Oda TV davasında polisler TBMM Başkanvekili'ni de izlemiş

Kapatılan özel yetkili savcılıkça açılan ve birçok hukukçu, gazeteci ve polis müdürünün dinlenip takip edildiği Oda TV soruşturmasının halen açık olan soruşturma dosyasında skandal bir takip belgesi çıktı. Belgeye göre polisler TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'yu da takip etti.

Kemal Göktaş'ın haberine göre, Oda TV'da halen açık olan soruşturma dosyasında yapılan dinleme ve izlemelere ilişkin birçok belgenin yer almadığı da ortaya çıktı. Özel yetkilili mahkemelerin kapatılmasından dosyanın verildiği savcı Mesut Erdinç Emniyet'ten dosya halen şüpheli görünen kişilere ait dosyalarının gönderilmesi için Emniyet'e müzekkere yazdı.

TBMM 0004 plakalı araç...
İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan hakkında çıkarılan "dinleme ve takip" kararları doğrultusunda tutulan tutanakla, Kazan'ın eski CHP Genel Başkanı ve gazeteci Altan Öymen ile TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'yla bir restoranda buluşmasının polisçe izlendiği ortaya çıktı. Kazan ve Öymen'in eşleri ile birlikte katıldığı yemekle ilgili olarak tutanakta şu ifadelere yer verildi:
"TBMM 0004 resmi plaka sayılı siyah renkli Peugeot marka araçtan Şükran Güldal Mumcu isimli şahsın indiği, daha sonra turgut Kazan ve Altan Öymen isimli şahısların eşleri olduğu değerlendiren bayanlarla birlikte restoran önünde bekledikleri, Turgut Kazan isimli şahsın Şükran Güldal Mumcu isimli şahsı alkışlayarak karşıladığı ve selamlaştıktan sonra birlikte Ayaspaşa Russian Restoran isimli yere girerek restoranın girişe göre sol tarafta kalan bölümüne yakın masada oturdukları ve yemek siparişi verdiklerinin görülmesi üzerine saat 19.39 sıralarında takip ve tasarrut çalışmalarına son verilmiştir."

Herkes 'şüpheli'
Dosyada eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Avukat Hasan Fehmi Demir, Cumhur Özdemir, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, Abdullah Öcalan'ın avukatı Muhdi Öztüzün, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, gazeteci Toygun Atilla, Ergenekon davası avukatlarından olan Vural Ergül, Şener Aygün hakkında, "suç örgütü kurmak ve buna bağlı olarak örgütün faaliyetleri" suçlamasıyla alınmış dinleme ve takip kararları yer alıyor.

Cunda Adası'ndaki yemek
Hâlâ açık olan ve takipsizlik kararı verilmediği için adı geçen kişilerin "şüpheli" sıfatlarının devam ettiği dosyada, eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun Emin ve Tansel Çölaşan çiftiyle Cunda Adası'ndaki ünlü Nihat'ın Yeri isimli restoranda yemek yerken çekilmiş görüntüleri ile gazeteci Hakan Aygün'ün CHP milletvekilleri Çetin Soysal ve Durdu Özbolat ile yine yemek yerken çekilmiş fotoğrafları ve gazeteci Cüneyt Ülsever'in ünlü bir cafede çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı öğrenildi.

Savcı dosyaları istedi
Bu arada özel yetkili mahkemeler kapatıldıktan sonra soruşturma dosyasının verildiği savcı Mesut Erdinç, dosya kapsamında izlenen tüm şahısların dosyalarının ayrı ayrı gönderilmesi için İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne müzekkere yazdı.

'Kayıtları keyiflerince kullanmışlar'
Kazan ise başsavcılığa bir dilekçe vererek dosyada takipsizlik ya da iddianame gibi bir karar verilmediğine dikkati çekerek, "Tüm kayıtları ellerinde tutup keyiflerince kullanmışlar. Nitekim uzatmalarla sürdürülen gizli izlemenin, dosyada hiçbir belgesi yok. Belli ki çok başka amaçlarla, belki müvekkillerimi korkutmak için kullanmışlar" dedi. Birinci sayfaları dosyada yer alan ve konu bölümünde "teknik takip" yazan, ama başlığı iletişimin dinlenilmesi olan bazı kararların dosyada olmadığını gördüklerini anlatan Kazan "Dosyada bulunmayan bu kararla, kimler hangi kirli işleri yürütmüştür, mutlaka görmek ve bilmek istiyorum. Bu kararla e-posta adresimle ilgili tespitler yapıldığına göre, onlar nerededir, kimin elindedir? Karar alıp sonuçlarını dosyadan kaçırmak nasıl bir savcılık görevidir?" ifadelerini kullandı. Özel yetkili savcılığın yasal bir soruşturmaymış gibi, çok başka amaçlı, yasa dışı ve kirli bir yol izlediğini ifade eden Kazan, avukat olduğu bilinmesine rağmen dosyada bu sıfatına yer verilmeyerek avukatların, "sır saklama yükümlülüğünün" ihlal edildiğini kaydetti.

Polis, savcı ve hakimlerin isimleri
Kazan, istek yazılarını hazırlayan dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç'la, ilk dinleme ve izlemeyi isteyen savcı Zekeriya Öz ve dinleme kararını veren hâkimler Resul Çakır, Birol Bilen, uzatma isteyen savcı Cihan Kansız, uzatmaya karar veren hâkimler Mehmet Ekinci, Mehmet Hamzaçelebi ve Mehmet Karababa hakkında soruşturma açılması için gerekli prosedürün başlatılmasını istedi. Kazan dosyaya ilişkin eksikliklerin tamamlanmasından sonra, "polis-savcı-yargıç" üçlüsünden oluşan bu suç örgütüne ilişkin kanıtları savcılığa vereceğini de sözlerine ekledi.