Almanya savaşa hazırlanıyor

Almanya, IŞİD'i gerekçe göstererek Suriye ve Irak'a müdahaleye hazırlanıyor.

Dış Haberler

Başbakan Angela Merkel'in temsil ettiği koalisyon hükümeti IŞİD'i gerekçe göstererek Suriye savaşına katılmaya hazırlanıyor. 

Merkel ile Hollande arasında Çarşamba günü gerçekleşen görüşmede Merkel Fransa'ya destek vereceklerini, IŞİD'le mücadelede Federal Ordu'nun da yer alacağını açıklamıştı. Bu karar gereği, Alman ordusuna ait Tornado tipi keşif uçakları ile bir savaş gemisinin hazırlanacağını kamuoyu ile paylaştı.

Muhalefet partileri arasında ''kuşku'' ile karşılanan bu kararın meşruiyet zemininin sağlanabilmesi ve olası mahkemenin durdurma yetkisinin önünün şimdiden alınabilmesi için Merkel hükümeti üç ayağı olan bir gerekçelendirme çabası içine girdi.

ÜÇ MADDEDE MEŞRULAŞTIRMA
Merkel hükümeti, Suriye savaşına emperyalist müdahalesini gerekçelenedirebilmek için üç dayanağa başvuracağını açıkladı.

Birincisi, kendini savunma hakkı gerekçe gösterilerek, ''sistemin kollektif güvenliği'' adına uluslararası terörizmle mücadele edilmesi gerektiği ileri sürülüyor.

İkincisi, Birleşmiş Milletler'in 20 Kasım'da 2249 sayılı kararı öne sürülerek, Fransa ile ''dayanışma'' gösterilmesinin zorunluluğu iddia ediliyor.

Üçüncü nokta ise, Avrupa Birliği İçtüzüğünün 42. maddesinin 7. bendi gereği üye ülkenin savunulması dillendiriliyor.

MUHALEFETTEN YARIM AĞIZ İTİRAZ
Yeşiller Dış İlişkiler Sözcüsü Jürgen Tritten, uluslararası terörizmle mücadelenin gereğine her ne kadar inansalar da, Federal Ordu'nun Suriye savaşına dahil olmasının ''hukukî'' zemininin olmadığını açıkladı. 

Sol Parti Genel Başkanı Bernd Riexinger ise, Almanya'nın IŞİD ile mücadelesinin ülkenin iç güvenliğini tehlike altına sokacağını gerekçe göstererek, sözü geçen kararı ''inceleme altına'' alacaklarını söyledi.

Emperyalist Almanya'nın Peşmergelerin eğitimi ve donatılması konusunda herhangi bir sorunla karşılaşmamasına karşın, 10 yıl önce Afganistan konusunda dönemin Hür Demokrat Partisi FDP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu üzerine mahkeme başkanı, ''sistemin kollektif güvenliği'' kavramından yalnızca BM ve NATO'nun sorumlu olduğununu belirtmişti.

Merkel hükümeti benzer bir mahkeme süreci yaşamak istemediği için Suriye'ye yönelik emperyalist politikasını hukikî olarak da meşrulaştırmak istiyor.