ABD'nin tedarik zinciri hedef alınırken: 'Yeni hedef daha ucuz emek olmalı'

ABD'nin Çin'e yönelik en büyük ek tarifelerinin ardından Çin'in misillemesi merak edilirken, ABD'li şirketlerin dayandığı tedarik zincirinin bozulması tartışılıyor. Çin'in 'caydırıcı' hamlesine karşı ABD'li şirketlerin gözlerini 'alternatif tedarikçi ülkelere' dikmesi savunulurken, tedarik zincirinin halkalarında hangi ülkenin emekçilerinin daha…

Emre Alım

ABD Başkanı Donald Trump’ın görevine başladığı 2016 yılından bu yana savunduğu “ticaret politikasında” en büyük hamle geçtiğimiz gün Çin’e karşı yeni gümrük vergilerinin onaylanmasıyla gerçekleşti. Çin’den ithal edilen 200 milyar dolar değerindeki ürüne getirilen yüzde 10 ek gümrük vergisi, ABD ile Çin’in arasındaki ticaret görüşmelerinin yeniden başlaması beklenirken geldi.

ÇİN EKONOMİSİNİ YAVAŞLATACAK HAMLE

24 Eylül’de yürürlüğe girecek yüzde 10’luk yeni ek vergilendirme sonucunda tarifelerin yıl sonuna kadar yüzde 25’i bulması bekleniyor. Bu, Çin ekonomisinin gelecek yılki büyüme hızında yüzde 0,8 civarında azalma demek. Vergilerin aşamalı artışıyla birlikte ABD şirketlerinin tedarik zincirlerini düzenlemelerine olanak tanınacak. ABD'nin sadece tüketim mallarında değil, pek çok sanayi mamulün üretiminde kullanılan girdi, ara mallarında da Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinden yüksek miktarda ithalat yapıyor. En bilinen ve çarpıcı örneği Apple ürünleri olmak üzere "tedarik zinciri" ya da "değer zinciri" olarak adlandırılan mekanizmayla üretimin bir bölümü emekgücünün ucuz olduğu ya da hammadde sahibi ülkelerde gerçekleştiriliyor. 1990'lı yıllarda globalleşme olarak adlandırılan süreçte uluslararası sermayenin en temel yönelimi "üretimin parçalanması" olmuş, tek bir ürünün çeşitli parçaları farklı ülkelerde üretilmesi ve işlem görmesi konusunda büyük bir "karmaşıklaşma" yaşanmıştı. Söz konusu süreç tamamen firma karı odaklı olduğu için aynı parçanın değişik işlemler için birden fazla ülkeyi gezmesi, nihai montajı başka ülkede yapılıp ara işlemler için birçok ülke dolaşıp en sonunda üretimin en büyük bölümünün yapıldığı ülkede satılması gibi sonuçlar da ortaya çıkmıştı. Bugün ABD'nin merkezinde durduğu ticaret geriliminin odak noktalarından biri de artan rekabet, az gelişmiş ekonomilerin entegrasyon düzeyindeki artış, karlılıkları artırma arayışı gibi nedenlerle "değer zinciri" ya da "üretimin parçalanması"nın yarattığı sorunlar.

Çin Komünist Partisi’nin yayınlarından Global Times Çin’in misilleme olarak “en elverişli ve güçlü yolu seçeceği” belirtilirken, “Amerika’nın acısını daha da kötü kılacak güzel bir karşı saldırı bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

'ABD'Lİ ŞİRKETLERİN TEDARİK ZİNCİRİ KESİLMELİ'

Gümrük vergilerine karşılıklı artırımlar ile cevap veren Çin’in, yeni tarifelerin ardından ABD’yi daha “caydırıcı” adımlar atmaya zorlaması bekleniyor. Çin’in uluslararası finans alanındaki isimlerinden eski maliye bakanı Lou Jiwei, ABD’nin son hamlesinin ardından yaptığı açıklamada gümrük kabul işlemlerinin azaltılıp, denetimleri sıkılaştırarak ABD’li şirketler üzerindeki baskıyı arttırmayı önerdi. Aynı gün resmi bir gazetede yer alan değerlendirmenin ABD’nin artan baskılarına karşı daha ağır tedbirleri savunması dikkat çekti.

Lou’ya göre Pekin’in ticari gerilimde bir sonraki adımı “ABD’nin muazzam büyüklükteki imalat sanayinin dayandığı tedarik zincirini bozmak” olmalı. Bu şekilde ABD ile ihracata uygulanan kısıtlamalar, ihracatta da işletilecek. Ticaret müzakerelerine giderken Çin’in misillemeler dışında hangi adımları atacağı ise henüz yetkililer tarafından teyit edilmiş değil.

GÜMRÜK VE DENETİM İŞLEMLERİ ARTIRILIYOR

Çin ve Şangay’da yer alan ABD’li ticaret kuruluşlarının geçtiğimiz hafta düzenlediği, 430’dan fazla ABD’li şirketin katıldığı ankette, katılımcıların yüzde 52,1’i Çinli yetkililerin gümrük işlemlerini yavaşlatırken, denetimleri ve bürokratik işlemleri artırdığını söyledi.

ABD’nin Çin’e karşı daha önceki hamlelerinde bunu öngördüğü ve "gözü kara" davrandığı değerlendirmesi yapılıyor. Trump hükümetinin ikinci tarife paketinde Çin’in bulunduğu tedarik zinciri hedef alınmış, özellikle düşük teknolojili, emek-yoğun bazı ara mallarının ihracatına da ek vergiler getirilmişti. Tedarik zinciri ağının merkezindeki ülkelerden Çin’e yönelik bu hamle, ABD’nin emekgücünün Çin'den de ucuz olduğu alternatif tedarikçi ülkelere yönelmeyi hedefleyen bir “restorasyona” hazırlandığı iddialarını gündeme getirdi.

'YENİ TEDARİK ÜSSÜ KAROLAYNA DEĞİL VİETNAM OLMALI'

Trump yönetiminin ABD’li şirketlere sürekli olarak yinelediği “ülkenize geri dönün” çağrısının milliyetçi retoriğin ötesinde böyle bir anlam da taşıdığı tahmin ediliyor. ABD'nin, Vietnam, Kamboçya, Bangladeş gibi özellikle hazır giyim başta olmak üzere dayanıksız tüketim malları gibi daha düşük teknolojili, emek-yoğun sektörlerde öne çıkan ülkeleri doğrudan "tedarikçisi" haline getirme politikası izlediği, Çin dolayımını bertaraf etmeye çalıştığı görülüyor. Çin, son yıllardaki ücret artışlarıyla birlikte sözü edilen sektörlerde Vietnam, Kamboçya gibi ülkelerde üretim yaptırmaya yönelmişti. "Tedarik zinciri"ni Çin dolayımından çıkarmak ve Çin'e bağımlılığını azaltmak isteyen ABD’nin bu yöndeki hamlelerini hızlandırdığı görülüyor. Patronların iştahını kabartan ucuz emek gibi maliyet düşürücü başlıklarda Çin ile yarışması mümkün olmayan ABD’nin "alternatif tedarikçilere” daha fazla yöneleceği anlaşılıyor. 

Çin’in karşı hamlesinin beklendiği günlerde Bloomberg’de yayınlanan değerlendirmede Apple gibi üretiminin önemli bir kısmını Çin’de gerçekleştiren firmalara tedarik zincirlerini Vietnam, Güney Afrika gibi ülkelere kaydırması tavsiye ediliyor. Samsung’un Vietnam’daki faaliyetlerini örnek gösteren yazı, nihai üretim için elverişli olmasa da Çin ihracatının dayandığı noktanın elektronik olduğunu hatırlatarak yeni tedarik ağlarına işaret ediyor. “Çin'den yapılan ithalatta birinci alternatifi Kuzey Karolayna değil, Meksika, Vietnam ve Güney Afrika gibi ülkelerdir” ifadelerine yer veren yazı Çin’e bağımlılığı azaltmak amacıyla uygulanan korumacı politikaların, bu noktalardan yapılacak ithalatı da engellediğini belirtiyor.

Daha önceki örneklerde de görüldüğü gibi iki ülke arasındaki çekişmenin en belirgin olduğu teknoloji ürünlerinde dahi “esneklikler” mevcut. ABD hükümetinin yasağı nedeniyle ana faaliyetlerini durduran Netaş'ın Çinli ortağı ZTE'nin kurtarılması için harekete geçen Trump, Çin lideri Şi ile görüşmüş ve Ticaret Bakanlığı'na bu konuda talimat vermişti.

'ÜLKE' FARKLI SORUN AYNI

Benzer bir tedarik ağı sorununu Brexit süreci ile tartışan İngiltere, sanayi üretimindeki tedarik zincirinde oluşması beklenen kırılmalara odaklanıyor. Avrupa pazarından kopmanın muhasebesi sürerken, İngiltere’nin dolandığı “değer zincirinin” kendisi sorgulanır durumda.