Yaz okulu ücretleri el yakıyor

Üniversitelerde yaz okulu dönemi başladı. Alınan derslerde kredi başına ücretler akıl almaz seviyelere ulaşırken, yazın üniversitelerinin bulunduğu şehirlerden ayrılamayan öğrenciler ciddi miktarda para harcamak zorunda kalıyor. Bazı dersler, kontenjan sınırı nedeniyle karaborsaya düşüyor!

Eğitimin paralılaştırılmasının tipik örneklerinden olan üniversitelerdeki yaz okulu dönemi başladı. Normal dönemde geçilemeyen derslerden yaz döneminde kredi başına ücret ödeyerek ders alınmasıyla oluşturulan yaz okulu programları, öğrenciler için “güz ve bahar dönemlerinde geçilemeyen dersleri verme şansı” olarak sunulurken, aslında akıl almaz paraların döndüğü bir piyasa oluşuyor.

Bazı üniversitelerde yaz okulunda alınan bir ders bin liraya kadar ulaşıyor. Ders kredi ücreti dışında ev, yurt ve yemek masrafları yazın eğitime bir servet ayrılmasına neden oluyor.

Parası olanın daha fazla kredi aldığı sistemde, hangi dersin kaç kişilik kontenjanla açılacağı ise ayrı bir sorun.

“Başarısız öğrencilere olanak”
Yönetmeliklerde yaz okulunun amacı şöyle açıklanıyor: Öğrencilerin normal dönemlerde aldıkları, ancak başarısız oldukları dersleri yaz aylarında da vermek suretiyle başarısız öğrencilere olanak sağlanması ve bölümlerde meydana gelen öğrenci yığılmalarının giderilerek eğitimin veriminin artırılması.

Yaz okulu, başarısız öğrencilere sunulan bir olanaktan çok, “para cezası” işlevi görüyor. Parası olanın yüzlerce lirayı bulan ders ücretlerini kolayca ödediği uygulamada, parası olmayan başarısız öğrencinin tek ders bile alma şansı bulunmuyor.

“Öğrenci yığılmalarının giderilerek eğitimin veriminin artırılması” bahsinde ise, yazın sıcağında verilen derslerin verimliliğinden ne hocalar ne de öğrenciler söz ediyor. Birçok öğrenci, başarısız olduğu derslerden geçmek için gündüzleri derse girerken akşamları da çalışmak zorunda kalıyor, çünkü kayıt parasını borç alarak ödüyor.

Bütünleme yerine yaz okulu
Bazı okullarda yaz okulu yerine bütünleme sınavları yapılıyor. Final sınavlarının ardından ya da eylül ayında yapılan sınavlarla, öğrencilere normal dönemde başarısız oldukları derslerden geçme şansı veriliyor.

Bütünleme uygulaması çok daha eşitlikçi bir uygulamayken, Boğaziçi, İTÜ ve ODTÜ gibi üniversiteler başta olmak üzere, birçok okul yaz döneminde büyük cirolar yapmak için, YÖK’ün de teşviğiyle, yaz okulu uygulamasına gidiyor.

Yaz okulu menüsü
Yaz okulu söz konusu olduğunda aslında yukarıda bahsedilen amaçların pek bir önemi kalmıyor. Yaz okulu dendiğinde akla ilk gelen aşağıdaki “ücret tarifeleri” oluyor.

Örneğin Boğaziçi Üniversitesi’nde bir öğrenci yaz okuluna başlarken şöyle bir hesaplama yaptığını söylüyor:

“Kredi ücretleri fakültelere göre belirleniyor. Mühendislik Fakültesi: 93 TL İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi: 75 TL Fen Edebiyat Fakültesi: 68 TL Eğitim Fakültesi: 30 TL. Kayıt ücreti: 120 TL. Ders ekleme/çıkarma döneminde ders ekleme/çıkarma ücreti: 25 TL.

“Ücretler seçilen dersin kredisine göre yatırılıyor. Örneğin, math101 dersi 4 kredi. Bu dersi alan bir mühendislik öğrencisi 4x93=372 TL, artı, kayıt ücreti olarak da 120 TL, yani, sadece bir ders için 492 TL ödemek zorunda. Ders ekleme çıkarma döneminde hocayı beğenmeyip aynı dersi başka bir hocadan almak isterse, ayrıca 25 TL daha ödemek zorunda. Bir dersi bırakıp başka bir ders almak isterse yine 25 TL ödüyor.

“Tarih dersi alan bir Mühendislik öğrencisi ve Eğitim Fakültesi öğrencisi, kendi kredi ücretlerine göre para yatırmak zorundalar. Örneğin, 3 kredilik aynı tarih dersini alan bir Mühendislik öğrencisi 3x93+120=399 TL, bir Eğitim Fakültesi öğrencisi 3x30+120=210 TL ödemek zorunda.

“Kayıt ücreti, adı üstünde yaz okuluna kayıt için alınıyor, yani ders başına değil. Dersler de genelde üç kredilik oluyor.

“Ayrıca İstanbul'da kalma masrafı da var. Yaz okulu yedi hafta sürüyor ve aç kalmadan geçinebilmek için bu süre boyunca en az bin TL harcamak gerekiyor.

“Örneğin, ben iktisat öğrencisiyim. Üç tane ders aldım. Dokuz krediye tekabül ediyor. Yaz okulu için okula 9x75+120=795 TL para verdim. Üstüne bir de geçinme parası 1.200 TL. Evde kalıyorum ve kiralar kişi başı 250-300 TL verilmesini gerektiriyor. Sonuç olarak bu yaz okulu bana en az 2.000 TL’ye mal oldu.”

Ders ücretinin ardından “kontenjan yarışı”
Geçen hafta Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde yaşanan bir olay, yaz okulu konusunda ibretlik bir örnek.

Bir ders için bile yüzlerce lira ödendikten sonra, koşa koşa bilgisayar başına geçiliyor. Tabii parayı erken yatırabilenler daha önce bilgisayar başına geçiyor. Üniversite içindeki bilgisayarlardan ders kayıt sistemine bağlananlara öncelik tanındığı için bilgisayar laboratuvarlarının önünde uzun kuyruklar oluşuyor.

Açılan dersin kontenjanı sınırlı olduğu için kontenjan dolduğunda hemen bir karaborsa oluşuyor. Parası olan sabah erken kalkmak zorunda değil. Çünkü bazı öğrencilerin para karşılığında aldığı dersi devrettiği biliniyor.

“Bu işin piyasası 50 lira. Sen kaça bırakırsın 211’i?” gibi pazarlıkların döndüğü kayıtlar sırasında, ilginç örnekler ortaya çıkıyor. Geçen hafta, bir ODTÜ öğrencisi, okulun forum sitelerine, önceden kayıt yaptıranlardan ders satın almak üzere ilan koydu.

Sonuç olarak, yaz okulu uygulaması eğitimin paralılaştırılmasının en çirkin örneklerinden biri ve bu uygulama öğretim üyeleri ile öğrencilerin arasındaki ilişkiyi de oldukça kirletiyor.

(soL - Haber Merkezi)