Saylan uğurlandı

Türkan Saylan'ın cenazesinde büyük bir kalabalık toplandı. Binlerce kişi, saatler süren yürüyüşlerinde, Saylan'a duydukları saygıyı ve gericiliğe boyun eğmeyeceklerini gösterdiler.

soL (HABER MERKEZİ) Prof. Dr. Türkan Saylan'ın cenaze töreni için Lütfi Kırdar Kongre Salonu önünde toplanan, sokaklara sığmayan kalabalık, bu aydınlanma savaşçısına son günlerinde reva görülenlere karşı öfkesini sloganlarla ifade etti, saatler süren yürüyüşle, Saylan'a duyduğu saygıyı ve gericiliğe boyun eğmeyeceğini ortaya koydu.

Türkan Saylan'ın dev bir posterinin asıldığı salonda, tabutunun bulunduğu platformun önüne torunlarının isminin yazılı olduğu iki çelenk konuldu. Bir erkek ve bir kız öğrenci, ellerindeki papatyalarla tabutun her iki yanında nöbet tuttular. Törenin sonunda, Saylan'ın tabutuna karanfiller, en sevdiği çiçek olan papatyalar bırakıldı.

"Türkiye laiktir laik kalacak", "Türkan Saylan onurumuzdur" sloganları atıldırken, ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, ÇYDD'den burs alan öğrenciler Pelin Bardakçı ile Volkan Düzenli birer konuşma yaptılar.

"Hepimiz darbeciyiz"
Aysel Çelikel, konuşmasında, ''Ona yapılan hukuksuzluktan sonra, insanın kendini suçlu hissetmeden konuşması da çok güç. Türkan Saylan neler yaptı? Laiklik ve çağdaşlık kazanımlarını ortak paydamız olarak savunması, bu mu darbecilik? Kızların okutulması, bu mu darbecilik? Hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının savunulması, düşünce özgürlüğü ve basın özgürlüğünün savunulması, bu mu darbecilik? Eğer bunlar darbecilikse, hepimiz darbeciyiz'' ifadelerini kullandı.

Türkan Saylan'ın bir cumhuriyet kadını olduğunu ifade eden Çelikel, "Ülkemizin çağdaşlaşması için yakılan meşaleyi söndürmeyeceğiz. Söndürülmesine asla izin vermeyeceğiz. Türkan Saylan'ı teşekkürlerimizle, alkışlarımızla, sevgilerimizle, ona yapılanlardan utanç duyarak, özür dileyerek uğurluyoruz'' dedi.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Saylan'ın geçmişte Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nda üyelik yaptığını, kurulun en aktif, en ilerici ve insan haklarını geliştirmek için en fazla mücadele eden üyesi olduğunu belirtti. Türkan Saylan'ın hastanede tedavi görürken evinin arandığını, 20 yıllık ajandalarına el konulduğunu ve bundan dolayı da çok üzüldüğünü dile getirdi. "Saylan'ın, 20 yıllık ajandalarını bugün buraya getiremediğini, ancak, Atatürk'ün el yazması anayasa taslağını getirebildiğini'' söyleyen Kaboğlu, ''Bu taslağa da polisler tarafından el konulmuştu. Türkan Hocamız için bu çok önemliydi. Bugün buraya getirmeyi başardık'' dedi.

Bursiyer Volkan Düzenli, Türkan Saylan'ın sevenlerine iki büyük öğüt ve miras bıraktığını ifade etti. ''Öğütlerden biri, 'dününü bilmeyen bugünü tayin edemez' sözünden yola çıkarak, tarihini dününü bilen gençler olmamız ikinci öğüdü ise, dünyaya yabancı kalmamak adına öğrenebildiğimiz kadar dil öğrenmemizdi. Türkan Hocamız bu iki temel öğüdün de, ancak ve ancak okuyarak ve çok çalışarak tutulabileceğini sözlerine eklerdi. Hocamızın mirası, yurdumuzda eğitim görmemiş kızlar ve erkekler kalmaması, çağdaş topluma çağdaş insanlar yetiştirerek ulaşmaktır'' dedi.

TKP ve Yurtsever Cephe'den katılım
Cenaze arabası, Kongre Salonu'ndan Teşvikiye Camii'ne binlerce kişi tarafından alkışlarla uğurlanırken, TKP ve Yurtsever Cephe'liler, "Gericiliğe boyun eğmeyeceğiz" yazılı, Saylan'ın fotoğrafını taşıyan kokartları takarak, "AKP halka hesap verecek", "Bu memleket bizim, yobaza liboşa bırakmayız", "Tayyip Amerika'ya Fethullah'ın yanına", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Türkan Saylan Onurumuzdur", "AKP'yi istemiyoruz" sloganlarını atarak korteje katıldı.

İmamdan "laik" konuşma
Saylan'ın cenazesi Teşvikiye Camii'ne getirildiği sırada öndeki iki afiş dikkat çekti. Afişlerden birinde, "Işığın sönmeyecek kardelenlerin solmayacak", diğerinde, "Rahat uyu hocam hayallerin gerçek olacak" yazıyordu. Siyah fon üzerine yazılan afişler gençlerin ellerinde Teşvikiye Camii'ne getirildi.

Cenaze namazını kıldıran ve namazın ardından bir konuşma yapan eski Beyoğlu Müftüsü İhsan Özkeskin, Türkan Saylan ile tanıştığını, birçok kez konuşma fırsatı bulduğunu söyledi. Saylan'ın vasiyeti üzerine cenaze namazını kıldıran Özkeskin, ''Annesi Leyla hanımın Müslüman olup olmaması konusunda dil uzatılmasından fevkalade rahatsızdı. Bu rahatsızlığını televizyonlardaki konuşmasında izlemiştiniz. Dileğim odur ki, bu yakıştırmaları yapanlar merhumenin ölüsüne saygı göstersinler'' dedi.

Cenaze namazı ve konuşmanın ardından Saylan'ın tabutu, katılımcılar tarafından cami dışındaki cenaze aracına kadar omuzlarda taşındı.

Cami avlusunda, üzerinde Saylan'ın fotoğrafının bulunduğu ''Hoşça kal Atatürk'ün kızı'' yazılı pankart ile ''19 Mayıs'ta bir Saylan öldü, bire bin veren Saylanlar doğacak'', ''Huzur ile ölmek istiyoruz, zulüm ile değil'', ''Hukuk yasalara esir olmaz'' dövizleri dikkati çekti.

Valikonağı Caddesi üzerinde Türkan Saylan'ın mola işareti yaptığı fotoğrafının bulunduğu "Güneş umuttan şimdi doğar" yazılı büyük bir pankart asıldı.

Türkan Saylan'ın cenazesi, kortej eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü. Yol boyunca "Türkiye laiktir laik kalacak", "Hükümet istifa", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Türkan Saylan onurumuzdur" sloganları atılırken, kaldırımlardaki izleyicilerin ile esnafın sloganlara eşlik ettiği görüldü.

Foto Galeri için tıklayınız