YÖK’te sert tartışma

5 YÖK üyesi, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan yönetimdeki kadroların demokrasi anlayışının “türbana özgürlük” ve benzeri amaçlarla sınırlı olduğunu söylediler.

soL (HABER MERKEZİ) YÖK üyeleri Prof. Dr. Engin Ataç, Prof. Dr. Mustafa İlhan, Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Bülent Serim ve Prof. Dr. Fikret Şenses, YÖK yönetimine ve son bir yılda yapılanlara yönelik sert eleştiriler dile getirdiler. Beş YÖK üyesi, YÖK Genel Kurulu'na Aralık 2007'den başlayarak siyasal iktidarın görüşlerini paylaşanlar kişilerin atandığını belirterek, "YÖK'e bugün egemen olan kadroların demokrasi anlayışının, yine siyaset tarafından yönlendirilmiş 'türbana özgürlük' ve benzeri amaçlarla sınırlı olduğunu göstermektedir" dediler.

5 üye, YÖK Genel Kurulu öncesi yazılı bir açıklama yaptılar. YÖK yönetimine AKP çizgisinde atamalar yapıldığını belirten üyeler, açıklamalarında "Anayasa'da, YÖK üyelerinin Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) olmak üzere üç farklı kontenjandan seçilmesi öngörülerek, konulara yaklaşımda bir denge kurulması amaçlanmıştır. Oysa, Aralık 2007'den başlayarak YÖK Başkanlığı ve üyeliklerine yapılan atamalar, YÖK Genel Kurulu'nda çoğunluğun, siyasal iktidarla aynı görüşü paylaşan kişilerden oluşmasına neden olmuştur" dediler.

Açıklamada, çok sayıda yeni devlet ve vakıf üniversitesi açılmasının, ÜAK kontenjanından gelecek YÖK üyeleri üzerinde de iktidara denetim sağladığı belirtildi. Açıklamada "Sağlık ve Milli Eğitim Bakanları'nın YÖK Genel Kurulu yetkisindeki konularda, YÖK kararından önce kamuoyuna demeçler vermesi bu ilişkinin ulaştığı boyutu göstermektedir. Bunun gibi, YÖK Başkanı da Genel Kurul yetkisinde olan konularda, kamuoyuna karar alınmışçasına önceden demeçler verebilmektedir. Son bir yılda atanan YÖK üyelerinin ve üniversite rektörlerinin çoğunlukla, son genel seçimlerde iktidar partisi milletvekili adayları, iktidar partisi yanlılıkları çeşitli ilişkileriyle kamuoyunca bilinen kişiler ya da 'türbana özgürlük bildirisi'ne imza koyan akademikler arasından seçilmesi ve alınan kararların tümünün, hiçbir sapma göstermeden YÖK Genel Kurulu'na bu dönemde egemen olan görüş doğrultusundaki 'blok oylar' sonucunda alınmış olması, yalnızca yükseköğretim üst kuruluşu olan YÖK açısından değil, tüm yükseköğretim kurumları açısından kaygı verici bir durumdur" denildi.

5 üye, yeni üniversitelerin kurulmasının yaklaşan yerel seçimlerle birlikte ele alınması gerektiğini söylediler. Ayrıca ÜAK tarafından YÖK üyeliğine seçilen Prof. Dr. Celal Şengör'ün bu göreve atanmamasının da "karşıtları sindirme" politikası olduğunu belirttiler.

5 YÖK üyesi, tüm bu duydukları kaygılara rağmen görevlerini sürdürmeye çalıştıklarını kaydettiler.