Almanya'da heykel tartışması: Komünistlerden Marx istismarına karşı eylem

Karl Marx’ın 200. doğum günü, doğduğu yer olan Almanya’nın Trier kentinde kutlandı. Çin’in hediye ettiği Marx heykelinin açılışına Neo-Nazi örgütlerden protesto gecikmedi. Komünistlerse Marx’ın düzen güçlerince istismar edilmesini gündeme taşıdı.

soL HD


Marx’ın doğduğu evde başlayan kutlama etkinliklerinde ilk olarak filozofun doğum belgesi okundu. Marx’ın bazı akrabaları da 200. doğum günü kutlamalarındaydı. Düşünürün torununun torunu Frédérique Longuet-Marx da Paris’ten gelerek, Marx’ın hayatının ilk 17 yılını geçirdiği Trier’deki etkinliklerde yer aldı.

Etkinlikler kapsamında, 200. doğum gününe ithafen Çin hükümetinin Marx’ın doğduğu kent olan Trier'e hediye ettiği heykelin de açılışı yapıldı. Heykel, Çinli sanatçı Wu Weishan tarafından yapıldı ve 5,5 metre yüksekliğinde.

Heykel, Trier’in merkezinde yer alan Simeonstift Meydanı’nda, Marx’ın doğduğu evin karşısına yerleştirildi.

Karl Marx, Trier kentinde 1818 yılında doğmuş ve üniversitede okumak için ayrılana dek burada yaşamıştı.

NEO-NAZİLER VE KOMÜNİSTLER KARŞI KARŞIYA

Heykele ve kutlamalara, etkinliklerin duyurulmasının hemen ardından Neo-Nazi partilerce tepki gösterilmiş ve etkinliklerin iptal edilmesi istenmişti. Yerel polis temsilcileri heykel açılışının ve etkinliklerin iptal edilmeyeceğini duyurmuştu.

Heykelin açılacağı gün faşist gruplar protesto için çağrılar yaptı. Sağcılara karşılık olarak komünistler de eylem düzenledi.

Protesto düzenleyenler arasında yer alan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (Alternativ für Deutschland) partisi, Marx’ın heykelinin dikilmesinin utanç kaynağı olduğunu savundu. Marx’ın düşüncesinin 19. yüzyıldan kalma olduğunu iddia eden faşist gruba mensup konuşmacı, komünizmin tarihin çöplüğüne ait olduğunu ileri sürdü.

Aşırı sağcıların hedefinde Çin hükümeti de vardı. Çin’in anti-demokratik uygulamalara imza attığını savunarak komünizmi hedef alan faşist grup, heykelin kaldırılmasını istedi.

‘MARX İSTİSMARINA GEÇİT YOK’

Komünist ve sol grupların hedefinde ise faşistlerin anti-komünist eylemleri ve burjuva yönetimlerin Marx’ın doğum gününü istismar etme çabası vardı.

Sol Parti ve Alman Komünist Partisi'nin (DKP) üyelerinin de aralarında bulunduğu bir topluluk "Kapitalizm ve  sömürüye karşı bir sembol" mottosuyla eylem yaptı.

Alman Komünist Partisi üyeleri, Marx heykelinin dikilmesi bağlamında Çin ve Alman devletlerinin girişimlerini gündeme getirerek, Marx’ın doğum gününün kapitalizm yanlılarınca istismar edilmesine karşı uyarıda bulundu.

Bir DKP üyesi yaptığı konuşmada, burjuva ideolojisinin en büyük gücünün, muhalefeti de kendi sisteminin bir parçası haline getirmesi olduğunu belirterek, Marx’ın mirasının ticari ve kültürel olarak sömürülmesinin bunun en güncel örneği olduğunun altını çizdi.

Faşistlerin insan hakları konusunda görüş bildirmesini ‘saçmalık’ olarak niteleyen DKP üyesi şunları söyledi:

“Bu tarihi günü kendi çıkarları için kullanmaya çalışan sadece burjuva-demokratik kanat değil. Çin hükümetini ‘anti-demokratik’ olduğu gerekçesiyle protesto eden AfD’nin halktan ve insan haklarından yana pozisyon aldığını düşünmek saçmalıktır. Kapitalizmin yeni otoriter yönetimlerle sürdürülmesini isteyen de bizzat sağcılardı. Çin’deki uygulamalar Marx ve Engels’in öğretilerini karalamak için gündeme getiriliyor. Oysa asıl insan hakkı ihlalleri kapitalist ülkelerde yaşanıyor.”