Ülkemizde çocuk felci tehlikesi var mı?

1998'den beri ülkemizde görülmeyen öldürücü bir hastalık olan çocuk felci tekrar gündeme geldi. Sebebi ise çok açık: Suriye’de devam eden savaşta Türkiye’nin izlediği politika. Suriye’de 1999 yılından beri çocuk felci görülmemesine karşın Ekim ayında 10 vaka tespit edildi.

Halkın Doktorları - soL
Tıptaki adı Poliomiyelitis olan çocuk felci vakaları dünya üzerinde ilk defa 18. ve 19. yüzyıllarda görülmeye başlandı. Daha doğrusu bir hastalık olarak bu tarihlerden itibaren tıp dünyasının gündemine girmiş oldu.

Çocuk felci virüs yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Virüs vücuda ağız yolu ile girer. Virüs ile temas edenlerin bir kısmında ciddi bir hastalık gelişmez. Ancak bunun dışında kolların ve bacakların felce uğradığı durumlar da ortaya çıkabilir. Bunların sonucunda geçici veya kalıcı sakat kalmalar yaşanabilmektedir. Eğer virüs nefes alıp vermeye yarayan solunum kaslarını etkilerse hastalığın sonucu ölüm de olabilmektedir.
1916 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan çocuk felci salgınında 6000 kişi yaşamını yitirdi, 27 binden fazla kişiyse felç oldu ve sakat kaldı. 1950 yılına gelindiğinde ABD’de her yıl ortalama 25 bin çocuk felci vakası görülmeye devam ediyordu.

Çocuk felci yaz ve sonbahar aylarında daha sık görülür. Lağım sularının yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşıdığı mikroplar, hastalığa yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla veya dışkısıyla bulaşır. Çocuk felcine küçükler yakalanabileceği gibi büyükler de yakalanabilir. Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar.

Çocuk felci belirtileri nelerdir?
Virüsün bulaştığı kişilerin çoğu hastalığı belirtisiz olarak atlatır. Bir kısım hastada ateş, halsizlik, iştahsızlık, kırıklık gibi gribal enfeksiyonlara benzer belirtiler ortaya çıkar.

Hastaların yaklaşık %1’inde baş ağrısı, kusma, ense sertliği gibi menenjit tablosu, sadece binde birinde ise felçler görülür. Yani hastalık tanı konulduğundan çok daha yaygındır. Diyafram ve göğüs kaslarının tutulumlarına bağlı solunum yetmezliği ve buna bağlı ölümler ortaya çıkabilir. Kol ve bacak felçlerinin bir kısmi birkaç hafta sonra düzelmeye başlar, ancak bir bölümü kalıcıdır.

Tedavi ve koruma
Çocuk felci virüsü bütün yaş gruplarında hastalık yapabilir. Ancak bebekler ve 1-4 yaş arası çocuklar, hamileler ile yaşlı insanlar daha büyük risk altındadır. Günümüzde hastalığın ortaya çıkıp çıkmamasını belirleyen temel şey ise bir kişinin aşılı olup olmadığıdır.
Hastalık etkenini ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisi yoktur. Felçlerin geliştiği sırada vücudun, kol ve bacakların nötral pozisyonda (kol ve bacaklar hafif bükük, yatar pozisyon) tutulması gerekir. Solunum kasları ve diyafram tutulmuş ise solunum cihazı ile destek uygulanır. Hastalığın aktif dönemi geçtikten sonra fizik tedavi ve bazı kalıcı felçler için cerrahi yöntemler uygulanmaktadır.

Çocuk felcinden korunmak için hastalarla veya gıdalarla temastan sonra el yıkama son derece önemlidir. En etkili korunma yolu ise aşı yapılmasıdır. Dünya üzerinde Nijerya, Afganistan, Pakistan ve Hindistan’da çocuk felci günümüzde görülmeye devam etmektedir.
Ağızdan ve iğne ile uygulanan iki farklı aşı mevcuttur. Bu aşılar sayesinde çocuk felci bütün dünyada yok edilme noktasına yaklaşmıştır. Ülkemizde de geçmiş yıllarda yapılan aşı kampanyaları sonucunda 1998 yılından beri hastalık görülmemektedir. Çocuk felci aşısı ülkemizde doğumdan sonra 2, 4, 6, 18. aylarda ve ilköğretim 1. sınıfta olmak üzere 5 doz şeklinde ağızdan, ücretsiz olarak uygulanmaktadır.

Savaş hastalık doğurur
Suriye’ye dönük emperyalizmin ve dış destekli İslamcı çetelerin başlatmış olduğu savaş büyük halk sağlığı problemlerini de beraberinde getirmeye başlıyor. Ekim ayı içerisinde Suriye’nin doğusunda yer alan Deyrizor kentinde tespit edilen 13 tane çocuk felci vakası bunun en temel göstergesi.

Savaşın yarattığı yıkım Suriye’de başta hijyen koşulları olmak üzere insan hayatını kötü etkileyecek birçok durumu da ortaya çıkartmaya başladı. Hasara uğrayan kanalizasyon sistemlerinden tutun, bulaşıcı hastalıklara karşı rutin olarak yürütülen aşılama faaliyetlerinin yapılamıyor oluşu ve bireylerin gündelik ve asgari hijyen koşullarında yaşamamaları bunun temel sebepleri. Dolayısıyla geçtiğimiz aylarda kızamık salgını da yaşanan Suriye’de halk insanların kafasını kesen gerici örgütlerden kafasını kurtarsa bile mikroplara yakalanıp ölme veya sakat kalma riski altında yaşıyor. Risk altındaki gruplar açık ki bebekler, yaşlılar, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf olan insanlar.

Suriye çocuk felcinin ortadan kaldırılmış olduğu bir ülke. 1999 yılından beri vakaya rastlanmayan ülkede hastalığın bugün savaş koşullarında yeniden hortlamasının çok temel bir sebebi mevcut. Çocuk felci virüsü ülke dışından geldi. Rejime karşı savaşmak için farklı ülkelerden gelen İslamcı militanların taşıdığı virüsler bugün başta Suriye olmak üzere bölgedeki birçok ülkeyi de tehdit ediyor. Suriye’den komşu ülkelere mülteci akını devam ettiği için, çocuk felcinin başka ülkelere de sıçramasından 
orkuluyor.

Emperyalizm ve işgalin hastalık doğurduğu 2007 yılında Irak’ta kanıtlanmıştı. 2003 yılındaki ABD işgalinin dördüncü yılında Irak geneline yayılan kolera salgını patlak vermişti.

WHO malumu ilan etti
Anadolu Ajansı’nın haberine göre Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan açıklamada, Suriye’nin kuzeyindeki Deyrizor bölgesinde tespit edilen 13 çocuk felci vakasına neden olan virüsün Pakistan’dan kaynaklandığı ve Ortadoğu’da yayılmaya başladığı belirtildi.

Örgüte üye 21 ülkenin karar alarak, Pakistan’ı ülkedeki çocukları bir an önce aşılamaya çağırdığı bildirilen açıklamada, bu kararı Pakistan’ın da onayladığı kaydedildi.

Açıklamada, virüsün Mısır, İsrail ve Gazze’de alınan atık su örneklerinde de tespit edildiği vurgulanarak, bölgedeki ülkelerin üçte birinde geniş çaplı aşılama yapıldığı ve aralık ayında BM örgütlerinin yardımıyla bu tip kampanyalar yapılmasının planlandığı anımsatıldı.

Suriye’de ortaya çıkan çocuk felci virüsünün Pakistan’dan geldiğinin belirlenmesi üzerine 21 Ortadoğu ülkesi, Pakistan’ın ülkedeki çocukları bir an önce aşılamasını talep etti. Pakistan’da 2011 yılında 198, 2012 yılında ise 58 çocuk felci vakası tespit edilmişti.

Sağlık Bakanlığı aşı kampanyası yapıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Suriye’de ekim ayından beri çocuk felci vakalarının görüldüğünü kaydetmesi üzerine sınır illerde Türk ve Suriyeli çocuklara aşı yapılacağını duyuran Sağlık Bakanlığı’nın, 81 ilde aşılama yapacağı ortaya çıktı. Bakanlık Suriye sınırındaki 6 ille birlikte Adana’daki tüm nüfusa, diğer illerde ise 0-59 aylıklara aşı yapacak.

Bakanlığın açıklamasının ardından Türkiye Halk Sağlığı Kurumu valiliklere yazı gönderdi. Yazıda,’”0-59 aylık tüm çocuklara, daha önceki aşılama durumlarına bakılmaksızın, ev ev dolaşarak’ aşı yapılmasının “uygulama stratejisi” olduğu kaydedildi.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, bakanlık oluru almak için gönderdiği yazıda ise Suriye sınırında bulunan Şırnak, Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Kilis ve Hatay illeri ile Suriyelilerin dağılımının yapıldığı geçiş yolu üzerindeki Adana’da 0-59 aylıklar dahil tüm nüfusa en az bir ay ara ile iki tur halinde çocuk felci aşısı yapılması tavsiyesinde bulundu.

Bakanlığın “olur”unu alan yazıda, İlk tur aşılamalarının 18-24 Kasım tarihleri arasında yapılacağı ve ay sonuna kadar sonuçların alınacağı kaydedildi.

Çocuk felci aşısının, okul aşılarıyla aynı döneme denk gelmesi ve aşılama için yalnızca toplum sağlık merkezlerinin gösterilmesi, aşının herkese ulaşıp ulaşamayacağı şüphesini doğuruyor. Bununla birlikte Suriye’den ülkemize gelen mültecilerin aşılama kapsamına alınıp alınmayacağı ise belli değil. Alınacak olsa bile sayıları artık yüz binlerle ifade edilen mültecilerin nerelerde, nasıl yaşadıklarına dair sağlıklı bilgiler olduğu şüpheli.

ATO’dan uyarı: Aşıyı mutlaka yaptırın
Adana Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle çocuk felci virüsüne rastlandığını, bu salgından korunmak için anne babaların çocuklarına mutlaka çocuk felci aşısı yaptırmaları gerektiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce adım atması gerektiğini vurgulayan Ökten, “bugüne kadar ihmal edilen Suriyeli sığınmacıların kamplarda veya sınır kapılarında daha düzenli olarak kontrol edilmeleri özellikle çocukların aşılarının yapılması konusunda Sağlık Bakanlığını daha etkili olmaya çağırıyoruz. Yoksa salgın giderek artarak 25 yıldır görülmeyen çocuk felci hastalığı çocuklarımızı tehdit edecektir” dedi.