YÖK Başkanlığı’na atandığı dün akşam saatlerinde duyurulan Şehir Üniversitesi Rektörü Gökhan Çetinsaya’nın bu göreve getirilmesi sürpriz olmadı. “Şehir için büyük kayıp Türkiye için büyük kazanç” olarak nitelenen bu atamanın, beraberinde yüksek öğretime dönük yeni düzenlemeleri getirmesi bekleniyor. Destekçileri arasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu Şehir Üniversitesi, Ülker Grubu'nun başkanı olan Murat Ülker'in kurduğu Bilim ve Sanat Vakfı’nın bir girişimi olarak kuruldu. 50–80 milyon dolar arasında bütçeye sahip olan üniversitenin, 1988 yılından bu yana “alternatif üniversite eğitimi” verdiği belirtilen BSV’nin birikim ve deneyimine yaslandığı her fırsatta dile getiriliyor.
BSV’nin kurucularından olan Davutoğlu hakkında “hocamdır, üstadımdır” gibi ifadeler kullandığı bilinen Gökhan Çetinsaya, aynı zamanda Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı ve cemaatin alternatif oluşumu olarak bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na da üye. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde lisans ve yüksek lisans eğitimi alan Çetinsaya, doktorasını yurtdışında tamamladı. Şehir Üniversitesi Rektörlüğünden önce Hacettepe Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nde çalışan Çetinsaya, 2005 yılında profesör oldu.
Himaye altında bir üniversite: Şehir
Açılışı yaklaştıkça medyada geniş yer verilen ve “özlenen üniversite” olarak tanıtılan Şehir Üniversitesi’nin iktidarın açık desteğine sahip olduğu gerçeği açık bir biçimde ortaya kondu. Açılışında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun hazır bulunduğu Şehir Üniversitesi’ne, Cevizli TEKEL arazisi hukuksuz bir biçimde tahsis edildi.
2010-2011 Eğitim Öğretim yılında faaliyete başlayan Şehir Üniversitesi’nde “Tarih ve Medeniyet” konulu ilk ders, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından verilmişti. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde “ilk ders” deneyimi bulunuyor.
Davutoğlu’na, Gül’e, Gülen’e en yakın aday
YÖK Başkanlığı için adı geçen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun’a göre siyasi iktidarla ve Gülen cemaati ile daha yakın ilişkiler içinde olduğu açık olan Çetinsaya, aynı zamanda Türkiye’nin küresel bir aktör olma yolunda olduğunu her fırsatta vurgulayarak, “yeni Osmanlı” söylemini öne çıkarıyor.
Altı ay önce twitter hesabında paylaştığı cümle, Çetinsaya’nın hayalleri konusunda ipucu veriyor: “Aya İrini’de Bosna Fatih Sultan Mehmet korosundan Türkçe ilahiler dinlemek simgesel olarak her bakimdan manali bir tecrübeydi.”
Osmanlı ve Modern Türkiye Tarihi, Ortadoğu Tarihi ve Siyaseti, Türk Dış Politikası üzerine çalışmaları olan Gökhan Çetinsaya, Taraf Gazetesinde Neşe Düzel’e verdiği röportajında Türkiye’nin yeni dünyada sözü geçen merkez ülke olmasının, ekonomisini güçlendireceğini kaydediyor. Bölgesel güç olmanın refah düzeyini yükselteceğini öne süren Çetinsaya’nın, Türkiye’nin böylesi bir güç haline dönüşmesi için üniversiteler cephesinde neler yapacağı ise merak konusu.
Bir vakıf üniversitesi rektörünün YÖK Başkanlığına atanmış olması, eğitimin paralılaştırılması ve özelleştirilmesine hız verileceği şeklinde yorumlanırken, Çetinsaya’nın ‘yakın adam’ olmaktan kaynaklı ideolojik ortaklığı ve misyonu bu noktada daha çok dikkat çekiyor.
Alternatif üniversite: hayaldi gerçek mi olacak?
Gökhan Çetinsaya, Şehir Üniversitesinin BSV’nin kuruluş amacı çerçevesinde faaliyet yürüttüğünü her fırsatta dile getiriyor. "Çağdaş dünya toplumunun ana dinamiklerini anlayarak ve Türk toplumunun tarihsel köklerini bularak geleceği inşa misyonuyla" hareket eden BSV, 1988 yılından bu yana faaliyet yürütüyor.
“Alternatif üniversite” eğitimi verdiği kaydedilen vakfın kurucuları, yönetim kurulu üyeleri sağ-muhafazakar kimlikleri ile biliniyorlar. Çeşitli şirketlerde yöneticilik yapan yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda, Şehir Üniversitesinde de ders veriyorlar. İki yayınevine sahip olan vakıf, aynı zamanda iki de dergi çıkarıyor.
BSV’nin birikimi ve kadrolarının ürünü olan Şehir Üniversitesi’nin rektörünün YÖK Başkanlığına atanması, “alternatif üniversite”nin tüm Türkiye’ye uyarlanmaya çalışılacağı şeklinde yorumlanıyor.
(sol – Haber Merkezi)