Örneklerle dar bölge sistemi: AKP halk iradesine darbe hazırlığında

Tayyip Erdoğan gündemlerindeki genel seçim modelinin, dar bölge yani 550 bölgeden milletvekili çıkarılması olduğunu söyledi. Bugünkü oy oranlarıyla bu modele geçildiği takdirde AKP milletvekili sayısını katlıyor, TBMM’de temsil edilmeyen sayısı artıyor.

Doğan Ergün

Temmuz 2013’te gündeme gelen AKP’nin “demokratikleşme paketi”nin maddelerinden biri olan dar bölge seçim sistemi, ilk kez Tayyip Erdoğan tarafından açıkça telaffuz edildi. Erdoğan’ın, “gündemimiz” dediği “550 bölge-550 milletvekili” modeline geçilmesi halinde, AKP genel oy oranının çok üzerinde milletvekilliği kazanacak, muhalefet partileri ve özellikle de MHP Meclis’ten silinecek.

Dün gazetecilerin “dar bölge seçim sistemi”ne ilişkin sorusuna Erdoğan, bu sistemin muhalefetin seçim barajı düşüncesine karşı kendilerinin öne sürdüğü ik önemli tekliflerinden biri olduğunu belirterek, bu tekliflerden birinin “daraltılmış bölge” sistemi olduğunu, bu sistemde barajın yüzde 5 olarak belirlendiğini, diğer tekliflerinin ise barajın tamamen kaldırılarak 550 bölge ve bu bölgelerin her birinden birer milletvekili çıkarılması teklifi olduğunu söyledi. Erdoğan, “dar bölge, şu anda bizim gündemimizdedir. Muhalefet bir yandan ‘Barajlar azaltılsın’ diyor, ‘hodri meydan’ deyip şu anda çalışmayı yaptırıyorum. Similasyonlar, vesaireler bittikten sonra ‘dar bölge’ sistemini Meclis’e getirebiliriz” dedi.

Antalya örneği: AKP 6’dan 11’e!
Dar bölge sisteminin nasıl sonuçlanabileceğini Antalya özelinde analiz ettik. Son genel seçimlerde, 1 milyon 178 bin seçmenin oy kullandığı Antalya’da AKP 461.257 oyla 6, CHP 390.223 oyla 5 ve MHP 245.439 oyla 3 milletvekili çıkardı. TBMM’ye 14 milletvekili gönderen kentte seçmen sayısı 1 milyon 387 bin dolayındaydı. Antalya nüfusu, birbirlerine yakın ilçeler gözetilerek yaklaşık 100 biner kişilik 14 bölgeye bölünmesi durumunda CHP’nin yüksek oy oranına sahip olduğu ve nüfus açısından da kalabalık olan Muratpaşa (CHP: 113.386 oy, AKP: 80.698 oy ve MHP: 43.953 oy) ile Konyaaltı (CHP: 33.868 oy, AKP: 20.925 oy ve MHP: 11.782 oy) gibi bölgeler dışında CHP herhangi bir milletvekili çıkaramıyor. Merkezdeki bu ilçelerde de ciddi bir oy oranına sahip AKP, çevre ilçelerdeki gücüyle milletvekili sayısını neredeyse ikiye katlıyor. Hatta en az iki milletvekili çıkarabilecek bir bölge olan Muratpaşa’da iktidar lehine yapılacak bir bölümlendirme ile AKP buradan da milletvekili çıkarabilir. Bu durumda 14 milletvekili olan kentin, 11-12 milletvekili AKP’ye, 2-3 milletvekili ise CHP’ye gidiyor ve MHP 3 olan milletvekilliklerinin tamamını kaybediyor.

Baraj büyüyor
Erdoğan’ın dile getirdiği model, 2014 verilerine göre 53 milyona dayanmış olan nüfusun iller ve ilçeler de gözetilerek 550 bölgeye ayrılması ve bu bölgelerin her birinden birer vekilin seçilmesi anlamına geliyor.

Bu model, yüzde 10 barajı nedeniyle demokratik olmamakla eleştirilen seçim sisteminde halkın TBMM’de temsilinin önüne yeni engeller getiriyor. İşte o engellerden bazıları:

Bölgeleri AKP belirleyecek
• 550 bölgenin neye göre belirleneceği, sınırların nerelerden ayrılacağı iktidardaki partinin siyasi hesaplarına bağlı olacak. 30 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin yeni belediyeler kazanmak için çıkardığı bütünşehir yasası ve son iki yerel seçimde kimi belediye sınırlarının AKP lehine değiştirilmesi dikkate alındığında iktidar partisinin 550 bölgenin belirlenmesinde de kendi çıkarlarını gözeteceğini tahmin etmek zor değil.

Şu anki oranlar AKP'ye yarıyor
• Nüfusun nasıl bölüneceği şimdilik bilinmiyor, ancak şu anki ilçe nüfusları ve birbirine yakın ilçelerin birlikte bölge oluşturacağı varsayımı baz alındığında yapılan hesaplamalar, AKP’nin son genel seçimlerde aldığı oy oranı olan yüzde 49,8 ile şimdikinden çok daha fazla milletvekili çıkaracağını gösteriyor.

Temsil edilemeyen oylar artıyor
• Yüzde 10 barajının getirdiği en büyük sorun halkın önemli bir bölümünün tercihlerinin TBMM’de temsil edilememesinden kaynaklanıyor. Bu durum özellikle 2002 genel seçimlerinde çarpıcı bir sonuca neden olmuş, oyların yüzde 46,5’i Meclis’te temsil edilmemişti. yine bu seçimde AKP yüzde 34,29 oy oranıyla TBMM’deki koltukların yüzde 66’sını almıştı. Getirilmesi planlanan yeni sistemle, hem her bir bölgede seçilemeyen adaya verilen oylar temsil edilmemiş olacak, hem de herhangi bir yerellikte özel olarak öne çıkmayan ancak ülke genelinde oyu olan partiler Meclis’e vekil gönderemeyecek. Burada da özellikle MHP’nin ve belli bölgelerde çok az oyu olan CHP’nin olumsuz şekilde etkilenmesi anlamına geliyor.

Türkiye'yi kim düşünecek?
• Dar bölge sistemi, bölge adaylarının önemini artırırken milletvekili adaylarının ufkunu da kendi seçim bölgelerine daraltmak anlamına geliyor. Yerel seçimlere benzer “icraatçilik” önem kazanacak. Seçmen ve aday arasında ve siyaset arenasında ülke sorunlarının ağırlığı azalırken ve “bölgecilik” artacak.