YÖK, “intihalci” üyesini kayırıyor

YÖK, YK üyesi Özgenç’in tezinin “aşırma” olduğunu belirten raporu görmezden geliyor. Geçmişte Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Özgenç, zinanın hapisle cezalandırılması için de girişimde bulunmuştu.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Yürütme Kurulu üyelerinden Prof. Dr. İzzet Özgenç’in doçentlik tezinde bilimsel aşırma (intihal) olduğunu belirten raporu görmezden geliyor. Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili bir açıklama yapan Eğitim Sen Merkez Yönetim Kurulu, bilimsel aşırma iddialarını içeren raporun kendilerine ulaşmasının ardından YÖK Başkanı Özcan’a iletildiğini, ancak aradan geçen iki aylık sürede kendilerine geri dönülmediğini ve randevu taleplerinin yanıtsız bırakıldığını açıkladı.

“Bugün, Yüksek Öğretim Kurulunda, üniversiteler için en büyük günah sayılan ‘bilimsel aşırma’ (intihal) fiilini işlemiş olduğu iddia edilen birinin görev aldığına” dikkat çekilen açıklamada, yakın zamana kadar YÖK Başkanvekilliği görevini de yürüten Özgenç’in 1997 yılında hazırladığı doçentlik çalışmasında bilimsel aşırma yaptığına dair, bilim insanlarınca hazırlanmış kapsamlı bir rapor bulunduğu hatırlatıldı.

132 sayfanın 50’si, 290 referansın 202’si “aşırma”
Raporda, aşırma iddiasına konu olan tezin esasını Almanya’nın Osnabrück Üniversitesinde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Hans Achenbach’ın 1974 yılında Berlin’de yayımlanan “Historische und dogmatische Grundlagen der strafrechtssystematischen Schuldlehre” isimli eserinin oluşturduğu belirtiliyor. Ayrıca, İzzet Özgenç’in toplam 132 sayfa olan doçentlik tezinin “doktrinel orijinallik” taşıyan ilk 50 sayfasının doğrudan Achenbach’ın eserinden kaynak belirtilmeden aktarıldığı da vurgulanıyor. Burada kullanılan 290 referansın 202 adedinin doğrudan ve sıralı bir biçimde Achenbach’ın eserini takip ettiğine dikkat çekilirken, raporda son olarak “Özgenç’in intihal fiilinin sabit olduğu” ifade ediliyor.

Özgenç’in sicili
Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde hukuk danışmanlığını yürüten Özgenç, bu dönemde beldiyeye ait altı farklı şirketin yönetim kurulunda görev almış ve çeşitli yolsuzluk suçlamalarıyla soruşturmaya uğramıştı. AKP’nin göz önünde olmayan ancak etkili bir kadrosu olarak nitelendirilen Özgenç, özellikle “zinanın suç olarak tanımlanarak, hapisle cezalandırılması” ve “devrim yasalarına karşı işlenen suçlarda verilecek cezaların ertelenmesi” yönündeki girişimleriyle hatırlanıyor.

Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Yasası ve Ceza Muhakemesi Yasası’nı hazırlayan bilim kurulunun da üyesi olan Özgenç, AKP döneminde hayata geçirilen pek çok yasanın mimarlarından biri olarak anılıyor. Özgenç’in son icraatlarından biri de sağlık emekçilerince tepkiyle karşılanan tam gün yasası.

2008 yılında YÖK Başkanvekili olan Özgenç, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesine göre istihdam edilen araştırma görevlilerinin, statülerinin aynı kanunun 33/a maddesine göre düzenlenmesini ve böylece araştırma görevlilerinin iş güvencesine kavuşmasını engellemek de dahil, bir dizi tartışmalı uygulamayı gündeme getiren isim olarak dikkat çekiyor. Özgenç’in “bana kalsa tüm devlet üniversitelerini özelleştiririm” sözleri üniversitelere bakışını özetler nitelikte.
(soL - Haber Merkezi)