Solda Ergenekon yorumları

Ergenekon tartışmaları solda farklı referanslar ile değerlendiriliyor.

soL (HABER MERKEZİ) Günlerdir Türkiye'nin gündeminde merkeze oturan Ergenekon tartışmaları sol parti ve örgütlerde de farklı yaklaşımlar ortaya çıkardı.

Kimi kesimler, soruşturmaları demokratikleşme açısından önemli ve mutlak gerekli bir adım olarak değerlendirirken, kimileri gelişmelerin halkı ilgilendirmediğini söylüyor. Bunların yanında sürecin AKP'yi kapatma davası ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyip emperyalizmin ihtiyaçlarına daha uygun "ılımlı aktörler" yaratma süreci olarak algılanması gerektiğine dikkat çekenler de var.

Darbecilere karşı...
Ergenekon soruşturmaları ile ilgili tartışmalarda en çok gündeme gelen isimlerden birisi ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras. Hatırlanacağı gibi Uras, süreci değerlendirmekle kalmayıp tartışmanın tarafları arasında kendine yer edinerek meclise bir araştırma önergesi vermişti. Ergenekon soruşturmaları konusunda net bir tutum takınan Uras "Başımıza ne geldiyse darbelerden geldi. Bu kanser hastalığı gibidir. Kenarından dolaşarak olmaz. Merkeze gelinmeli. Sadece emekliler üzerinden değil, bu sürecin parçası olan resmi görevlileri de kazımak gerekir. Kazımazsınız yeniden biter" ifadelerini kullandı. Ancak Ufuk Uras'ın asıl tartışma yaratan tavrı, darbecilere karşı konumlanışı değil, son dönemde AKP politikalarıyla örtüşen açıklamaları. Ufuk Uras'ın birçok konuşmasının kendi partisi içinde de tepki çektiği biliniyor.

Operasyonu darbecilere karşı ilk kez böylesine net bir müdahale olduğu gerekçesiyle olumlu karşılayan EMEP ise bunun bütününün bir iktidar savaşı olduğunu söylüyor. EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, süreci "iktidar savaşları medyatik ve sansasyonel yapılıyor. Bu ülkede emekli de olsa askerlere kolay kolay dokunulmazdı. Ergenekon, Türkiye'de kontrgerilla örgütlenmesinin sadece bir yönüdür" şeklinde yorumlamıştı.

Taraf olmayanlar...
Yaşanan tartışmanın bir iktidar mücadelesi olduğunu söyleyen bir başka odak ise Halk Cephesi. Halk Cephesi bu konuda yayınladığı açıklamada konuyu daha farklı bir şekilde değerlendirip söz konusu mücadelenin "halk ile bir bağı olmadığı"nı iddia ediyor. Süreci parti kapatma davası ve Ergenekon soruşturmaları ile bir bütün olarak değerlendiren Halk Cephesi kendi tutumunu "parti kapatma, Ergenekon operasyonu, oligarşi içi savaştır. Bu savaş halkın savaşı değildir. Biz hiçbirinin yanında değiliz. Bizim savaşımız Bağımsız Demokratik Türkiye savaşıdır" sözleri ile açıklıyor.

Emperyalizm ile bağını kuranlar...
Halkevleri, gelişmeleri bir bütün olarak değerlendirmenin yanı sıra, yaşananların dış bağlantısını da kuruyor. Amaçlananın "daha ılımlı aktörler yaratılması" olduğunu ileri süren Halkevleri bu süreçte herhangi bir aktöre "alkış tutmanın" yanlış olduğuna dikkat çekiyor.

Halkevleri konu ile ilgili olarak yayınladığı açıklamada "ne Ergenekon Operasyonu darbe tehlikesi karşısında demokrasi arayışını ifade ediyor, ne de 'ulusalcı' adıyla anılan çevreler emperyalizmden gerçek bir bağımsızlık peşindedir" ifadelerini kullandı. Gelişmelerin "baştan aşağı toplum mühendisliği koktuğu" belirtilen açıklamada, sürecin çıktısının "ABD'nin Ortadoğu politikalarıyla (Örneğin İran ile enerji anlaşmasından vazgeçip İsrail'e destek vermek) ve tekelci sermayenin talepleriyle daha da uyumlu bir çizginin 'ılımlı' olarak halka yutturulmaya çalışılması" olacağı vurgulanıyor.

TKP: İnisiyatif AKP'de
Türkiye Komünist Partisi operasyonun ABD bağlantısına işaret ederek, partinin AKP karşıtı mücadeleyi askıya almak bir yana, yükselteceğini açıklamıştı. Darbelerin emperyalizm ve sermayenin istekleri sonucu gerçekleşebileceğine işaret eden TKP yönetimi, bugün askeri darbelerden daha farklı darbe mekanizmalarının devreye sokulduğunu iddia ederek "Amerikan darbesi" söylemini geliştiriyor. TKP'ye göre şu anda Ergenekon operasyonları kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanan kesimlerin AKP'ye alternatif oluşturabilecek elle tutulur bir programı yok. Bu kesimler içinde gerçekten darbecilerin, çetecilerin, katillerin olduğundan kuşku duyulamayacağını ileri süren TKP yöneticileri, soruşturma kapsamına sokulan kişilerin "toplu" bir tertip içinde oldukları iddiasına kuşku ile yaklaşıyorlar.