soL (HABER MERKEZİ) Adli tatilin sona ermesiyle birlikte bugün başlayan yeni adli yıl için Yargıtay'da tören düzenlendi. Devletin zirvesinin tam katılım gösterdiği törene, AKP'ye kapatma davasını açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya yerine Başsavcı Vekili'nin katılması dikkat çekti.
Gerçeker konuşmasına, "Yasama, yürütme ve yargı arasında yoğun çatışmalarla geçen bir yıldan sonra tüm kurumlar arasında barışın gerçekleşmesi, Anayasanın öngördüğü çizgide demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin tüm ölçütleriyle yaşama geçmesi" dilekleri ile başladı.
"Yargıya saygı duyulmalı, ama yargı da siyasallaşmamalı"
Yargıtay Başkanı, konuşmasının sonunda üstü kapalı olarak Ergenekon davasına atıfta bulundu. "Yaşanan son olaylar devleti kurtarma düşüncesiyle olsa bile yanlışı yanlışla düzeltme olgusunun topluma ne denli zarar verdiğini ortaya çıkarmıştır" diyen Gerçeker, davayı yürütmekte olan yargı organlarına saygı duyulması gerektiği mesajını vermekle birlikte, "hukukun siyasallaştırılmaması ve yanlışlarla doğruları birbirine karıştırmaması" sözleri ile de meslektaşlarına uyarıda bulundu.
Törende uzun bir konuşma yapan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, laiklik, yargı reformu, Avrupa Birliği konularında da konuştu.
"İslam hukukundan laik hukuka doğru bir evrim varsayılabilir"
Gerçeker daha sonra, laik hukuk devleti ile İslam inancının çelişmediği yönünde bir açıklama yaptı: "Ayet ve hadisler insan eşitliğini sağlamaya yönelik bir evrimin ilk aşaması sayılırsa, zamanın şartlarına uyulması da gerekli olduğundan, kurallar bu evrimin amacına uygun biçimde yorumlanabilir. O zaman laikliğin İslam inancıyla çelişmesi sözkonusu olamaz."
"Hükümetin reformu, yargıyı yasamanın boyunduruğuna sokar"
Yargıtay Başkanı Gerçeker, AB - Türkiye ilişkilerine de değindi. "Avrupa Birliği'ne girmek istiyoruz, ancak görülüyor ki bizi içlerine almaya pek gönüllü değiller. Yapılan reformları yeterli bulmuyorlar, yenilerini istiyorlar" diyen Gerçeker, geçmiş yılların birikimi sonucu büyük bir yoğunluğa ulaşan yargı sorunlarının, yargıdaki mevcut yapı ile çözülebileceğine ve AB standartlarının yakalanabileceğine kendisinin de ihtimal vermediğini belirtti.
Gerçeker, Hükümet tarafından hazırlanan Yargı Reformu Stratejisi Taslağı'nı ise şu sözlerle eleştirdi: "Taslakta, birçok yönü ile yargı bağımsızlığını geriye götürecek, yargıyı yasama ve yürütmenin daha çok etki altına sokacak düzenlemeler bulunmaktadır." Gerçeker ayrıca, yeni adli yılda Yargıtay'a gelecek dosya sayısının azaltılması ile personel yetersizliği ve diğer fiziki koşullarla ilgili sorunların çözülmesi talebinde bulundu.