güncelliğini korumaya devam ediyor. Toprakları İsrail tarafından işgal altında tutulan Filistin halkı, meşru taleplerinin karşılanması için hiçbir adım atılmadığı gibi, İsrail devletinin ve gerici güçlerinin saldırılarına giderek daha fazla maruz kalıyor.
Daha birkaç gün önce, İsrail devleti, Filistin bayrağı taşınmasını yasakladı. Bu onurlu bayrağı taşıyanlar suçlu kabul edilecek. İsrail askerlerine taş atmak bile, her ne kadar yıllardır fiilen öyle olsa da artık hukuken de İsrail askerleri tarafından öldürülme bahanesi olacak.
ABD ve AB'nin de desteği ile İsrail, işgal, yasadışı yerleşimlerin genişletilmesi, utanç duvarı ve kontrol noktaları, keyfi tutuklamalar ve suikastlar gibi uygulamalara dayanan politikalarını sürdürüyor. Bu politikalar bir bütün olarak, bütün dünyanın gözü önünde, yavaş yavaş bir soykırım uygulanması anlamına geliyor.
Gazze'deki adaletsiz abluka devam ediyor. İsrail ayrıca binlerce Filistinliyi cezaevlerinde tutmayı sürdürüyor.
Gazze, 1,8 milyon insanın barındığı bir açık hava cezaevine ya da daha doğru bir deyişle bir toplama kampına dönüşmüş durumda. Okullar, hastaneler, enerji santralleri yok edildi.
Bu koşullar altında, tıpkı geçmişte olduğu gibi, bölgedeki ilerici güçler tarafından öne sürülmüş olan talepler üzerinde ısrar etmek çok önemli olmaya devam ediyor. Bu talepler şöyle özetlenebilir: Filistin topraklarının işgaline derhal son verilmelidir. Birleşmiş Milletler'in 1967 yılında aldığı kararda yer verilen sınırlar dahilinde bağımsız bir Filistin devleti kurulmalıdır. Bu devletin başkenti Doğu Kudüs olmalıdır. İsrail güçleri Suriye sınırları içinde işgal ettikleri Golan Tepelerinden ve Lübnan sınırları içinde işgal ettikleri Şeba Çiftliklerinden çekilmelidir. Filistinli göçmenler meselesi, 194 numaralı Birleşmiş Milletler Kararı temelinde çözülmeli ve İsrail cezaevlerinde bulunan bütün Filistinliler serbest bırakılmalıdır.
Ayrıca Gazze üzerinde uygulanan ablukaya derhal son verilmelidir.
Öte yandan, ABD başta olmak üzere bazı Batılı ülkeler Filistin sorununu çözümü için sözde çaba harcamaktadır. İşin gerçeği, emperyalizmin Filistin sorununun çözümünü asla istemeyeceğidir. Emperyalizmin bölgedeki baş müttefiki İsrail, emperyalist planların önemli bir parçası olmaya devam edecektir. Bu nedenle, sorunun Filistin halkının meşru talepleri zemininde çözülmesi, emperyalizmin bölgedeki çıkarlarına uymayacaktır.
Filistin halkının özgürleşmesi mücadelesi, başta Filistin olmak üzere bölgedeki ve dünyadaki ilerici güçlerin, barışseverlerin mücadelesidir. Filistinlilerin meşru taleplerine bütün dünya halkları sahip çıkmalıdır. Filistin halkının özgürleşmesinin yolunun, emperyalizmin, başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgeye müdahalelerine son vermesinden geçtiği unutulmamalıdır.
Tarihi boyunca Barış Derneği de bu haklı mücadelenin parçası olmuştur ve gelecekte de Filistin halkının meşru taleplerine sahip çıkmaya devam edecektir.
Yaşasın Özgür Filistin
Barış Derneği"