Şeyh Sait paylaşılamıyor!

Demokratik Toplum Kongresi'nde söz edilen "Şeyh Said, Seyid Rıza, Mele Mustafa, Qadi Muhammed neyse Sayın Öcalan da halkımız için odur" ifadesi gericileri kızdırdı.

Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 6. Olağan Genel Kurulu sonrasında açıkladığı sonuç bildirgesinde yer alan, "Şeyh Said, Seyid Rıza, Mele Mustafa, Qadi Muhammed neyse Sayın Öcalan da halkımız için odur" ifadesi İslamcıların tepkisine neden oldu.

DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP'li milletvekilleri, belediye başkanları ve delegelerin katıldığı son Genel Kurul toplantısında Abdullah Öcalan ile ilgili olarak "Şeyh Said, Seyid Rıza, Mele Mustafa, Qadi Muhammed neyse Sayın Öcalan da halkımız için odur" şeklinde değerlendirmesinin yapılması, habervaktim.com’da “Apo, Şeyh Said'in tırnağı olamaz” şeklinde manşete taşındı.

Yeni Akit manşet attı
İslamcı gerici site konuyla ilgili Şeyh Said'in torunu, Abdülmelik Fırat'ın büyük oğlu Mahmut Fevzi Fırat’ın, “Şeyh Said efendi döneminin Nakşibendi Tarikatı postnişinidir. Tebliğ ve irşat çalışmalarıyla toplumun yeniden uyanışına ve İslam'ın toplum üzerinde inkişafına çalışmış ve toplum içindeki İslamî ve tasavvufi temellerin güçlendirilmesini amaçlamıştır. Bütün mücadelesi bu olmuştur"şeklindeki ifadelerine yer verdi.

Fırat konuşmasının devamında "Putlaştırılmak istenen Öcalan'ın dünya görüşü ve yaşamı ise tam tersidir. Bu Kürtleri laikleştirme, değerlerinden uzaklaştırma projesidir. Birileri Öcalan ve BDP üzerinden bu projeyi yürütüyor. Amaçları Doğu'daki örf ve adetleri, inançları zayıflatmaktır” dedi.

DTK Eşbaşkanı ve Van milletvekili Aysel Tuğluk ise "Hükümetin ve demokratik kamuoyunun bilmesini isteriz ki, Kürt halkı siyasetçileriyle, kurumlarıyla hiçbir değerine karşı ve halkın temel değerlerine karşı asla sırtını dönmeyecektir“ şeklinde başladığı konuşmasının devamında Seyh Sait’i sahiplenici sözleri sarf etmişti. Bu sözlerin İslamcılar tarafından tepkiyle karşılanması bir yana, BDP’nin konuyla ilgili sahiplenici tavrı uzun süreye dayanıyor.

Şeyh Sait Ulusal Kahraman mı? başlıklı haberimizde Şeyh Sait İsyanı hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.

BDP' nin Şeyh Sait’i sahiplenmesi ilk değil
Daha çok İslamcılar tarafından sahiplenilen Şeyh Sait’in BDP ve DTK tarafından son zamanlarda artan bir çabayla sahiplenilmesi 2010 yılında BDP’nin İslamcılar tarafından düzenlenen anma etkinliklerine destek olma kararı almasıyla farklı bir zemine taşınmıştı. Şeyh Sait’in sahiplenilmesi Osman Baydemir’in açıklamalarına Sait'in Kürtlerin ittifakına önem verdiği gerekçesiyle itibarının iade edilmesi gerektiği şeklinde yansımıştı. 2011 yılında ise Şeyh Sait anmaları Diyarbakır Belediyesi tarafından düzenlenmişti. Aynı etkinlikte Şeyh Sait Kürt ulusal kahramanı ilan edilmişti.

2010 yılında Haziran’ında BDP milletvekili Bengi Yıldız, “Kürt sorununun en hararetli tartışıldığı bu dönemde Kürtler arasında en çok sevilen, saygı duyulan bu şahsiyetlerin mezarının bulunup ailelerine, sevenlerine verilmesinin devletin geçmişiyle yüzleşmesinde ve barışçıl bir toplumun yaratılmasında çok önemli katkısının olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuşarak Şeyh Sait, Seyit Rıza ve Saidi Nursi’nin mezarlarının tespit edilmesi ve naaşlarının ailelerine verilmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını isteyerek, TBMM Başkanlığı’na önerge sunmuştu.

Şeyh Sait kimdir?
Şeyh Sait 1925 yılında Kürt-İslam ayaklanması olarak başlayan isyanın liderliğini üstlenmişti. Ayaklanmanın gerici İslamcı niteliği ön plandaydı. Gericiler tarafından sahiplenegelen ayaklanma şeriat talebi içerirken kısa sürede bölgesel bir isyana dönüşmüştü. Ayaklanmanın emperyalizm ile işbirliği içinde geliştirildiği, İngiltere’nin desteğini aldığı bilinmekle beraber, yeni doğan Cumhuriyetin ilk yıllarında görülen isyanlar içerisinde gerici feodal bağların en kuvvetli olduğu isyan olması da dikkat çekiyordu.

(soL- Haber Merkezi)