Afrika'da 'Çin hayaleti' geziyor: Madencilik, ticaret, askeri üsler...

Çin yönetimi Afrika'ya uzun süredir olan ilgisini 2015'ten sonra daha da artırdı. Çinli şirketler Afrika'da madencilikten liman işletmelerine pek çok alanda faaliyet yürütüyor. Kıtada askeri üs kuran Çin, kültür ve diğer alanlarda da etki kurmaya çalışıyor.

Tulga Buğra Işık

2015 yılının Aralık ayında Afrika ile ilişkilere dair konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, “gerçek kazan-kazan dönemi başladı” diyerek Çin’in 60 milyar dolar ilave yatırım yapacağını duyurdu. Yeni yatırımların kapsamlı altyapı projelerine harcanacağı ve “yerel iktisadi kapasiteyi artırmayı” hedeflediği ilan edildi. 

Yabancı yatırımları takip eden fDi Intelligence'ın verilerine göre 2016’da sene başından Eylül ayına kadar Çinli şirketlerin Afrika’daki yatırımları 14 milyar doları geçti.

'PETROLLE BAŞLADILAR, ARTIK BAŞKA ŞEYLERE DE İLGİ DUYUYORLAR'

Buna karşın Çin’in Afrika’ya ilgisi yeni değil. Çin yönetimi, geçmişte de Batı tarafından izole edilmek istenen Afrika ülkeleriyle yakın ilişki geliştirmeye çalıştı.

Çin, 1995 yılında ABD tarafından “terörü desteklemekle” suçlanan ve ambargo uygulanmak istenen Sudan ile aynı yıl petrol anlaşması imzalamıştı. Sonraki yıllarda Sudan petrolüne yatırımlarını artıran Çin, ülkenin petrol endüstrisinin yüzde 75’ini kontrol eder hale geldi.

Sudan Dışişleri Bakanı İbrahim Gandur, “Çin’in Afrika’da ilk yatırım deneyimi Sudan olmuştu. Petrolle başladılar, ancak artık ticaret, madencilik ve inşaata da ilgi duyuyorlar” diyerek, ülkedeki Çin varlığını anlatıyor.

Liman kenti Port Sudan’ın, Çin’in gelecek ticaret planlarında önemli rol oynayacağı öngörülüyor.

LİMANLARA VE MADENLERE ÖZEL ÖNEM

Çin’in Afrika limanlarına ve kıtadaki yeraltı kaynaklarına özel önem verdiği biliniyor. Afrika’da Çin için önemi yüksek olan petrol, bakır, kobalt ve demir gibi kaynaklar bulunuyor.

Enerjiye büyük yatırımlar yapan Çin’in bu sektörde kullanılması sebebiyle özellikle kobalt madenlerine yöneldiği ve Kongo başta olmak üzere Afrika’nın pek çok yerinde milyarlarca dolar karşılığında kobalt madenleri satın aldığı ve işlettiği görülüyor.

Çin, Angola, Nijerya ve Sudan’dan petrol, Zambiya ve Kongo’dan bakır, Namibya’dan uranyum alıyor.

AFRİKA'DA ÇİN LOJİSTİK AĞI

Afrika'nın pek çok bölgesinde liman satın almaları gerçekleştiren Çin, kendi lojistik ağını inşa etmek için kapsamlı yatırımlar yapıyor.

Tanzanya'nın Bagamoyo köyüne 10 milyar dolara liman inşa edilmesi planlanıyor. Çin'in Afrika'daki lojistiği için önem taşıyacak bu liman, tamamlanması durumunda Afrika'nın en büyük limanı olacak.

2014 yılında tamamlanan 1300 kilometreden uzun Benguela demiryolu ve yine Çin desteğiyle inşa edilen 1860 kilometrelik Tazara demiryolu, Afrika içerisinde Çin yatırımlarının önünü açıyor.

Demiryolu ve liman inşaatları için ağır sanayi yatırımları da yapan Çin, Angola'nın Lobito limanı ile Tanzanya ve Kenya'daki limanları karadan bağlamaya çalışıyor.

ABD İLE GERİLİMDEN SONRA AFRİKA'YA YÖNELİŞ

ABD merkezli China Africa Research Initiative’e (“Çin Afrika Araştırma İnisiyatifi) göre 2000 yılında yalnızca 10 milyar dolar olan Çin-Afrika ticaretinin, 2014 yılında 220 milyar dolara ulaştığı kaydediliyor. Trademap'e göreyse bu hacim 2017 yılında 166 milyar dolar oldu.

Ancak Çin'in bölge hükümetleriyle yaptığı kimi anlaşmaların şeffaf olmaması sebebiyle kesin rakam bilinmiyor. Çin Kuşak ve Yol kapsamında yaptığı pek çok projenin maliyetini açıklamıyor.

Çin yönetimi ABD ile ticaret geriliminden sonra Afrika ile işbirliğini artıracak adımlar attı. Son düzenlenen Afrika-Çin Ticaret Forumu'nda yapılan anlaşmalarla Çin'in Afrika'daki varlığı artırılması güvenceye alındı.

'ÇİN AFRİKA'YI DÜŞÜK RİSKLİ DENEMELER İÇİN KULLANDI' 

Buna karşın Çin’in Afrika’ya ilgisi maden kaynakları ve ticaretle de sınırlı değil. Çin’in Afrika’daki faaliyetine dair araştırmalar yapan Howard French, “Afrika Çin’in pek çok şeyi düşük riskli bir ortamda deneyebilmesi için ortam sağladı” diyor.

French, “Afrika şimdi çok daha büyük ölçeği ve stratejik önemi bulunan fikirler için atölye olarak kullanıldı” diyerek, Çin’in kıtadaki faaliyetlerinin çeşitliliğine dikkat çekiyor.

ABD’nin Afrika’ya yaptığı yatırımların yüzde 66’sı madenciliğe ayrılırken, Çin yatırımların yalnızca yüzde 28’i bu alana yatırılıyor.

YAKIN HÜKÜMETLERE MİLYARLARCA DOLAR

Çin, bölgede Etiyopya, Sierra Leone, Cibuti gibi çok yakın ilişki kurduğu yönetimlere milyarlarca dolar aktarıyor. Bu hükümetlere ayrılan para, büyük oranda denetimsiz durumda.

Konumu sebebiyle önem taşıyan Etiyopya’nın 2000 yılından beri Çin’den 12.3 milyar doların üzerinde yatırım aldığı bildiriliyor.

ÇİN ETKİSİ EĞİTİM VE KÜLTÜR'DE DE VAR

Kıtada kültürel etki de yaratmak isteyen Çin eğitim alanında da büyük harcamalar yapıyor. Afrika’da 38 ülkede 48 Konfüçyüs Enstitüsü, 15 ülkede 27 Konfüçyüs Sınıfı bulunuyor.

2015 yılında Çin’deki Afrikalı öğrencilerin sayısı 60 bine ulaştı, sonrasında bu sayı artmayı sürdürdü.

AFRİKA'DA ÇİN ASKERİ ÜSSÜ

Pek çok Afrika ülkesiyle kapsamlı ekonomik ilişkiler kuran ve kıtada çok sayıda satın alma gerçekleştiren Çin, ülke dışındaki ilk resmi üssünü Afrika’nın Cibuti ülkesinde kurmuştu.

Cibuti’deki askeri üs, Çin haber ajansı Xinhua tarafından “destek üssü” olarak tanımlanırken, üssün, “Afrika ve Batı Asya’ya barış gücü ve insani yardım sağlama” gibi amaçlarla kullanılacağı savunuldu.

'ÇİNLİ ŞİRKETLERİ KORUMAK ACİL BİR GÖREV'

Xinhua’ya göre Cibuti’deki üs “askeri işbirliği, ortak tatbikatlar, kurtarılmaya ve korunmaya ihtiyacı olan Çinlilere yardımcı olunması ve uluslararası stratejik deniz yollarının güvenliğinin sağlanması” gibi amaçlarla da kullanılacak.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, üssün varlığının “Çin’in deniz aşırı yerlerde artan çıkarlarını korumaya” yardımcı olacağını belirtti. Vang Yi, dünyanın her yerinde toplamda 30 bin Çinli şirket bulunduğunu ve bunları korumanın “Çin diplomasisi için acil bir görev olduğunu” söyledi.

Çin’in üs kurduğu sırada yalnızca Cibuti’deki limanlara ve ilgili altyapıya yaptığı yatırımın 15 milyar dolara yaklaştığı bildiriliyor.

SİERRA LEONE'DE SEÇİMLERE DOĞRUDAN MÜDAHALE

Çin’in Afrika’daki müdahaleleri yatırımlar ve askeri faaliyetle sınırlı değil. Sierra Leone’de bu yıl gerçekleşen seçimlere Çin’in doğrudan müdahale ederek iktidardaki Tüm Halkın Kongresi (APC) partisini destekledi.

APC üniformaları giyen Çinlilerin, partiye oy toplamak için doğrudan çalışma yaptıkları görüldü.

Ülkede altyapı başta olmak üzere pek çok alanda faaliyet yürüten Çin’in, 318 milyon dolar finansmanla havalimanı inşa ettiği de biliniyor. Çin yönetimi, yatırımlarını korumak için anlaşma yapabildiği hükümetleri iktidarda tutmaya çalışıyor.

ÇİN'İN BİR PLANI VAR MI?

Tüm bunlara karşın Çinli akademisyen Minşin Pei, Çin'in Afrika için bir planı olduğunu kabul etmiyor. Minşin Pei, "Afrika'da Çin'in yaptıklarına baktığınızda tutarlılık değil, kaos görüyorsunuz" diyor. 

Çinli akademisyen Mombasa'dan Nairobi'ye giden 4 milyar dolarlık demiryolu hattının Çin'in değil, Kenya'nın fikri olduğunu söyleyerek, bunun Çin'in bölge için bir planı olmadığını gösterdiğini söylüyor.

Söz konusu demiryolu hattı Uganda'ya, hatta Ruanda'ya uzatılabilecek olsa da, Minşin Pei'ye göre Çinli şirketler "fırsatçılık" yaparak planı üstlendi. Ancak bu durum Çin yatırımlarının bir "tutarlılığı" olmadığını ortaya koydu.

Çin yönetimi, Afrika dışında da altyapı yatırımlarını plansızca yapmakla ve ülkeleri kaldıramayacakları borç yükleriyle karşı karşıya bırakmakla suçlanıyor.

AFRİKA'DA PAZAR SAVAŞI

Afrika Kalkınma Bankası'na göre Afrika'nın altyapısı için yılda 130-170 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Africa50 altyapı fonunun raporuna göre gerçekte yapılan yıllık yatırım bu rakamın 68-108 milyar dolar altında kalıyor.

Afrika'da Çin görece yeni bir aktör. ABD ve Avrupa ülkeleri uzun süredir kıtada kapsamlı yatırımlar gerçekleştiriyor ve askeri müdahalelerde bulunuyor.

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Afrika'da askeri üsleri bulunuyor.