Yargıtay'dan "ödül" gibi karar

Yargıtay'ın, polisin silah kullandığı bir olayda verdiği karar, silah kullanma yetkisinde "zımni" bir genişlemeye yol açtı. Karar, devletin kolluk kuvvetlerinin "kamu düzenini sağlama" görevlerini, insan haklarına saygı göstererek yerine getirmek zorunda olduklarına ilişkin yorumları beraberinde getirdi.

soL (HABER MERKEZİ) Yargıtay, alkollü bir şekilde traktör kullanan bir köylüyü, kaçarken sırtından silahla vurarak öldüren polise verilen 1 yıl 1 ay 10 günlük hapis cezasını onadı.

Tokat Ağır Ceza Mahkemesi, traktör sürücüsünü durdurmak için arkadan ateş ederek ölümüne sebep olan polisi, 'taksirle adam öldürme' suçunu işlediği gerekçesiyle, sadece 1 yıl 1 ay 10 günlük hapis cezasına çarptırmıştı. Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararının onanmasına oyçokluğu ile karar verdi.

Karara muhalif kalan Yargıtay 1. Ceza Dairesi üyeleri Salih Zeki İskender ve Sezai Akbulut, kararı eleştirdiler. Salih Zeki İskender, "Devlet erkini elinde bulunduranların yasadışı güçlerini bireyler üzerinde kullanması polis devletinde rastlanan bir olgudur" dedi.

Sezai Akbulut da sanık polisin kasten tahrik altında insan öldürme suçunu işlediğine dikkat çekti.

Olay nasıl olmuştu

2003 yılında yaşanan dava konusu olayda, U.T. traktörle karayolunda giderken, yolda park etmiş bir araca çarpmamak için yoldan çıkarak bir işyerinin camlarını kırmıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis H. A. traktörü izlemeye başladı. U. T., polis H. A.'nın 'dur' uyarısına uymayıp kaçmaya çalışınca, H. A. tarafından tabanca ile sırtından vurularak hayatını kaybetmişti. Polis H.A.'nın, U. T.'ye tıbbi müdahalede bulunmadığı, olay yerinden hemen ayrıldığı, olay yeri jandarma bölgesinde olmasına rağmen jandarmanın dört saat sonra haberdar edildiği kaydedildi.

Muhalif hukukçular "kasten" öldürme diyor
Karara muhalif kalan Yargıtay üyesi Salih Zeki İskender, kolluk kuvvetlerinin, sadece "Yasalarda belirlenen görevlerini yaparken direnişle karşılaşılması durumunda, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkili" olduklarını belirterek, karara karşı oy yazısında, polisin hangi hallerde silah kullanmaya yetkisi olduğunu açık bir şekilde sıraladı.

"Öldürülen, yakalanmamak için uyarılara karşın kaçmaya kalkışarak edilgen direniş göstermiştir. Sanığa karşı etken hiçbir saldırısı ve davranışı yoktur. Tek amacı takipten kurtulmak ve yakalanmamaktır ve kamu düzenini ağır şekilde bozan durum yoktur" diyerek polisin silah kullanmasının bir açıklaması olamayacağını vurguladı.

Karşı oy kullanan Yargıtay 1. Ceza Dairesi üyelerinden Sezai Akbulut da sanık polisin kasten tahrik altında insan öldürme suçunu işlediğine dikkat çekti.