Polisin yaktığı eve direnişçiler sahip çıktı

Hatay'da polisin attığı gaz bombasıyla yanan evdeki zararlar, direnişçiler tarafından başlatılan yardım kampanyasıyla karşılandı.

Hatay Armutlu'da Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz bombası nedeniyle yanan evde meydana gelen zararlar, Haziran direnişçileri tarafından karşılandı.

Odatv'den Sinem Baş'ın haberine göre, bir üniversite öğrencisinin Twitter üzerinden başlattığı kampanyayla toplanan yardımlarla yanan ev yenilendi.

25 Temmuz'da 60 TL ile başlayan yardımlar, 26 Temmuz'da 565 TL oldu. Üç gün sonra 960 TL'ye ulaşan yardımlar, 31 Temmuz'da 2753 TL'ye, 1 Ağustos'ta ise 2952 TL'ye ulaştı.

Kampanyayı başlatan 'direnişçi muhabir Kenan' tarafından, kampanya ile ilgili olarak evleri yanan Çolak ailesi ile yapılan röportajı paylaşıyoruz:

Ercan Bey öncelikle geçmiş olsun diyerek başlayayım. Kendinizden ve ailenizden bahseder misiniz?

Ben dershanede öğretmenlik yapıyorum. 3 kardeşiz. Ablam evli. Evde annem, ben ve kardeşim kalıyoruz. Babam 30 yıldır, yurtdışında zor şartlar altındaçalışıyor.

Olayın olduğu günü bize anlatır mısınız?

Olayların başladığı günden beri balkondan aşağı limon, süt vs. atarak yardımda bulunmaya çalışıyorduk. 14 Temmuz sabahı yine aynı şekilde olaylar devam ederken sabah 3 gibi birden herkesin kaçıştığını gördük. Arkalarından akrep araçları geliyordu. Balkondan izliyorduk. Sonra birden bizim evin camı kırıldı. Ne olduğunu anlamadan perdenin tutuştuğunu gördük ve etrafı gaz bulutu kapladı. Hemen evin dışına doğru kaçmaya başladık. Nefes almak imkânsızdı. O sırada aşağıdan eli eldivenli birkaç kişi gaz bombasını geri atmak için yukarı çıkıyordu. Merdivende karşılaştığımızda geri çevirdik onları. Çünkü ev yanıyordu. Çevredeki herkes tomaya evi gösterip, söndürmesini istiyordu. Fakat polis o sırada tomanın suyunun bittiğini söyleyerek olay yerinden uzaklaştı. İş başa düştü ve çevredeki herkes kovalarla su taşıyarak hortumlarla yangını söndürdü. Allah hepsinden razı olsun.

Yangın söndürüldükten sonra ve daha sonraki günler evde mi kaldınız?

Hayır. 5 gün boyunca ablamlarda, dayımlarda kaldık. Çünkü evin içine girdiğinizde inanılmaz bir koku vardı evde. İs kokusu, biber gazının kokusu. Evde durduğumuz anda öksürmeye başlıyorduk.

Peki bu olay için hukuki yollara başvurdunuz mu?

Evet başvurduk. Hemen olayın sabahında bilirkişi gelip rapor tuttu. Avukat arkadaşlar sağ olsun çok ilgilendiler. Bütün raporlar birleştirildi ve dava açtık. 16 Temmuz sabah saat 5te olay yeri inceleme ekibi geldi.

Onlar ne dedi? Olanlardan ötürü sizden özür dilediler mi?

Hayır aksine alay ettiler. Sabahın 5inde yaklaşık 20 kişilik polis ekibi geldi. Olayı anlattık. Bize inanmadılar. Gaz fişeğinden dolayı yangın çıkmayacağını söylediler. Bizde “kendi evimizi kendimiz niye yakalım” dedik. Polis de alaycı bir şekilde “İsterseniz yandaki odaya gaz bombası atalım, bakalım yangın çıkacak mı” diye sorunca cevap vermedik. Ondan sonra yerde duran gaz kapsülünü alıp gittiler.

Halkın tepkisi nasıl oldu? Sizi dışladılar mı?

Tam aksine, herkes taziye ziyaretine geldi. Olayı duyan Armutludaki herkes evinin bize her zaman açık olduğunu söyledi. Allah hepsinden razı olsun bizi hiç yalnız bırakmadılar.

Twitter’daki yardım kampanyası hakkında ne düşündünüz?

Sizinle ilk konuştuğumuz gün bu kadar destek çıkacağını düşünmüyordum. Ama Türkiye’nin her yerinden yardım için arayanlar da maddi olarak yardımda bulunanlar da oldu. Herkese çok çok teşekkür ediyorum. İnsanların bu kadar iyi niyetli olduklarını unutmuştuk. Biz kendi halinde insanlarız. Bugüne kadar kimseye zararımız olmamıştır. İnsanlar o kadar duyarlı davranıp bize yardım ettiğinde çok mutlu olduk. Ailece maddi manevi yardım eden herkese dua ediyoruz. En önce sizden sonra yardım eden herkesten Allah razı olsun.

Estağfurullah ben olması gerekeni yaptım. Gezi olaylarının tabanında yatan düşünce, birlikteliğin gücünü göstermek. Açıkçası ben de ondan cesaret alıp bir şeyler yapmaya çalıştım. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Kalbi bizimle olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bize maddi manevi destek olan herkese çok teşekkür ediyorum.

Biz de size teşekkür ederiz, bir dakika bile “Yeter artık yahu, ne oluyor!” deyip çıldırmadığınız, tüm kayıplara rağmen haksızlığın önünde dimdik durduğunuz için.