AB zirvesinin ilk gününe sığınmacı krizi damga vurdu

AB zirvesinin ilk gününe sığınmacı sorunu damgasını vurdu. Brexit ikinci planda kaldı. Zirvenin ikinci günü olan bugün, Avro bölgesine dahil olan ülkelerin katılımıyla, AB 27 toplantısı gerçekleşiyor. AB 27 toplantısının gündemleri arasında AB bütçesi, Avrupa İstikrar Mekanizması'nın reforme edilmesi ve Brexit konuları öne çıkıyor.

Dış Haberler

Avrupa hükümetlerinin liderleri AB zirvesinin ilk günü için dün Brüksel'deydi. Sığınmacı sorununun damgasını vurduğu zirvenin ilk gününde, Brexit ikinci planda kaldı.

Sığınmacı sorunu üzerine 10 saat süren tartışmalarda İtalya, daha fazla destek talebiyle veto tehdidinde bulundu. Ancak uzun tartışmalar sonucunda sığınmacılar konusunda tek taraflı uygulamaların sonlandırılması ve Avrupa ölçekli çözüm üzerinde mutabakat sağlandı.

AB kurumlarının ve üye ülkelerin temsileri, Birleşik Krallık hükümetini Brexit konusunda "çok sesli olmakla" ve "ne istediğini bilmemekle" eleştirirken, İngiltere Başbakanı Theresa May AB'nin ortak güvenlik protokollerini anımsatarak, Brexit konusunda anlaşmaya varılmasının milyonlarca insanın güvenliğin ilgilendirdiğini belirtti.

TOPLANTI KİLİTLENME NOKTASINA GELDİ

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, sığınmacı sorununun görüşüldüğü oturumda, son hali verilen karar taslağını veto etmekle tehdit etti. Conte'nin çıkışıyla kilitlenme noktasına gelen ve bu sabah 4.30'a kadar süren toplantıda, karara İtalya'nın sığınmacı sorununda yalnız bırakılmayacağını garanti eden eklemeler yapılması düğümü çözdü.

İtalya Başbakanı Conte'nin çıkışı üzerine zirvede ilginç diyaloglar yaşandı. Conte, AB'nin işleyiş usulünü eleştirirken "Ben hukuk profesörüyüm" diye söze başladı. Bunun üzerine, Conte'nin ardından söz alan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov, İtalyan lidere, "Eh, ben eskiden bir itfaiyeciydim ve bu şekilde tartışılmaz" diyerek yanıt verdi. Aynı şekilde, İsveç Başbakanı Stefan Löfven de, İtalyan lidere yanıt verdiği konuşmasına, "Ben eskiden bir kaynak ustasıydım ve ben de bu şekilde tartışılamayacağını düşünüyorum" diyerek başladı.

SIĞINMACI ANLAŞMASI MERKEL'İ RAHATLATTI

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sığınmacı sorununda anlaşma sağlandığını açıklanmasıyla birlikte, Avro yüzde 0,6 değer kazandı. Macron, Avrupa koordinasyonunun "günü kurtardığını" duyurdu.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de "Tatmin olduk. Uzun bir pazarlıktı ama bugünden itibaren İtalya artık yalnız değil" dedi.

Anlaşmaya varıldığı ifade edilse de, merkez Avrupa ülkeleri sığınmacı sorununda AB ölçekli sorumluluk anlayışına mesafeli olduklarını yansıttılar.

Öte yandan, Merkel'in açıklamaları, zirveden çıkan sonuç sayesinde, Alman federal hükümeti içerisindeki sığınmacı krizini çözüme kavuşturabileceğini düşündüğünü yansıttı. Farklı yaklaşımları uzlaştırmak için hala yapacak çok iş olduğunu belirten Merkel, AB'nin onayladığı ortak sonuç metninin "iyi bir sinyal" olduğunu belirtti.

THERESA MAY HEDEF TAHTASINDA

Birleşik Krallık'ın ayrılmasının şartlarını belirleyecek Brexit anlaşmasına ilişkin Theresa May ile AB kurumlarının ve üye ülkelerin temsilcileri arasındaki polemik, ortak güvenlik protokolleri konusunda devam etti.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Theresa May'e ders vermek zorunda değilim, ancak Britanyalı dostlarımız pozisyonlarını daha anlaşılır hale getirmelerini rica ediyorum" diyerek İngiltere Başbakanı May'i sert bir dille eleştirdi. Juncker, İngiliz hükümetinden Brexit konusunda farklı seslerin çıktığına işaret ederek, "Bölünmüş bir kabineyle daha fazla devam edemeyiz. Tam olarak ne istediklerini söylemeliler ve biz buna göre yanıt vereceğiz" dedi.

'İRLANDA SINIRINDA ÇÖZÜM ÖNEMLİ'

Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, İngiliz hükümetinin Brexit politikasını kimin yönlendirdiğinin giderek daha da belirsiz hale gelmesinden kaygı duyduklarını belirterek, May'in kabinesinin kamuoyuna açık bir şekilde iç tartışmalar yaşadığını belirtti.

Rutte, İrlanda sınırı sorununun Brexit anlaşmasının çözmesi gereken en önemli mesele olduğunu ifade ederken, İrlanda hükümeti lideri Leo Varadkar, Birleşik Krallık'ın AB'yle eşit bir unsur olarak görülemeyeceğini belirterek, "Biz 27 üye ülkeyiz, Birleşik Krallık tek bir ülke; biz 500 milyonuz, Birleşik Krallık 60 milyon" diye konuştu.

İrlandalı lider Varadkar, "Bizim yasalarımız, kurallarımız, ilkelerimiz var ve bunlar herhangi bir ülke için değiştirilemez; bu ülke Britanya gibi bir ülke olsa bile. Gelecekte, AB ve Birleşik Krallık arasındaki ilişki mutlak eşitler arasındaki bir ilişki olmayacak" dedi.

THERESA MAY'DEN GÜVENLİK TEHDİDİ

Theresa May ise, AB kurumlarından gelen eleştirilere ortak güvenlik anlaşmalarını anımsatarak yanıt verdi. Böylece May, İngiliz hükümeti içerisindeki çatlakları işaret eden eleştirilerle tartışma dışına itilen Brexit anlaşmasına, İngiltere'nin elinin güçlü olduğunu düşündüğü konuyu gündeme getirerek yeniden önem kazandırdı.

İngiliz lider, bugün gerçekleşmekte olan AB 27 toplantısına katılacak liderlere hitaben yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:

"AB 27 olarak toplandığınızda, sizin ve benim yurttaşlarımızın güvenliği için en doğru olan şeyi değerlendirmenizi ve Brexit müzakeresine katılacak temsilcilerinize bu yaşamsal hedefe ulaşabilmemizi sağlayacak bir direktif vermenizi rica ediyorum."

AB, Brexit'in ardından Birleşik Krallık'ın, Ecris ve Prüm gibi Avrupa istihbarat paylaşım mekanizmalarına katılamayacağı konusunda ısrar ediyor. Ancak İngiliz hükümeti, İngiltere'nin istihbarat konusunda açık bir üstünlüğü olduğu için, üye ülkelerin Avrupa Komisyonu üzerinde güvenlik konusunda daha esnek bir yaklaşımı benimsemesi için baskı kuracağına inanıyor. Böylece May AB'nin içine oynamış oluyor.

Öte yandan, bu sabah, AB'ni Brexit'teki baş müzakerecisi Michel Barnier, basına yaptığı açıklamada, "Brexit sonrasındaki partnerliğimizi, elbette Birleşik Krallık'ın da kırmızı çizgilerine saygı göstererek, değerlerimiz ve ilkelerimiz üzerine inşa etmeliyiz. Bu şu demek; ortak pazarın birliği, AB'nin karar alma mekanizmalarının özerkliği ve AB yurttaşlarının temel haklarına saygı gösterilmesi ve bunların korunması. Ve bu gelecekteki işbirliğimiz ve partnerliğimiz için anahtar nokta" ifadelerini kullandı. Barnier'in açıklamalarındaki vurgular, AB'nin May'in güvenlik konusundaki restini gördüğü yorumlarına yol açtı.

BUGÜN AB BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLECEK

Zirvenin ikinci gününde, Avro bölgesine dahil ülkelerin katılmıyla AB 27 toplantısı gerçekleşiyor.

Bugün gerçekleşmekte olan toplantıda AB bütçesi ve Avrupa İstikrar Mekanizması'nın IMF benzeri bir yapıya dönüşecek şekilde reforme edilmesi tartışılacak. Ayrıca, Avro bölgesinde olmadığı için İngiltere'nin katılamadığı toplantının gündeminde, Brexit'in önemli bir yer tutması bekleniyor.