Oğlu IŞİD'e katılan annenin isyanı: Devlet bizi duymuyor

Kocaeli'de oğlu IŞİD'e katılan bir anne, devletin durumla hiçbir biçimde ilgilenmediğini, çocuklarının akıbetinden habersiz olduklarını belirterek isyan etti. Kentte, IŞİD'e katılarak savaşmaya giden yüzlerce kişinin olduğu belirtiliyor.

Kocaeli'de oğlu IŞİD'e katılan bir anne, devletin durumla hiçbir biçimde ilgilenmediğini, çocuklarının akıbetinden habersiz olduklarını belirterek isyan etti.

Türkiye İslam devleti olana kadar dönmeyeceğim” diyerek IŞİD’e katılan Ahmet Beyaztaş’ın annesi Fezile Beyaztaş, “Dönecek diye akşama kadar kapıda yatıyorum. Ben gördüm o acıyı, başkası görmesin” dedi. Aile, hükümetin soruna ilgisiz olduğunu söyledi.

Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) Kocaeli'den katılan ve sayıları yüzlerle ifade edilen gençlerin aileleri büyük acı yaşıyor. Manşet Kocaeli gazetesinden Mustafa K. Erol'a konuşan ailelerden biri IŞİD’in elindeki çocuklarının nerede olduğunu bilmediklerini belirtti.

8 çocuklu ailenin 25 yaşındaki oto tamircisi oğlu Ahmet Beyaztaş’tan, ardından bıraktığı “Suriye’ye gidiyoruz, Türkiye İslam devleti olana kadar gitmeyeceğiz” yazılı nottan sonra bir daha haber alınamadı. IŞİD’e katılmak için Suriye’ye giden gencin Annesi Fezile Beyaztaş “Onu çok özledim. Akşama kadar dönecek diye kapıda yatıyorum, ben gördüm acıyı, başka kimse görmesin” sözleriyle yaşadığı durumu dile getirdi.

Bizi karakola almıyorlar
14 Ağustos tarihinde örgüte katılan oğlundan hiç haber alamadığını ve onun ölü ya da diri olup olmadığını bile bilmediklerini anlatan 65 yaşındaki anne Beyaztaş, oğlunu bulmak için polis ve valilik kaynaklarından hiç yardım görmediklerini ve devletin kendilerini dinlemediğini söyledi. “Ondan hiç haber alamıyoruz. Hükümet ve devlet bizi hiç dinlemiyor, duymuyor. Karakoldan içeriye bile giremiyoruz” diyen anne Beyaztaş, IŞİD’e katılan oğlunu, “Kimseye karışmazdı, sakin bir çocuktu, kimseyle kavga etmezdi, hiç kimse bizi şikayet etmedi” sözleriyle tarif etti.

Oğlunun değişimini anlattı
Konuşmakta güçlük çeken Fezile Beyaztaş, oğlu katılmadan önce IŞİD diye bir örgütü hiç bilmediğini söyleyerek, oğlunun IŞİD'e katılım sürecini şöyle anlattı: “Ahmet çok sakin bir çocukluk geçirdi. Çok duygusaldır. Karanlıktan bile korkar. Arkadaşlar edinmeye başladı. Onlar örgütmüş. Hatta Ramazan ayında bile buraya gelmişlerdi. Ben onlara yemek vermiştim. Sonraları bana, erkeklerle konuşuyorum diyerek bile kızmaya başladı. Git gide içine kapandı. Biz Müslümanız siz değilsiniz diyordu, sadece kendi kıldıkları namazın namaz olduğunu söylüyordu. En sonunda kayboldu.”

Ahmet Beyaztaş’ın kardeşi Yusuf Beyaztaş ise kardeşinin hep dindar biri olarak büyüdüğünü, ilk başlarda IŞİD’e karşı olduğunu ve onları “sapık” diye tanımladığını söyledi. Kardeş Yusuf Beyaztaş, Ahmet’in mahalledeki bazı arkadaşlarının etkisinde kaldığını ve en sonunda yanındaki beş kişi ile birlikte IŞİD'e katıldığını söyleyerek, “Ahmet çok duygusal bir çocuktu, ilkokulundan beri şiir yazıyordu. Ahmet diğerden çok farklıdır asla ve asla birini öldürebilecek biri değildir. İlk başlarda karşı olduğu örgüte cihat çağrısından sonra katıldı” ifadelerini kullandı. Yusuf Beyaztaş da annesi gibi devletin ilgisizliğinden şikayet etti.

Komünist Parti ilgilendi
“Hükümet ya da devlet yetkileri bu işin üzerini örtüyor. Bize bilgi vermiyorlar. Ayrıca somut deliller var, buna rağmen Konya Aksaray’da polis tarafından yakalanıyor ama daha sonra serbest bırakılıyor. Bize net bilgi de vermiyorlar, bazen Gebze’de olduğunu söylüyorlar, bazen de hiçbir şey söylemiyorlar” diyerek isyan eden Yusuf Beyaztaş, Valilik'ten de bir türlü randevu alamadıklarını ifade etti.

Yusuf Beyaztaş, durumlarıyla bir tek Komünist Parti’nin ilgilendiğini ve onun dışındaki hiçbir dernek, devlet birimi veya siyasi partinin kendilerine destek olmadığını söyleyerek “Biz,ölü ya da diri kardeşimizin nerede olduğunu bilmek istiyoruz” dedi.