'Padişah' gollük pası değerlendirdi: 'Bir ırkın diğerine üstünlüğünü savunmak ihanettir'

Marmara Üniversitesi'nde bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, CHP'li Birgül Ayman Güler'in sözlerine atıfta bulunarak, "Bir ırkın diğerine, bir milletin diğerine, bir ulusun diğerine üstünlüğünü savunmak, en başta bu topraklara karşı saygısızlıktır, en başta bu toprakların özüne ihanettir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin (MÜ) 130. kuruluş yıl dönümü ve kendisine "fahri doktora" ünvanı verilmesi nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri altında MÜ'ye geldi.

Burada bir konuşma yapan Erdoğan, isim vermeden CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'in sözlerine değinerek, "Bir ırkın diğerine üstünlüğünü savunmak ihanettir" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

'Nice gencin hayatıyla oynadılar'
''Sünni, Alevi dediler. Türk, Kürt dediler. Doğulu, batılı, sağcı, solcu, milliyetçi, sosyalist, İslamcı dediler ve nice gencin hayatıyla, istikbaliyle oynadılar'' diyen Erdoğan, gençler arasında bir miktar revaç gören bu ayrımcılık senaryosunun, millet nezdinde hiçbir itibar görmediğini, ayrımcılığın millet nezdinde, bin yıl önce de bugün de itibar görmediğini ve görmeyeceğini ifade etti:

"Bizim şehitlerimiz ve şehitliklerimiz, bu ülkede ayrımcılığın önündeki en büyük engeldir. Özellikle Çanakkale Şehitlerimiz bunun en güzel ifadesidir. Onlar adeta settir, en büyük barajdır. Irkının, kavminin, asabiyetinin üstün olduğuna inananlar varsa gitsinler ve o şehitliklerimize baksınlar. Onların orada nasıl kucak kucağa yattığını, o farklı kavimlerden olanların nasıl kucak kucağa yattığını, hatta ta Yemen'den Çanakkale Savaşları için buraya gelen insanları görecekler. Balkan coğrafyasından gelen insanları görecekler."

Erdoğan 'ırkçılık karşıtı' kesildi

"Kendisini güçlü olarak görenin ırkını yüceltmesi ne kadar tehlikeliyse kendisini mağdur olarak görenin de ırkını yüceltmesi, ırkını bir ayrımcılık unsuru olarak kullanması o kadar tehlikelidir. Irkçılığın panzehiri, antitezi asla ırkçılık olamaz. Irkını yücelten, başka ırkları yok sayan, aşağılayan karşısında, kendi ırkını öne çıkarmaya çalışan da aynı derecede yanlış bir yoldadır. İşte biz, özümüze bakarak, kaynaklarımıza bakarak, modern dünyanın bu hastalıklarıyla baş etmek, bunları aşmak zorundayız."

Erdoğan yine 'BM'de revizyon' istedi

"Ruanda katliamımını biliyorsunuz. Cezayir, daha yeni. Bunlar 20. asrın maalesef acı tabloları. Ama kimse bunun hesabını soruyor mu? Hayır, konuşmazlar. Bunu Birleşmiş Milletler'de dile getirdiğimiz zaman bazıları rahatsız oluyor. Diyorlar ki 'Bunları gündeme getirmenin bir anlamı var mı?' Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Birleşmiş Milletler'in işlevi bu. Niye kurulmuş Birleşmiş Milletler? Bunun için kuruldu. Tüm dünyayı, tüm insanlığı 5 ülkenin dudaklarının arasına mahkum etmek acaba insanlığın özgürlük değerleriyle özlemiyle bağdaşıyor mu? Kimse konuşamıyor, herkes korkuyor."

'Doğudaki işsizliğin sebebi terör'

"Ne olur bu çözüm sürecini çok sıkı tutalım. Artık bu işi bitirmemiz lazım. Bu iş için 30 senede harcanan para, yeni bir Türkiye inşa eder. Çok ciddi rakamlar. Öyleyse bu işi bitirmemiz lazım. Bugün Güneydoğu'da, Doğu'da işsizlik çok daha fazlaysa bunun en önemli sebebi terördür.

Yüzlerce yıldır yankılanan bu sesi ve bu anlayışı, inşallah daha binlerce yıl, bu topraklarda hakim kılmak zorundayız. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi. Kardeşlik denildiğinde bazıları rahatsız oluyor. Hiç kimse rahatsız olmasın. Kardeş, anne-baba karşısında, aile içinde eşit olan kişidir.

Biz de Türkiye'de kardeşlik hukukunu güçlendirecek, devlet karşısında, 75 milyonluk Türkiye ailesi içinde herkesin kendisini eşit, birinci sınıf vatandaş görmesini mutlaka ama mutlaka tesis edeceğiz. Onun için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını çok önemsiyorum..

Bu noktada üniversitelerin son derece önemli olduğunu hep ifade ediyorum. Dünyada, bilimi ırkçılığa köle eden, üniversiteleri kafatasları üzerine yoğunlaştıran rejimler oldu. Gelip geçtiler ve hiç hayırla anılmıyorlar. Bizde de üniversiteleri bu tür ayrımcı ideolojilerin merkezi haline getirmek isteyenler oldu. Onlar da hayırla anılmıyor ve artık o türler yok olup gidiyor. Üniversiteler bilim merkezleri olarak, topluma yol gösteren, istikameti belirleyen kurumlar olarak, inşallah kardeşliğin de yüceltildiği özgür merkezler oluyorlar, olacaklar."

'Irkçılık karşıtı' Erdoğan'ın icraatları
MÜ'deki konuşmasında "ırkçılığa karşı" sözler sarf eden Erdoğan'ın sicili ise pek parlak değil. Örneğin Erdoğan, ülkedeki Ermeni yurttaşları şu sözlerle tehdit etmişti:

"Bakın, benim ülkemde, 170 bin Ermeni var bunların 70 bini benim vatandaşımdır. Ama 100 binini biz ülkemizde şu anda idare ediyoruz. E, ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu 100 binine, ‘hadi siz de memleketinize’ diyeceğim bunu yapacağım. Niye? Benim vatandaşım değil bunlar. Ülkemde de tutmak zorunda değilim. Yani şu anda bizim bu samimi yaklaşımlarımızı bunlar bu tavırlarıyla ne yazık ki olumsuz istikamette etkiliyorlar, bunların farkında değiller."

Erdoğan, Hocalo Katliamı anmasında açılan ve Ermenilere hakaret eden ırkçı pankartlar için de, "birkaç pankarta değil, içeriğe bakın" demişti.

Yine Erdoğan, 12 Haziran seçimleri öncesinde katıldığı bir televizyon programında, "Ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz ne afedersiniz Rumluğumuz kaldı" diyerek "ırkçılığa karşı" mücadelesinde önemli bir dönemeci almıştı.

Başbakan Erdoğan, seçimlerden önce miting meydanlarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğini sürekli hatırlatmış, kendi destekçilerine Kılıçdaroğlu'nu yuhalatmıştı.

(soL - Haber Merkezi)