Milli Eğitim Bakanı yine aşırmış!

İntihal (akademik aşırma) yaptığı için 2005 yılında YÖK tarafından öğretim üyeliğinden çıkarılan Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in, öğretmen atama kılavuzunda yazdığı giriş yazısı Çubukçu dönemindeki atama kılavuzunun giriş yazısı ile neredeyse aynı.

Yeni AKP hükümetinin “intihalden” yani “akademik bilgi hırsızlığından” sabıkalı Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in “eski alışkanlığını” bırakamadığı görülüyor. Ağustos ayı öğretmen atamaları için yayınlanan kılavuza bir giriş yazısı kaleme alan Dinçer’in yazısı Haziran ayında yapılan atamalar için hazırlanan kılavuzda eski bakan Nimet Çubukçu’nun yazdığı yazı ile neredeyse aynı.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "İşletme Yönetimine Giriş" adlı kitabında "akademik bilgi hırsızlığı", yani "intihal" yaptığı için 2005 yılında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından öğretim üyeliğinden çıkarılarak cezalandırılmış, temyiz istemi de mahkeme tarafından reddedilerek, intihal suçu yargı önünde de kesinleşmişti. 23 Aralık 2010 tarihinde ise YÖK, sessiz sedasız bakanın intihal cezasını kaldırmıştı.

Yeni Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in eski alışkanlığını bırakamadığını ortaya koyan bir başka örnekte Bakanlığın resmi sitesinde Personel Genel Müdürlüğü bölümünde saklı duruyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün arşiv bölümünde bulunan atama kılavuzlarına girildiğinde, bir önceki atamalarda Nimet Çubukçu’nun Bakanlığı döneminde hazırlanan kılavuzdaki giriş yazısı ile Ağustos ayında yeni Bakan Dinçer’in döneminde hazırlanan atama kılavuzunun giriş yazısı arasındaki büyük benzerlikler dikkat çekiyor. Neredeyse fark sadece bir yazının altında Çubukçu’nun, diğerinin altında ise Dinçer’in imzasının bulunması. Dinçer’in belli ki Çubukçu’dan esinlenerek yazdığı yazısında, tema ve kelime benzerliklerinin yanında cümlelerin, hatta paragrafların aynen kullanılmasına da rastlanıyor.

Dinçer’in yazısı aceleye mi geldi?
İki yazının da aynı dizgeyle devam ettiği dikkat çekerken, örneğin Çubukçu’nun yazısında “Bizim amacımız sizlere objektif ve kaliteli hizmet vermektir. Bu amaçla her yıl daha fazla öğretmen adayımızı istihdam etmek için çalışıyoruz. Kadrolu öğretmenlerle ihtiyacı karşılayamadığımız durumlarda sözleşmeli öğretmen istihdam edilmesine yönelik çalışmalarımız 2006–2007 eğitim-öğretim yılı itibarıyla sistemimize girmiş ve toplamda 72.000 pozisyon ölçüsünde 70.000 sözleşmeli öğretmenin istihdamına ulaşılmıştır” şeklindeki sözlerinin Dinçer’in şu sözlerinden farkını ayırt etmek pek mümkün görünmüyor: “Millî Eğitim Bakanlığının amacı, sizlere objektif ve kaliteli hizmet sunmaktır. Bu amaçla daha fazla öğretmen adayımızı istihdam etmek için bütün imkânlarımızı kullanmaya özen gösteriyoruz. Kadrolu öğretmenlerle ihtiyacı karşılayamadığımız durumlarda sözleşmeli öğretmen istihdam edilmesini sağladık. 2006-2007 eğitim öğretim yılı itibariyle sistemimize girmiş 72.000 pozisyon için 70.000 sözleşmeli öğretmenin istihdamı sağlanmıştır.”

Öğretmenlere dilekleri de aynı!
Bir kısmı teknik bilgiler olsa da yeni Bakan’ın kendi imzasının üstünde bir önceki kılavuzla kimi zaman paragrafların aynen kullanılması kadar ileri gitmesi iki kılavuza bakanları şaşırtıyor. Daha da ilginç olan ise, yeni Bakan’ın yeni öğretmen olacaklara yönelik dileklerinin dahi neredeyse Çubukçu’nun dilekleriyle kelimesi kelimesine aynı olması. Pes dedirten bu benzerliğin yorumunu önce Çubukçu’nun sonra Dinçer’in sözlerini aynen aşağıya alarak okurlarımıza bırakıyor, Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan Dinçer’in ‘eski alışkanlıklarından’ bir an önce kurtulmasını diliyoruz:
“Bundan böyle Millî Eğitim teşkilatının yorulmaz, kırılmaz, fedakâr ve idealist üyeleri olacağınızdan kuşkumuz yoktur. Bu düşünceyle geleceğin bilgi toplumunu ve çağdaş Türkiye’sini oluşturacak siz değerli genç ve dinamik beyinlerine ve bireylerine olan güvenimiz tamdır. Geleceğin güvencesi eğitimle, eğitim ise sizlerle mümkün olacaktır. Türkiye’nin geleceği sizlerin vereceği eğitimle şekillenecektir. Öğretmenlik mesleğiniz yaşama biçiminiz olsun. Hepinize başarılar dilerim.” (Nimet Çubukçu imzasıyla, 09 /05 / 2011).

“Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilatının değerli mensupları olarak üzerinize düşen sorumluluğu sevgi, şefkat ve özveri ile yerine getireceğinize inancım tamdır. Geleceğin bilgi toplumunu ve çağdaş Türkiye’sini birlikte oluşturmaya gayret edeceğiz. Geleceğin güvencesi eğitimle, eğitimin niteliğinin artması ise Siz sevgili öğretmenlerimizle mümkündür. Türkiye’nin geleceği Sizlerin vereceği eğitimle şekillenecektir. En büyük temennim öğretmenlik mesleğinin yaşam tarzınız olmasıdır. Hepinize meslek hayatınızda başarılar dilerim.” (Ömer Dinçer)

(soL-Haber Merkezi)