Polis Teşkilatı'nın 165. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen onlarca etkinlik, ziyaret işe yaramadı. Dün bir haber sitesinde çıkan polisin akaryakıt dağıtım işine girdiği duyurulan habere yapılan yorumlarda polisin güvenilirliğinin tartışıldığı görüldü. Polis yardımlaşma sandığı POLSAN'ın holdingleşme yolunda emin adımlarla ilerlemesi ise farklı tartışmaları ateşleyecek.
Polis Teşkilatı'nın 165. kuruluş yıldönümü dolayısıyla tüm hafta boyunca çeşitli etkinlikler yapıldı. 'Görkemli' polis yürüyüşünün yanı sıra, Bakan ziyaretleri, yeni videoların hazırlanması ve kurulan çadırlarda halkla iletişim çalışmaları yapıldı. Ancak 'polisin güvenilirliği' temalı yapılan etkinlikler ilgi görmedi... Dün çıkan bir haberde, halkın polise ne kadar güvendiği gözler önüne serildi.
OYAK'tan sonra POYAK mı?
Polis Teşkilatı’nın 165. yılı haftasında, dün medyaya yansıyan bir haber, polisin yalnızca imajını tazelemekle uğraşmadığını, üye polislerin sosyal güvencelerine katkıda bulunmak için kurulmuş olan Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) aracılığıyla teşkilatın tıpkı OYAK gibi, bir holding kurmak yolunda emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor.
Dün HaberTürk'te yer alan habere göre, POLSAN, akaryakıt sektörüne girmek için kamu petrol şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) bünyesindeki akaryakıt dağıtım şirketi TP Petrol Dağıtım A. Ş.'ye (TPPD) ortaklık teklifinde bulunmuş.
Yüzde yüz kamu sermayeli olan TPPD'ye götürülen bu teklifin niteliği ve içeriği kafaları karıştırırken, şirketin bağlı olduğu TPAO'dan habere herhangi bir yalanlama gelmemiş olması dikkat çekti. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz ay TPPD'nin satılacağı (özelleştirileceği) yönündeki bir habere, haberin basında yer aldığı gün doğrudan Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın ağzından bir yalanlama gelmişti. Keza, herhangi bir kamu işletmesi ile ortaklık görüşmesi bizzat o işletmenin bağlı olduğu bakanlığın iznine tabi.
Habere göre, POLSAN ile TPPD arasındaki arasındaki görüşmelerde şimdiden polis sandığına, iki bayilik verilmesi üzerinde anlaşıldığı belirtiliyor. Eğer POLSAN, haberde belirtildiği gibi iki petrol istasyonunu işletmeye başlarsa, TSK'ya bağlı Mehmetçik Vakfı'ndan sonra akaryakıt dağıtım işine girmiş olacak. Mehmetçik Vakfı, 2000 yılından bu yana OPET ile işbirliği yaparak, İstanbul Kurtköy ve Maslak'ta iki petrol istasyonu işletiyor.
POLSAN'ın akaryakıt bayiliği ile son yılların yükselen sektörü enerji alanında faaliyet gösterecek olması, holdingleşen Ordu Yardımlaşma Kurumu'ndan (OYAK) sonra polislerin de sandık ile holdingleşme yoluna girdiği yorumlarına neden oldu.
Bu gelişme, TSK'nın 27 Mayıs’ın ardından siyasette artan etkinliğine paralel olarak mensuplarının refahını ve güvencelerini artırmak için 1961 yılında OYAK'ın kurulması ve sonrasında holdingleşmesi sürecine benzetiliyor.
Ülkemizde son gelişmelerle birlikte etkinliği giderek artan Emniyet Teşkilatı, AKP hükümetinin ve Fethullah Gülen'in polis içinde kadrolaşmasıyla dikkat çekiyor. Polis sayısının giderek artırılması da, bir "polis ordusu" kurulduğu yönündeki tespitleri doğruluyor. Emniyet Teşkilatı'nın etkinliği artarken, OYAK'tan sonra bir (P)OYAK'ın doğmakta olduğu görülüyor.
Polislerin gönüllü olarak üye olabildiği POLSAN, halen turizm, sigorta ve emlak sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Üyelerine TOKİ ile anlaşmalı uygun konut edinme kampanyaları düzenliyor. Bu yıl ise kuracağı POLSAN Turizm şirketi ile üye polislere uygun tatil fırsatları sunmaya hazırlanıyor.
"Polis benzine su katar"
Yeni 'ortaklığı' duyuran HaberTurk'e gelen yorumlar ise polise güvenilirlik açısından çarpıcıydı. Gelen yorumlardan bazılarını olduğu gibi aktarıyoruz:
"bu memlekette zaten askerinden bürokratına, çiftçisinden memuruna herkes normal vatandaşın sırtına binmeye çalışıyo... bi siz eksiktiniz demiyeceğim çünkü her çevirmede bi dünya rüşvetinizi alıyosunuz sizde gelin benzin sektörüne dördüncüyü tamamlıyalım..."
"polislere gerekn destek verilsin maaslarina biraz zam yapilsin yoksa yakinda bu iste de polisler rusvet yuzunden haberlerde boy gosterr dmedi dmeyinn kimse kurallara uymuyo trafikta bile polis az yada yakalinca kemal amca devreye giryoo : ))"
"biber gazı üretim istasyonuda açsınlar"
"açsında özel sektörün neler yaşadığını anlasın. alır boyunun ölçüsünü."
"polis devleti olmaya devam durmak yok... şahlık, saltanat geri geliyor..."
"işiniz düştümü, vakıf için zorla aldıkları bağışlar yetmiyor demekki.."
"polisler su bile katabılıler valla fazla kar etmek için :))"
"kaçak akaryakıt için yeni bir istasyonumuz olacak."
"bu şu demek oluyor tp bayilerinin yanında polis çevirmesi yapılır evrakları eksik olanlar akaryakıt istasyonundan yakıt alırlar herkes memnun olur :dddddd"
"rakip istasyondan alırsanız ceza keseriz :) ankara trafik vakfıda onların araçları çekiyolar. ama trafik kurallarına başta kendileri uymuyolar. ayrıcalıkları ne bu konuda. u dönülmez yerden dön, sinyal bile verme. hayat onların."
"kaçak iran mazotu satarlar kesin"
"aman dıkkat benzıne mazota su katmasınlar"
"bu akp bir garip askere kızıyorlardı ticaret yapıyorlar diye. şimdi kendi ellerindeki polislerin ticaret yapıp askere alternatif güç olmasını sağlamaya çalışıyorlar. garipler, tuhaflar. ve ben bundan hoşalnmıyorum."
Polis kendisine 'destek' buluyor
Polise karşı gelişen tepkilere rağmen etkinliklerin içinde 'görkemli' bir polis yürüyüşü de düzenlenebilmişti. “Polis-Halk Yürüyüşü” adı verilen yürüyüşte sık sık polisle halkın iç içe olduğu, iletişim problemi olmadığı ve halkın polise güvendiği vurgulanmıştı. Ancak bir süre sonra polis yürüyüşünün halk kısmında okul yönetiminin zoruyla gelen öğrenciler olduğu anlaşılmıştı. Lise öğrencilerinin çeşitli organizasyonlar yapılarak, ikna edilerek ve zor kullanılarak alana getirilmesi veliler tarafından da tepkiyle karşılanmıştı.
Skandal, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan okullara konuyla ilgili yazı gittiği için öğrencilerin polis yürüyüşüne katıldığı şeklinde açıklanmıştı, ancak Bakırköy Lisesi'nde yürüyüşe katılmak istemediğini söyleyen bir öğrencinin müdür muavini tarafından dövülmesine ilişkin, ne okuldan bir açıklama ne de Milli Eğitim yetkililerinden bir yalanlama geldi.
(soL - Haber Merkezi)