Almanya'dan sert açıklamalar: 'Erdoğan'ın iyileşeceğine yönelik bir belirti yok'

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'ye yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Alman insan hakları aktivisti Peter Steudtner'in Türkiye'de tutuklanması iki NATO müttefiki Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yeni bir gerginliğe yol açtı.

Alman hükümetinde büyük rahatsızlık yaratan tutuklama sonrası Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de tatilini yarına keserek Berlin'e geri döndü. 

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Bakan Gabriel'in perşembe sabahı önce Bakanlıkta istişareler yapacağı belirtildi. Gabriel'in daha sonra da açıklama yapacağı tahmin ediliyor. Ancak Berlin'in Türkiye'ye karşı ne tür önlemler alması planladığı bilinmiyor.

Sosyal Demokrat Parti (SPD)'nin başbakan adayı Martin Schulz'e göre Gabriel Alman vatandaşlarına seyahat uyarısının seviyesi artırabilir.

Türkiye'nin Berlin'deki Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Alman aktivistin tutuklanmasının ardından istişarelerde bulunmak üzere Alman Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert de çarşamba günü yaptığı basın toplantısında "Son gelişmeler ışığında Türkiye'ye yönelik AB'nin mali yardımlarının gözden geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz" demişti.

Steudtner'in hayat arkadaşı Alman basınına yaptığı açıklamalarda terör suçlamalarının "saçma" olduğunu belirtmişti.

GABRİEL'DEN AÇIKLAMA

Gabriel düzenlediği basın toplantısında Büyükada'da gözaltına alınan 6 aktivistin tutuklanması kararını değerlendirdi. Gabriel, tutuklamaların 'önceden planlanmış'olduğunu öne sürdü.

Gabriel, tutuklanan Alman vatandaşlarının Türkiye uzmanı olmadığını ve üstüne Türkiye'de kimseyle bağlantısının olmadığı söyledi. Gabriel Türkiye ile 'diyalog' çağrısı yaparken, iki ülke arasındaki gerilimin engellenmesinin öncelikleri olduğunu öne sürdü. 

'NATO DEĞERLERİNDEN DE UZAKLAŞIYOR'

Sigmar Gabriel, "Hukuki güvencenin olmadığı bir ülkede hiç kimseye yatırım yapması tavsiyesi veremeyiz" diye konuştu.

Yapılan açıklamada "Gelecekte Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz ama tango iki kişiliktir" denildi.

Gabriel, Türkiye için "sadece Avrupa değerlerinden değil NATO değerlerinden de uzaklaşıyor" ifadelerini kullandı.

'SİYASİ BİR PARANOYADIR'

Alman basınında gerilen Türkiye - Almanya ilişkileri ve Türkiye'de tutuklanan insan hakları aktivistlerine ilişkin yorumlar öne çıkıyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi tutuklanan insan hakları aktivistleri ile ilgili şu satırlara yer verdi:

"Ankara'nın elçisi, biri Alman altı insan hakları aktivistinin tutuklanması nedeniyle Dışişlerine çağırıldı. Dışişleri Bakanı'nın tatilini yarıda kesip geri dönmesi ilk etapta dramatik görünüyor. Ancak durum ciddi ve şiddetlenmeye devam ediyor. Türk hükümeti söylem ve davranışlarında artık ölçü tanımıyor. Ülkeye seyahat eden Alman gazetecileri riske atmak, tutuklamak ve rehin almak... Alman şirketleri teröre destek vermekle suçlanıyor. Erdoğan kendisine tapanlarla ona uymayan diğerleri arasında tercih yapıyor. Ancak onları terörist ve darbecilerle bir görüyor. Bu siyasi bir paranoyadır."

'İDEOLOJİK BİR SAVAŞ'

Die Welt gazetesi Türkiye, Macaristan ve Polonya'daki yönetimlerin giderek totaliterleştiğini yazdı. Gazete ilgili haberinde şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye, Macaristan ve Polonya'da soğuk bir iç savaş hakim. Her üç ülkede de seçim zaferi kazanan hükümetler totaliterliğe kayıyor. Toplumlarını kendi hakimiyetleri altına almak, kendi anlayışları doğrultusunda kültürel değişim yaratmak ve güçlerini pekiştirmek istiyorlar, yöntemleriyle hukuk devleti, güçler ayrılığı ve demokratik değerlere zarar veriyor olsalar da. Soğuk savaş gibi soğuk iç savaş da sadece bir siyasi güç mücadelesi değil ama aynı zamanda insanların zihniyetleri için yürütülen ideolojik bir savaş. Bu yüzden bu üç ülkede çok sert bir şekilde devam ettiriliyor ve sivil toplumun taşıyıcıları da bundan kurtulamıyor." 

'ERDOĞAN’IN İYİLEŞECEĞİNE YÖNELİK BİR BELİRTİ YOK'

General Anzeiger adlı gazetede de Erdoğan yönetiminin tutumunu şöyle irdeliyor:

"Maalesef Erdoğan'ın iyileşeceğine yönelik bir belirti yok. Belki de Erdoğan, Türkiye'de tutuklu bulunan Almanları, Almanya'nın başarısız olan darbe sonrası buraya gelen Türk subayları iade edeceği zamana kadar tutmayı hesaplıyor. Ancak iş hiçbir zaman o noktaya gelmeyecek. Erdoğan sadece güç ve sertliğin dilinden anlıyor. Buradaki problem şu ki; Avrupa Birliği, Türkiye ile katılım müzakerelerini ertelerse, Erdoğan'ın hedef alarak hitap ettiği milliyetçilik daha da destek kazanacak."

'İLİŞKİLER DARMADAĞIN BİR HALE GELMİŞ DURUMDA'

Stuttgarter Zeitung, Türkiye ve Almanya arasındaki dostluğun son gelişmeler yüzünden zarar gördüğüne işaret ediyor:

"Seneler içerisinde inşa edilen, hızlı bir şekilde yıkılıyor: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tırmandırılan Almanya ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler darmadağın bir hale gelmiş durumda. Boğaziçi'ndeki ülkenin terörle mücadele ve göç konularında statejik öneminin farkında olan Alman hükümeti, geçtiğimiz aylarda işbirliği yapan bir tavırdan sözlü olarak cepheleşen bir tavıra doğru sürüklendi. Yeniden bir Alman vatandaşının şüpheli koşullarda tutuklanmasının ardından, Almanya kendisini öyle bir eşikte buldu ki sözleri eylemlerini takip etmesi gerekiyor."