Rehin Başkonsolos: 101 gün boyunca Ankara'yla konuştuk

IŞİD militanlarının 101 gün boyunca rehin tutuğu Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ATV'ye konuştu. 101 gün boyunca 8 kez yer değiştirdiklerini söyleyen Yılmaz, yanında hep bir telefon olduğunu ve bu telefonla Ankara ile irtibat kurduklarını dile getirdi.

IŞİD militanlarının Amerika ve İngiliz vatandaşlarının kafa kesme görüntülerini kendilerine de izlettiklerini dile getiren Öztürk Yılmaz şunları söyledi: Türkiye'ye gelmek esaretten kurtuluş özgürlüğe kavuşmaydı. Rehin olduğunuzda insan kendi boşlukta hissediyor. Döner miyim dönemez miyim diye düşünüyor. Bu süreçte çocuklarım biraz daha büyümüş. Küçük kızım konuşmasını ilerletmiş. 101 gün zorlu geçti. Şunun için zorlu bir hapis hayatı değil. Hapis olsa şartlarınız belli oluyor ama orası farklıydı.

"Ölürsek kader dedik"
O sürece dayanmak için ölüm korkusunu yenmeniz gerekiyor. Ben ilk gün ölüm korkusunu yendim. İlk gün kader dedik ve ölüm olacaksa bu da kaderdir diyerek ölüm korkusunu yendik.

"Kimse beklemiyordu"
Konsolosluk neden tahliye edilmedi? sorusuna Yılmaz "Ankara'yla sürekli temas halindeydik. Biz bir cehennemin içinden çıktık. Kime karşı, ne kadar çatışacaksınız. Her taraf alınmış orada, Ankara'yla konuşularak her opsiyon değerlendirildi. Olayların bir anda yakalaması gibi etkenler oldu. Dünyada hiç kimse örgütün 4-5 gün içinde Bağdat'a ulaşacağını hesaplamadı" diye cevap verdi. Rehin kaldıkları sürede 8 ya da 9 kez yer değiştirdiklerini söyleyen Yılmaz, IŞİD militanlarının ABD ve İngiliz vatandaşlarının kafalarını kestikleri görüntüleri kendilerine izlettiğini dile getirdi. Öztürk Yılmaz, "Üç ismin kafalarını kesilmesi tam anlamıyla vahşet. O görüntülerle bizi korkutmak istediler ama biz onlardan korkmadık" dedi.

İlk baskın anı ile ilgili de konuşan Yılmaz, "Aramızda itişme oldu. Başıma silah dayadılar. Açıklama yaptırmak istediler ama bunları kabul etmedik. Az Arapça bilen bir arkadaş arayı girdi ve sakinleşti ortam" diye konuştu.

"101 gündür üzerimde telefon vardı"
Rehin kaldıkları sürede yanında telefon olduğunu ve gizlice Ankara ile haberleştiğini söyleyen Başkonsolos Öztürk Yılmaz "Haberleşmeyi baskının ilk anından itibaren yaptık. Rehineyken 101 gün boyunca üzerimde telefon vardı. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız Dışişleri Bakanımızla sürekli görüşüyorduk. Ama o telefonu iyi sakladık Telefonu ele geçiremedikleri için çok kızıyorlardı. Gece saat 23.00 sıralarında Başbakanımıza haber vermek için telefonunu çevirdim telefonu 'Öztürk hoşgeldiniz' diye açtı" dedi.