“NATO’nun Libya’da ne işi var yahu?”

Çok değil, yalnızca 3 hafta önce "Böyle saçmalık olur mu yahu, NATO'nun Libya'da ne işi var?" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, bugün var gücüyle NATO’yu Libya’da tek oyuncu yapmaya çalışıyor. Amaç, göründüğünden de çirkin...

AKP hükümetinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları ile görüştüklerini belirterek, “En kısa zamanda Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon, bu misyonu bırakıp, bütünüyle operasyon tek bir komuta kontrol sistemi altında NATO’ya devredilecek” dedi.

Davutoğlu, Ankara’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Libya konusunda başından bu yana birtakım ilkeleri olduğunu” ve bugün bununla uyumlu bir şekilde yetkinin tümüyle NATO’ya devredileceğini söyledi.

Erdoğan ne demişti?
Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan, yaklaşık üç hafta önce, 28 Şubat akşamı CeBIT Kongre Merkezi’nde, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nca düzenlenen Türk Alman Ekonomi Kongresi’ne katılmış ve Libya gündemiyle ilgili olarak şöyle konuşmuştu:

“Şimdi bize basın mensupları soruyor, çok enteresan! NATO Libya’ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya’da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez.
(...)
Türkiye, son derece ilkeli tavır alırken, üzülerek ifade etmeliyim ki, Avrupa’dan bu noktada güçlü ses duyulmadı. Libya’daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını Libya halkı adına kaygı verici buluyoruz.
(....)
Kendi mukadderatlarını o ülkelerin halkları belirlemelidir. Kimse kalkıp da o ülkelerdeki petrol kuyularının hesabını yapmasın. Demokrasi adına bir şeyler konuşacaksak bunları konuşalım. Kalkıp da petrolün hesabını yapmayalım.”

AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?
ABD başta olmak üzere emperyalist ittifakın çıkarları söz konusu olduğunda üç hafta içinde söylediklerinden tamamıyla çark edebilen AKP hükümeti, bugün kontrolün tamamıyla NATO’ya devredilmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile telekonferans üzerinden dört bakanın da katıldığı bir müzakere gerçekleştirdiklerini söyledi.

“Libya konusunda kendilerinin baştan beri ilkelerinin belli olduğunu” söyleyen Davutoğlu, “İkili bir yapı olsun istemiyoruz. Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyonun bütün yetkilerini NATO’nun tek komuta sistemi altında toplaması gerektiğini düşünüyoruz. (...) Şu anda prensipte bir mutabakat sağlandı. En kısa zamanda Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon, bu misyonu bırakıp, bütünüyle operasyon tek bir komuta kontrol sistemi altında NATO'ya devredilecek. Dolayısıyla Türkiye’nin bu konudaki kaygıları, talepleri kabul gördü” dedi.

Davutoğlu, Paris toplantısı ertesinde Fransa’nın öncülüğünde gelişen ve NATO dışı bir nitelik de taşıyan “Gönüllü Koalisyon” inisiyatifinin, tamamıyla NATO’ya devredilmesini çok önemsediklerini ve bu yönde teknik çalışmaların başladığını açıkladı.

NATO'cu, NATO operasyonunu engeller mi?
Üst düzey NATO yetkilileri ise Türkiye’nin bir yandan NATO’nun uçuş yasağı ile ilgili planlarını bloke ettiğini, diğer yandan da kontrolün NATO’ya verilmesi için ısrar ettiğini söylediler.

NATO’dan sızan bu haberler, hükümet yanlısı çevrelerce “Komutanın tamamıyla NATO’ya verilmesi halinde Türkiye’nin operasyonları veto edebilir, bu yüzden Türkiye bastırıyor” şeklinde yorumlanıyor.

Öte yandan, tarihi boyunca NATO çıkarlarının peşinden giden, ama kendine de bir hareket alanı açmaya çalışan Türkiye’nin, NATO operasyonunu bloke etmek amacını gütmesi imkân dahilinde görülmüyor.

Türkiye’nin bu aktif tavrının ABD tarafından desteklendiği ve Fransa’nın operasyonda öne çıkan rolünü frenlemek amacını güttüğü de yapılan yorumlar arasında.

Türkiye’nin NATO içinde hava operasyonlarını veto etmesinde ise, çeşitli etkenlerin rol alabileceği konuşuluyor. Libya’da yer alan Türk şirketlerinin yatırımlarını korumak isteyen hükümetin, ayrıca daha uzun vadede kontrollü hava ve deniz operasyonları için İzmir’i üs olarak NATO’ya sunmak istediği biliniyor.

İzmir Çiğli’de bulunan ve NATO’nun Türkiye’deki en eski üssü olan NATO İzmir Hava Üssü’ne ek olarak, hükümetin bir de Uzunada’da 6. Filo için bir NATO deniz üssü inşa etmeye çalıştığı uzun süredir biliniyor. Hükümetin, operasyonun bir yan “kazanımı” olarak bu üssü de işler hale getirmeyi istediği söylentiler arasında.

(soL - Haber Merkezi)