Elif Örnek - soL
Ahmet Atakan'ın hayatını kaybetmesi üzerine 10 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Taksim'de karanfillerle anma yapmak isteyen gruptan 25 kişiye dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından, polis fezlekesi aynen kullarak hazırlanan iddianamede üç polis müşteki sıfatıyla yer aldı. Sanıklar "toplantı ve yürüyüşün zorla dağıtılması", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama", "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılanacaklar. Davanın ilk duruşması yarın saat 9.30'da yapılacak.
Polis fezlekesi aynen kullanılarak hazırlanan iddianamede "Ahmet Atakan ölümsüzdür adı altında TKP, HDK, Antikapitalist Müslümanlar, ÖDP, İP, TGB, Halkevleri ve diğer sol yapıların da desteğiyle, Taksim Dayanışması'nın organizesinde 'saat 19.00'da karanfillerle Taksim'deyiz' şeklinde sosyal medyadan yoğun katılımlı eylem çağrısı yapıldığı", bunun üzerine güvenlik önlemleri alındığı belirtildi.
'Kitle kalkanlarla itilerek süpürüldü'
Taksim'de toplanan gruba eylemin kanunsuz olduğu yönünde uyarı yapıldığı, ardından kitlenin "sadece kalkanlarla itilmek suretiyle İstiklal Caddesi'ne doğru süpürüldüğü" ifadelerinin yer aldığı iddianamede, ara sokaklara dağılan grupların polise saldırdıkları ileri sürüldü. İddianameye göre güvenlik görevlileri emniyet tedbirleri alırken, gruplar polislere havai fişek, taş, sopa ve şişelerle saldırdı, bunun üzerine kademeli olarak artan ölçüde zor kullanıldı.
Deniz gözlüğü, baret yine delil
"Ahmet'in katili emri ben verdim diyen Recep Tayyip Erdoğan'dır", "AKP halka hesap verecek", "Her yer Taksim her yer direniş", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" şeklindeki slogan ve pankartlar da suç delili sayıldı. Gözaltına alınan kişilerin "üzerinden çıkan" deniz gözlüğü, baret, maske gibi eşyalara da delil olarak el konulduğu belirtildi.
'Taşla saldırılan' polis yaralandı: Orta parmakta ağrı
İddianamede, müşteki üç polisin eylemcilerin saldırısıyla yaralandıkları ve bu durumun doktor raporlarıyla sabit olduğu ileri sürüldü. Ancak raporlardan aktarılan bilgilere göre polislerde "sol el orta parmakta ağrı, el parmak travması, oksipital arka kesimde ağrı" gibi gözle görülemeyen, cop kullanımı gibi nedenlerden kaynaklanabilecek bulgular mevcut. Oysa iddianamede eylemcilerin polislere taş, şişe ve sopalarla saldırdıkları ileri sürülüyor. Şikayetçi polislerin saldırganların kimliklerini tespit edemediklerini belirten savcı, bu kişilerin beyanları ile yine polisler tarafından hazırlanan olay yeri tutanakları örtüştüğü gerekçesiyle saldırının meydana geldiğini savundu.
Savcı, ifadelerini aldığı sanıklara gaz maskesi, baret ve deniz gözlüğünü neden bulundurduklarını sordu. Sanıklardan bir kısmı fotoğraf makinesi taşıdıkları için "sarı basın kartın yoksa çekim yapamazsın" denilerek gözaltına alındıklarını kaydettiler.
Eli sopalı polisler
Sanıklardan D.U.'nun ifadesi eli sopalı ve sivili giyimli polis gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardı. Ahmet Atakan için karanfillerle Taksim'e giden grubun içinde bulunduğunu kaydeden D.U., polisin saldırması üzerine kız arkadaşıyla bir apartmana sığındıklarını ve ardından olay yerinden uzaklaştıklarını aktardı. Cihangir'de kalabalık ve eli sopalı bir grupla karşılaştıklarını söyleyen D.U., elinde yarısı içilmiş soda şişesi bulunduğu için, gruptakilerin "Onu bize mi atacaksın" diyerek kendilerini gözaltına aldığını belirtti. D.U., eli sopalı grubun polis olduğunu bu şekilde anladıklarını ifade etti. Sanıklardan H.K., ise eşiyle birlikte gazdan kaçtıkları sırada yaklaşık 30 kişilik bir grubun ara sokağa girdiğini, polis yeleği giyen şahısların yanında, elinde sopa bulunan sivil giyimli kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin eylemcilere saldırdıklarını kaydetti. Savcı güvenlik görevlilerinin kullanabileceği müdahale araçları içinde sopa bulunmamasına rağmen herhangi bir işlem yapmadı. Ağır şekilde darp edilen ve doktor raporu alan sanıkların şikayetine rağmen, ilgili polisler hakkında da hiçbir işlem yapılmadı.
Ahmet Şık'ın dosyası ayrıldı
Emniyet tebdiri alan polislere "Faşistsiniz, faşist polis" diyerek hakaret ettiği, "kaçmayın, polis olsalar ne olur" sözleriyle civardaki kişileri provoke ettiği ileri sürülen gazeteci Ahmet Şık'ın dosyası ayrıldı. Polis fezlekesinde Ahmet Şık'ın "görevli memurlara saldıran kişilerle birlikte hareket ettiği"nin tespit edildiği ileri sürülmüştü. Polis, Ahmet Şık'a hedef alarak gaz fişeği atmış ve yaralamıştı. Şık hakkında "polise hakaret" suçlamasıyla ayrıca dava açılmıştı.