(soL - Haber Merkezi) Gezi Parkı'nın İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından açıldığı 8 Temmuz 2013'te parka girmek istedikleri için gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 26 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Taksim Dayanışması üyelerine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu 2. Başkanı Ayşe Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, Mimarlar Odası İstanbul Şube Yöneticisi Ender İmrek ile Haluk Ağabeyoğlu örgüt liderliği ve "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten yargılanıyor. Aral Demirci, Öner Yakasız, Kamil Tekerek, Erkan Baş'ın da aralarında bulunduğu diğer sanıklar ise 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten yargılanıyorlar.
Taksim Dayanışması üyeleri, duruşma öncesinde adliye önünde "Hırsızlar ve katiller dururken Taksim Dayanışması yargılanamaz" pankartı açarak basın açıklaması yaptı.
Duruşmayı CHP'li vekiller Melda Onur, Kadir Gökmen Ögüt takip etti. Salon'un küçük olması sebebiyle duruşmayı takip etmek isteyen bir çok kişi salona giremedi.
Taksim Dayanışması üyelerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'ndaki 33. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Savunma yapan sanık İsmail Sürücüoğlu, hiçbir uyarı olmadan polisin saldırdığını ve şiddet görerek gözaltına alındığını belirtti, suçlamaları kabul etmedi.
Savunmaların alınmaya devam edildiği duruşmada, avukatlardan Yıldız İmrek, müvekkillerinin örgüt menfaati için değil, kamu menfaati için tutum aldıklarını ve hukuksuzca yargılandıklarını belirtti ve derhal beraatlerini talep etti. Avukatlardan Volkan Özer de iddianamede gösterilen fotoğraflardan hiçbirinin müvekkiline ait olmadığını, hatta hiç benzemedine işaret etti.
Avukat Turgut Kazan, "yasadışı örgüt" suçlamasıyla yürütülen soruşturmada başsavcılığın verdiği takipsizlik kararını mahkemeye sunduklarını hatırlattı, "Taksim Dayanışması, sivil toplum örgütlemesidir. Dava, beraatla sonuçlanmalıdır" dedi. Avukat Arzu Becerikli, yargılama aşamasında geri dönülmez ihlaller yaşandığına dikkat çekti, "Aleni olması gereken bu davalar kamuoyundan saklanıyor. İzleyiciler alınmayacaksa, bu kadar çok sanıklı davalar açılmamalı. Neyin suç olduğuna neredeyse siyasiler karar veriyor" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tüm sanıkların ifadesi alınmadığı için yargılamanın durdurulması talebini reddetti.
Davada avukatlar, örgüt suçlamasının afaki ve tümüyle siyasi iktidarın talimatıyla hazırlanmış bir iddianame olduğunu savundu. "Örgüt kurmak ve yönetmekle" suçlanan Taksim Dayanışması üyelerinin avukatları, müvekkillerinin savunmaları alınmadan yargılamaya son verilmesini talep etti. Bu talebi reddeden mahkeme, duruşmayı 20 Ocak 2015'e erteledi.
Duruşma sonrasında Taksim Dayanışması adına yapılan açıklamada, "Ne yazık ki yine adaletin tecelli etmediğini, yaşanan engellemeleri sizler de gördünüz. Bütün evrensel ve ulusal hukuk kurallarının alt üst edildiği bir devirde Taksim Dayanışması'nın da davası Türkiye'deki hukuk ve ceza anlayışını göstermektedir. Ancak hepimiz eminiz ki, Türkiye'de demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi hiçbir zaman sekteye uğramayacaktır" denildi.