"Sahillerin Güncel Bir İstismar Hikayesi: İstmarin Projesi" başlığıyla yapılan açıklamada, sahiller hangi vatandaşların sorusu gündeme getirildi.

"Hayatında boğaz kıyısında gezintiye çıkma fırsatı bile bulamayan milyonlarca emekçi, metrobüslerde balık istifi seyahat etmek zorunda kalırken, sahillerin yat limanlarıyla vatandaşlara açıldığını söyleyen İBB’ye ne demek gerekir?" diyen TMMM'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Ülkemizde her şeyin projecilikle açıklanır olduğu bir dönemde, İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik de bu modaya uyuyor ve tüm iştahı ile projelerinden bahsederken İstinye ve Tarabya koylarında 388 tekne kapasiteli projenin hayata geçmesinin ardından Kuruçeşme, Bebek (Beşiktaş) ve Paşabahçe’de de (Beykoz) hızla proje çalışmalarına başlanacağını duyuruyordu.

Her gün işe gitmek için insani ulaşım koşullarının gerisinde, saatleri bulan yolculuklar yapmak zorunda kalan İstanbullular, İSPARK Genel Müdürü’nün bu heyecanlı projesi ile metrobüste tanıştılar.

Metrobüslerde bulunan dijital ekranlarda yayınlanan reklamlardan birinde İSPARK’ın “İstmarin” isimli “şaşalı” projesi ile sahillerin vatandaşlara açıldığını, halkın bundan böyle özgürce sahillere yatlarını park edebileceği duyuruluyordu…

Bu reklamla, hayatında boğaz kıyısında gezintiye çıkma fırsatı bile bulamayan milyonlarca emekçi, metrobüslerde balık istifi seyahat etmek zorunda kalırken bir anda yatlarını rahatlıkla park edebilecekleri limanlara kavuştuğunu öğreniyordu.

Özellikle AKP dönemine bir fenomene dönüşen “projecilik” hastalığının bir parçası olan bu ve benzeri projeler, ülkemizdeki milyonlarca emekçinin gündelik yaşantısında en ufak bir değişikliğe neden olmazken yine aynı projelerin emekçilerin gündeminde sürekli tutularak “hizmet” propagandası yapılması halkımızın da yakından bildiği bir yöntemdir.

Ne var ki metrobüslerde yayınlanan bu reklam ile bilinen bu yöntemin uygulanmasında bir adım daha ileri gidilmekte ve emekçi halkımızla açıkça alay edilmektedir."

(soL - Haber Merkezi)