ANALİZ | Ukrayna seçimlerine 'domuz avı’ damgası

'Ukrayna, 2014’ten bu yana çeşitli uluslardan ırkçıların yatağı hâline gelmiş durumda. Johnson’ın övgüyle bahsettiği Ukraynalı neo-Naziler, 31 Mart’ta yapılacak olan devlet başkanlığı seçimleriyle ciddi bir krize girdi.'

Emre Köse

2014’te Maidan protestolarını takiben gerçekleştirilen 'Turuncu Devrim' sonrasında Ukrayna’da yarıda kalan dekomünizasyon süreci kaldığı yerden devam ederken neo-Nazi paramiliter grupların hem iktidar ortağı hem de cuntanın gönüllü sokak bekçileri hâline geldiği görüldü.

2013 ve 2014’te AB ve NATO’ya katılma yönündeki taleplerle başlayan ve yolsuzlukla mücadele iddiasını taşıyan STK’lar ağı sayesinde Maidan protestoları başarıya ulaştı ve bunda en büyük paylardan biri de neo-Nazi sokak çetelerine aitti.

Bu gruplar, 2015’te ülkenin doğusundaki Donbas bölgesinde yaşanan şiddetli çatışmalarla birlikte orduya entegre edildi ve nihayetinde İçişleri Bakanlığı’na bağlandı.

2015 yılında Donetsk Halk Cumhuriyeti’nden bir milisi esir aldıktan çarmıha gererek diri diri yakmasıyla adından söz ettiren Azov Taburu, bunların en başında geliyor.

Yaşananların adı 'Turuncu Devrim' olarak konulsa da tüm bunlar dünya üzerindeki ırkçıların içinde bulunduğumuz yüzyıldaki en büyük başarısı oldu.

PITTSBURGH SALDIRISI VE UKRAYNA BAĞLANTISI

Nitekim, Ekim 2018’de ABD’nin Pensilvanya eyaletinin Pittsburgh kentindeki bir sinagoga düzenlenen ve 11 kişinin hayatını kaybettiği katliamdan sonra ilginç bir bilgi dolaşıma sokuldu. ABD Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) bağlı özel casus Scott Bierwirth tarafından yapılan ve Azov Taburu’nun, Güney Kaliforniya merkezli Rise Above Movement (RAM) de dâhil olmak üzere ABD merkezli ırkçı grupları eğittiği ve radikalleştirdiğine inanıldığı belirtilen suç duyurusu New York Times (NYT) gazetesinde yayımlandı. [1]

Ayrıca suç duyurusunda, RAM mensuplarının 1 Ağustos 2018’de bu yıl Almanya, Ukrayna ve İtalya’yı kapsayan geniş çaplı bir Avrupa turu düzenleyerek Azov Taburu’nun sivil kanadı Ulusal Kolordu’nun uluslararası departman sorumlusu Olena Semenyaka ile bir araya geldiği belirtiliyor.

Diğer yandan Ulusal Kolordu grubu, ABD’de alt-right hareketin önemli temsilcilerinden biri olan Counter-Currents Portal’ın şef editörü Greg Johnson’ı Kiev’de düzenlenen “Paneuropa” konferansında ağırlamıştı.

Greg Johnson, konferansta yaptığı konuşmada, “ABD ve Batı Avrupa’da işleri nasıl daha iyi hâle getirebileceğimizi öğrenmek için geldim” diyerek “gerçek sokak aktivizmine sahip” Ukraynalı neo-Nazilere övgüde bulundu.

Paneuropa konferansı Avrupa’nın dört bir yanından; Casapound, Der Dritte Weg, Alliansen — Alternativ For Norge, JN-NPD ve Ukraynalı aşırı sağcı örgütleri bir araya getirmişti.

Bu şaşırılacak bir ayrıntı değil zira Ukrayna, 2014’ten bu yana çeşitli uluslardan ırkçıların yatağı hâline gelmiş durumda. Johnson’ın övgüyle bahsettiği Ukraynalı neo-Naziler, 31 Mart’ta yapılacak olan devlet başkanlığı seçimleriyle ciddi bir krize girdi.

YULYA TİMOŞENKO VE İÇİŞLERİ BAKANI ARASINDA ANLAŞMA

Ocak ayında Strana gazetesi, Ukrayna İçişleri Bakanı Arseniy Avakov’un başkanlık seçimlerinde mevcut Devlet Bakanı Pyotr Poroşenko’nun rakibi Yulya Timoşenko’ya zaferini garantilemesi için polis ve aşırı sağcı grupların desteğini sağlayacak bir anlaşma önerdiğine ilişkin bir haber yer aldı.

Anlaşma karşılığında Avakov’un, Timoşenko’nun sandıktan zaferle çıkması hâlinde pozisyonunu koruma taahhüdü aldığı bilgisine yer verildi.

Bu bilginin dolaşıma sokulmasının ardından şubat ayında İçişleri Bakanlığı’na bağlı neo-Nazi Azov Taburu’nun sivil kanadı olan Ulusal Kolordu hareketi, Poroşenko’num seçim mitinglerini sabote etmeye dönük eylemler düzenlemeye başladı.

Bu eylemlerden en çok ses getireni, geçen hafta cumartesi günü Çerkassi’de düzenlenen Poroşenko’nun kaçtığı anın fotoğraflandığı mitingde organize edildi. Bu eylem sonrasında Ulusal Kolordu mensupları ve polis arasında şiddetli bir çatışma yaşandı.

Bu süreçte Poroşenko’dan yana saf tutan tek grup C-14 oldu. C-14, uzun zamandır ülkenin batısındaki Yahudi mezarları ve Çingene kamplarına düzenlediği saldırılarla biliniyor.

Harkov İnsan Hakları Koruma Grubu’ndan (KHPG) Halya Koynash’a göre, C-14 grubunun Ukrayna polisi ve istihbarat teşkilatıyla yakın bağları bulunuyor.[2]

Bununla beraber C-14, Nisan 2018’de Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin Brezilyalı eski gönüllülerinden Rafael Lusvarghi’yi yakalayarak Ukrayna polisine teslim etmişti. Olay, bir Facebook paylaşımıyla ortaya çıkmıştı. [3]

İçişleri Bakanı Avakov da SBU’yu (Ukrayna istihbaratı), C-14 grubuyla işbirliği yapmakla suçlamıştı.

UKROBORONPROM SKANDALI

Aslında Poroşenko’nun seçim mitinglerine yönelik sabotaj eylemleri, devlete ait savunma şirketi Ukroboronprom’da yaşanan yolsuzluk skandalına tepkiyle öne çıkıyor. Yolsuzluk vakaları, Ukrayna siyasetinin rutin gündemleri arasında yer alıyor. Ukroboronprom skandalı ve Maidan’la birlikte kurulan Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu’nu (NABU) hedef alan bu ifşaatın zamanlaması epey manidar.

Geçen haftalarda medya kuruluşu Bihus.info’dan Nashi Hroshi tarafından yapılan soruşturma, Ukrayna Ulusal Savunma Konseyi Başkan Yardımcısı ve Poroşenko’nun yakın müttefiki Oleh Hladkovskiy’in oğlu İhor’un 2015’te Rusya’dan kaçak yollarla askeri teçhizat ve yedek parça aldığı yönündeki iddiayla başlıyor. Bihus.info’ya göre İhor Hladkovskiy, bu süreçte ülkenin doğusundaki Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile işbirliğine gitti. 

Soruşturmada, Hladkovskiy’in kaçak yollarla aldığı bu teçhizat ve yedek parçaları devlete ait savunma şirketi Ukroboronprom’a, kendisi ve dostlarıyla bağlantılı özel şirketler aracılığıyla şişirilmiş fiyatlarla sattığı iddiası yer buldu.

Ukroboronprom’un da aldığı malların nereden geldiğini bildiği, ancak üstten gelen bir talimatla satın almayı kabul ettiği öne sürüldü. Soruşturmaya göre İhor Hladkovskiy ve iki ortağı, bu sayede Ukroboronprom’a en az 250 milyon grivna (9.2 milyon dolar) vurgun yaptı.

Bununla birlikte soruşturmada, yolsuzluk meselelerini izleyen NABU’nun, bu çarka dahil olan şirketlerden birini, para karşılığı 'yüksek riskli şirketler' listesinden çıkardığı ifade edildi.

MANAFORT BELGELERİNİ İFŞA EDEN İSİMDEN DEĞERLENDİRME

Ukrayna Yüksek Şurası (Rada) vekili ve eski araştırmacı gazeteci Serhiy Leşçenko da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Batı yanlısı Maidan darbesi öncesinde ABD merkezli vakıf ve düşünce kuruluşları tarafından desteklenen yolsuzlukla mücadele kampanyasının önemli figürlerinden biri olan Leşçenko, Rada’ya Poroşenko Bloku’ndan vekil olarak girdi ve şu günlerde komedyen ve medya patronu başkan adayı Vladimir Zelenskiy’i desteklediği öne sürülüyor.

Leşçenko’ya göre, Azov Taburu’nun sivil kanadı olan Ulusal Muhafızlar’ın protestoları, Avakov’un Poroşenko’nun baskısına karşı bir tepki niteliği taşıyor. Leşçenko şunu söylüyor:

“Poroşenko’nun seçimi kazanmak için sadık bir içişleri bakanına ihtiyacı var ancak Avakov sadık değil.”

Azov Taburu’nun geçen haftaki eylemleri Leşçenko’ya göre Poroşenko’yu Avakov’u görevden alma kararından caydırmak için yapıldı. Vekil, Avakov’un emrinde daha fazla araçların olduğunu dile getiriyor.

Leşçenko, Poroşenko’nun bir kez daha seçimi kazanması durumunda Avakov’u tamamen kazımaya kararlı olduğunu dile getiriyor. Dolayısıyla Avakov, şuan Poroşenko’nun yeniden seçilmesini engellemek ve rakiplerini artırma yönünde bir hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Bununla birlikte Leşçenko’ya göre, İçişleri Bakanlığı’na karşı mücadelesinde Poroşenko, istihbarat teşkilatı SBU ve başsavcılıkla ortak hareket ediyor. 

Serhiy Leşçenko, 2017 yılında eski Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili öncülüğünde düzenlenen “yolsuzluk” ve Poroşenko karşıtı mitinglerde yer aldı. Kiev’deki bazı mitingler, Ulusal Kolordu tarafından desteklendi. Leşçenko, Maidan gösterilerinin organizatörlerinden, Turuncu Devrim’in üzerinde yükseldiği yolsuzluk karşıtı faaliyetlerin merkezinde duran bir isim. 2017’de düzenlenen mitinglerden birinde, Leşçenko’nu yanı sıra Maidan darbesinin öncüsü Mustafa Nayyem ve aşırı sağcı Svoboda ve Ulusal Muhafızlar parti/örgütleri de yer almıştı.


Notlar:

[1] https://int.nyt.com/data/documenthelper/421-robert-rundo-complaint/0f1e7...

[2] http://khpg.org/en/index.php?id=1524441220

[3] https://en.hromadske.ua/posts/nationalists-caught-brazilian-citizen-who-...