SGK’dan özel hastanelere yolsuzluk izni!

SGK Başkanı Fatih Acar, bir süre önce “kurumun yeni konsepti”ni açıkladı: Özel hastanelerin fatura ettiği masraflar, usulsüzlükler fazla kurcalanmadan ödenecek. Lüks otellerde toplantılar, SGK binalarına tadilat gibi “iyilikler” karşılığında usulsüzlükler görmezden gelinecek.

Bugün soL Gazetesi'nde yayımlanan habere göre, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bir süredir “masrafları kısmak” için buzdolaplarımızdaki ilaçlara varan hesaplamalar yapıyor. Yeni getirilen yasayla, gelirine bakılmaksızın 18 yaşını dolduran herkesten sosyal güvenlik primi ödemesi bekleniyor dul ve yetim maaşlarında yolsuzluk yapılıyor olabileceği varsayımından hareketle SGK insanların yatak odalarını sorgulama hakkını kendinde görüyor. Yurttaşlara bu denli güvensiz yaklaşan SGK, özel hastanelerin fatura ettikleri masrafların ise sorgusuz sualsiz ödenmesini istiyor.

‘Bu arkadaşı direk çekiyorsun’
SGK Başkanı Fatih Acar, Nisan 2012’de kurumundaki yöneticileriyle yaptığı yemekli bir toplantıda büyük bir “konsept” ve “anlayış” değişikliğinden söz etti. Bizzat kurumun basın müşavirliğince yapılan video kaydında “yirmi yıl öncesinin yönetmeliklerine göre hareket edilmemesi gerektiğini” söyleyen Acar, “eski kafalı müfettişler”den şikayet ederek söze başlıyor. Adana’daki SGK il müdürlüğü binasının esnaf ve ticaret odalarından yardım alarak yenilediğini anlatan Acar, bu olayı inceleyen müfettişin “Böyle iş olmaz, ödenekle, yönetmeliğe göre yapılması gerekirdi” demesini eleştirerek, şöyle konuşuyor: “Aradım Mustafa’yı, dedim Mustafa, ne diyor bu arkadaş? Bu arkadaşın herhalde yeni konseptten, yeni anlayıştan haberi yok. Bu arkadaşı direk çekiyorsun” diyor.

Acar sözlerini “Hizmet için inisiyatif kullanan arkadaşlarımızın başına asla bir şey gelmeyecek. Bunun garantisi de Rehberlik ve Teftiş Başkanı Mustafa Apaydın’dır” diye sürdürüyor. Salonda kahkahalar kopuyor. Acar, SGK binalarının ve buralardaki bilgisayarların esnaf odaları ve özel hastanelerin “sponsorluğuyla” yenilenmesine karşı çıkanların “ipinin çekilmesini” istiyor ve sözlerini “Ben bu çalışma prensiplerini benimsemiyorum diyen çıkabilir, ama biz bu arkadaşlarımızla çalışamayız. Onları Allah’a havale ediyorum” diye sürdürüyor.

Acar, devamında daha da ileri giderek, “yeni konsept”i benimseyemeyen “eski kafalı” kişilerin burnunu sokmasıyla açılabilecek soruşturmalar için “Bunların bir şekilde kapanması lazım. Kapanması için de usulen belki bir arkadaşımız görevlendirilecek, bakılacak” diyor.

İncelemeyenler özel hastaneye 'terfi etti'
Peki özel hastaneler, esnaf odaları, SGK binalarını hayrına mı yeniliyor? Son birkaç yıldır Antalya’da yaşananlar, bunun böyle olmadığını gözler önüne serdi.

Fatih Acar’ın çizdiği yeni “konsept”i harfiyen uygulayan SGK Antalya İl Müdürü Selim Erol, göreve geldikten sonra özel hastane faturalarının ödemelerinde yapılan kesintileri düşürmeyi kendine görev edindi. Acar, fatura inceleme komisyonlarında istediği kişileri görevlendirerek işe başladı. Başta Özel Anadolu Hastanesi olmak üzere, ödemelerinde kesinti yapılması istenmeyen özel hastanelerin faturalarına bakmakla görevlendirilen Kerem Aktuğ ve Pınar Gülseverler adındaki iki hekim, ne tesadüftür ki, bir süre sonra Özel Anadolu Hastanesi’nde çalışmaya başladılar.

Bir yandan da anlaşmalı sağlık kurumları, SGK tarafından Antalya çevresinde beş yıldızlı otellerde düzenlenen kongre ve toplantılara sponsor olmaya başladı. İl Müdürlüğü’nde yapılan tadilat ve onarımlar için de sözleşmeli sağlık kuruluşlarının sponsorluğu isteniyordu. Örneğin Antalya Özel Medisu Hastanesi’yle SGK arasında sözleşme yapıldıktan sonra hastane yöneticilerinden müdürlük binasının bir katınının tadilat ve onarımını yapmaları istendi. Karşılığında da bu hastanelerin “ufak tefek” yolsuzluklarına göz yumulacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Özel hastanelerin SGK’ya gönderdiği faturaları inceleyen komisyonda görev alan hekimler, bu yolsuzluklara göz yummadı. Bazı “eski kafalılar”, özel hastaneler lehine devletin ve halkın zarara uğratılmasına karşı çıkmakta diretiyorlardı.

Medical Park istedi, sürüldüler
Özel hastaneler ise, faturalarında bir kesinti olduğu zaman resmi mekanizmaları kullanmak yerine, soluğu İl Müdürünün odasında alarak faturayı ve itirazı inceleyen komisyon ve hekimleri şikayet etmeyi alışkanlık haline getirdiler.

Dananın kuyruğunu koparan, Medical Park Hastanesi oldu. Faturalarda yaptıkları usulsüzlüklerin görmezden gelinmemesi üzerine çok öfkelenen Medical Park yetkilileri, yollarına taş koyanlar hakkında “gerekenin yapılması” için Ankara’yı aradılar. Ankara’da bir bakandan SGK Antalya İl Müdürü Selim Erol’a uyarı geldi. Bunun üzerine İtiraz İnceleme Komisyonu toplantısında terör estiren Erol, “Sizin yüzünüzden Bakan’dan fırça yedim” diyerek faturaları inceleyen komisyon üyelerine hakaretler ve tehditler yağdırdı.

Toplantıya katılan 13 doktor, 29 Ağustos 2012 tarihinde komisyonda yaşananları bir tutanakla kayda geçirdi. Tutanağı imzalayan doktorlardan üçü Antalya içinde süresiz olarak başka görevlere sürülürken beş hekim ise il dışında görevlendirilmekle tehdit edildi. Komisyon’da yer alan hekimlerden Uğur Yılmaz, Eskişehir’e sürüldü. İl Müdürü Selim Erol hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan Yılmaz, sürgün kararının yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi için de dava açtı.

Faturaların sadece yüzde 5’i inceleniyor
SGK, sigortalılarına sunduğu tüm sağlık hizmetini özel ya da kamuya ait sağlık kurumlarından satın alıyor. Özel sağlık sunucularıyla 5510 sayılı Kanun’un 73/10’uncu maddesine dayalı olarak sözleşme yapılıyor. Özel kurumlar sigortalıların masraflarını SGK’ya fatura ediyor ve SGK bu faturaları inceledikten sonra kurumlara ödeme yapıyor. Ne var ki, anlaşmalı kurumların çıkardıkları faturaların sadece yüzde 5’lik kısmı örneklemeye alınıp inceleniyor. Bu yüzde 5’lik kısımda usulsüz bulunan kalemler nedeniyle yapılan kesinti, kalan yüzde 95’lik bölüme uyarlanıyor. Örnekleme girmeyen usulsüzlükler ise tümüyle göz ardı edilmiş oluyor.

Üstelik SGK, bu yüzde 5’lik kısmın da üstünkörü incelenmesi için elinden geleni yapıyor. Fatura incelemesi yetersiz sayıda ve bu iş için eğitim almamış kişilere yaptırılıyor. Kasıtlı olarak faturaları incelemeyen veya incelenmiş gibi gösteren kişilere herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. İnceleme yapanların usulsüz buldukları kalemlere de özel hastaneler genellikle itiraz ediyorlar. Belirli kişilerden oluşturulmuş “itiraz inceleme kurulları”nda bu kesintiler sudan nedenlerle iade edilebiliyor.

Yurttaşın kazıklanmasına SGK göz yumuyor
Özel hastaneler, incelenmediğini bildikleri için zaten fiyata dahil olması gereken malzeme, ilaç ve benzeri hizmetleri kuruma ayrıca bir kez daha faturalayabiliyor. Ya da hastaneler, kendi temin etmesi gereken kan ve kan ürünü gibi tıbbi malzemeler ile kendi karşılaması gereken tahlil işlemleri için hastalardan usulsüz olarak ücret alıyor. Bazen de masrafı SGK tarafından karşılandığı halde, hastalara “ücretli hasta” muamelesi yapılıyor yani muayene ve tedaviler için bu hastalardan ücret talep ediliyor. Özel hastaneler yoğun bakım tedavisi ve hatta yatış bile gerekmeyen hastaları yoğun bakım hastası gibi göstererek SGK’ya yüklü faturalar çıkarabiliyor. Bu gibi durumlarda, hastanın ödediği bedelin hastaya iade edilmesi gerekiyor ancak SGK’nın “itiraz inceleme kurulları”nda görevlendirdiği kişiler, bu tür ödemeleri engelleyerek özel hastaneyi koruyor.