Eylül ayındaki genel seçimler yaklaşırken Alman siyasetinde ''güvenlik'' vurgusu öne daha da güçlü çıkmaya başladı.
Hamburg'daki G20 Zirvesi'nde ortaya çıkan çok yönlü provokasyonların faturasının sola çıkartılmak istenmesi; geçen yıl Noel'de Alman istihbaratı denetimli Anis Amri adındaki IŞİD'linin 50'ye yakın insanı katletmesine göz yumulması; en son Hamburg'da islamcı sığınmacının bir kişiyi öldürüp, 5 kişiyi yaralaması sonrasında ''talep fazlası sığınmacıların sınır dışını'' kolaylaştırmak için sömürülmesi, kamuoyunda güvenlik merkezli politikaların daha fazla "istenilir" olmasına yol açtı.
Temel insan hakları ve mevcut anayasadaki yurttaş hakları ile uyumsuz pek çok yeni ''güvenlik önlemi'' devreye sokuluyor.
Bu "önlem"lerden en sonuncusu, Berlin Ana Garı'na yerleştirilen ''yüz okuma sistemi'' oldu. Pilot proje olarak yürürlüğe sokulan sistemin adı ''Güney Kavşağı Projesi'' olarak basına takdim edildi.
İçişleri Bakanı Thomas de Maziere'nin basına tanıttığı ''yüz okuma sistemi'' için sözde gönüllü olanarak yalnızca 275 kişinin yüz bilgileri videolara işlenmiş. Bu bilgiler üzerinden sözü geçen kişilerin denetlenmesi hedefleniyor.
'DAHA FAZLA GÜVENLİK' POLİTİKALARININ İKİ AMACI
''Daha fazla güvenlik'' mottolu politikaların öne çıkan iki amacı bulunuyor.
Bir, ülkede yaşanan şiddet olaylarının ''yanlış sığınmacı politikasının faturası olarak Almanya'ya döndüğü''nü savunan şovenist sağın elindeki malzemeyi almak; iki, ''daha fazla güvenlik'' ambalajı altında sol ve ilerici hareketlere kalıcı darbeler indirmek.
Yurttaş hakları koruma dernekleri, sol siyasetçiler ve hukukçuların karşı çıktığı proje ile, kitlesel gözetim/denetim sistemlerinin Almanya'da yaygınlaştırılması hedefleniyor.
JUNGE WELT: TERÖRÜN YÜZÜ ÇOKTUR
Sol Parti milletvekili Ulla Jelpke, ''Kamusal alanlardaki video gözetleme sistemleri kişisel bilgi güvenliği ile çelişmektedir'' diye açıklama yaptı.
''Digitalcourage'' derneğinden Friedman Ebelt, ''Güney Kavşağı Projesi yanlış çözümdür. Bu sistemi kullanan Londra da daha güvenli hale gelmedi'' diyerek tepkisini ifade etti.
Alman Avukatlar Birliği (DAV) Başkanı Ulrich Schellenberg yaptığı açıklamada, sözü geçen projenin yurttaş hakları bağlamında Alman Anayasası ile çelişkili olduğunu açıkladı.
Konuyu manşetine taşıyan sosyalist Junge Welt gazetesi, İçişleri Bakanı Thomas de Maizire'nin üç açılı fotoğrafınının üzerine ''Terörün yüzü çoktur'' cümlesini yerleştirdi.