Üniversiteler medreseye dönüşüyor!

Üniversitelerde gerici ve bilim düşmanı etkinliklerin yanı sıra dini içerikli faaliyetler de giderek yoğunlaşıyor. Marmara Üniversitesi'ndeki evrim karşıtı sempozyumun ardından İstanbul Üniversitesi'nin "şehitlere dua" etkinliği ile Muğla Üniversitesi'nde yapılan ilahi dinleme etkinliği gündeme geldi.

Bir süredir üniversetelerde gerici, bilim düşmanı etkinlikler yoğunlaşıyor. Marmara Üniversitesinde geçtiğimiz günlerde düzenlenen evrim karşıtı sempozyum, İstanbul Üniversitesi'nde programa konulan, ancak öğretim üyelerinin tepkileri nedeniyle iptal edilen asroloji söyleşisi bu tür etkinliklerin son örnekleri oldu.

İstanbul Üniversitesi'nde bu kez "şehitlere dua" etkinliği
Şimdi de İstanbul Üniversitesi "Çanakkale Şehitlerini Anma Programı" adı altında bir başka gerici etkinliğe imza atıyor. 18-19 Mayıs tarihinde, Çanakkale'de iki günlük bir program düzenleniyor. Programa bizzat rektör Yunus Söylet başkanlık ediyor. Programın ikinci günü saat 01.00'da başlıyor. Programda "Şehitlerimiz için dua" başlıklı bir etkinlik de var. Bu etkinlik 19 Mayıs'ın imsak vaktine denk getirilmiş.

Çanakkale Savaşı ile ilgili etkinlikler her yıl 18 Mart'ta yapılırken, bu "Çanakkale Şehitlerini Anma" etkinliğinin 19 Mayıs'a denk getirilmesi pek de tesadüfe benzemiyor. 19 Mayıs törenlerinin iptal edilmesi, gerici iktidarın özel bir önem atfettiği ve tarihi gerçekleri yoğun olarak çarpıttığı Çanakkale Savaşı'nın bir kez daha istismar edilmesi için olanak yaratmış gibi görünüyor. Bu istismarın öznesi bu kez bizzat rektörünün de katılımıyla, İstanbul Üniversitesi...

Muğla Üniversitesi'nde ilahi dinletisi
Üniversitelerin giderek birer medreseye dönüştürülmesi çabalarının bir başka örneği ise dün Muğla Üniversitesi'nde yaşandı. Saat 19.30’da Muğla Üniversitesi Kötekli Kampusu’nda AKM (Atatürk Kültür Merkezi) A Salonu’nda Saadet Partisi'nin gençlik örgütü Anadolu Gençlik Derneği, Anadolu Gençlik Topluluğu adı altında Mustafa Özcan Güneşdoğdu’yla ilahi dinletisi düzenledi.

Etkinlik afişlerinde Anadolu Gençlik Topluluğu imzası geçmesine karşın, imzayla birlikte yer alan logo, Anadolu Gençlik Derneği’nin logosuydu. Nitekim etkinliğin yapıldığı bina ve salon, Anadolu Gençlik Derneği’nin bayraklarıyla doluydu. Ayrıca AKM’de Anadolu Gençlik Derneği’ne ait yayınlar ile “Hz. Peygamberimizin Gençleri” başlıklı bir broşür dağıtıldı. Salonun koltuklarında da Anadolu Gençlik Derneği’nin İstanbul’un fethinin yıldönümü nedeniyle İstanbul’da yapacağı etkinliğin el ilanları vardı.

Etkinliğin açılış konuşmasını topluluk başkanı Mehmet Uslu yaptı. Etkinliğe rektör yardımcısının da geldiğini vurgulayan Uslu “Öğrenci toplulukları gençliğin fikri yapısını temsil eder. Bu bakımdan topluluklar, STK’lar gibi önem taşımaktadır. Anadolu Gençlik Topluluğu olarak bunun adımını attık” diyerek bu etkinliğin üniversitenin gericileştirilmesindeki önemini vurgulamış oldu. Uslu “duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmelerini ve topluluğu kurmalarını sağladığı” gerekçesiyle rektöre ve topluluk koordinatörü Mehmet Ali Özler’e teşekkür ettikten sonra AGD Muğla Şubesi’nin “maddi ve manevi” desteğini vurguladı.

Açılışta son konuşmayı yapmak için kürsüye çıkan Muğla İl Müftüsü Hasan Başiş ise, “Gençler bir toplumun geleceğidir, her şeyidir. Bir millet gençliğine değer verirse geleceği teminat altındadır. Ama gençliğine değer vermezse, gençliğine eğitim vermezse geleceği karanlıktır. Bunun için okullar, liseler, böyle güzel üniversiteler var. Üniversiteler bunun için var. Vatanı, milleti, bayrağı, peygamberini, Allah’ını seven böyle bir gençlik yetişiyor inşallah” diyerek dindar gençlik söyleminin devlet politikası olduğunu göstermiş oldu.

Başiş’in konuşmasından sonra Mustafa Özcan Güneşdoğdu’nun ilahi dinletisine geçildi. Rektörlüğün açık desteğine ve üniversite dışından da katılım olmasına karşın salonun büyük oranda boş kalması, Muğla’da dinci gericiliğin mayasının tutmadığını gösterdi. Bununla birlikte Muğla Üniversitesi’nin bir siyasi örgütün uzantısı olduğunu saklamayan bir topluluğun kurulmasına hangi koşullarda izin verdiği ve aynı iznin ilerici örgütlenmeler için de geçerli olup olmadığı sorusu yanıt bekliyor.

(soL-Haber Merkezi)