Marmara Üniversitesi’nde bu kez ‘Denizler darbeciydi’ paneli

İstanbul Marmara Üniversitesi’nde geçtiğimiz hafta düzenlenen evrim karşıtı panelden sonra bu hafta da “En Acımasız Darbe 27 Mayıs 1960” paneli düzenlendi.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen evrim karşıtı panelle tepki çeken Marmara Üniversitesi'nde bu defa da 27 Mayıs'ın tartışıldığı ve bir takım sağcı kalemlerin sola şekil verme doğrultusunda hünerlerini sergilediği bir panel yapıldı.

Marmara Üniversitesi Nişantaşı yerleşkesinde düzenlenen panelde konuşan Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne 12 Eylül darbesi öncesindeki olayları nedeniyle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının darbecilere hizmet ettiklerini öne sürdü. Etkinliğe Taraf Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur ve Star gazetesi yazarlarından Bekir Berat Özipek konuşmacı olarak katıldı.

"Darbeyi ordu değil 37 subay yapmıştır"
Her yazısında sola yüklenen Türköne 27 Mayıs Darbesini ordunun değil 37 tane subayın yaptığını ileri sürdü. Türköne sözlerine şöyle devam etti: "Milli mücadelede asker kaçakları neyse darbeyi planlayanlar da bunlardır. Bunlar ilk önce darbesini TSK'ye karşı yapıyorlar. 235 general ve 3 bin subay emekli oluyor."

Darbe zamanında darbeci üsteğmenlerin karşısında orgenerallerin selam verdiğini dile getiren Zaman yazarı bu şekilde bir ordudan söz edilemeyeceğini söyledi. Türköne "Ordumuz darbecilik görevini üstlenerek orduluktan çıkmıştır. Bu darbeyi yapan tüm askerler değildir bu kişiler her kurumda bulunan, elinde güç olan tiplerdir" diye konuştu.

"Türkiye'de her şey var ama adam gibi bir sol yok"
Onlarca gazetecinin, siyasetçini ve profesörün cezaevlerinde olduğunu hatırlatılan bir soruyu cevapsız bırakan Türköne "Sol gruplara karşı çok sık tekrarladığım bir terim var. Türkiye'de sol, 'değişmek' demektir. Kimi solcular ulusalcılığı solculuk sanıyolar. Solun kendisini silkelemesi gerekiyor. Ben o yaşına rağmen yazdıklarından dolayı Mahir Çayan hayranıyım. Gerçekten önemli bir mesele. Denizin idamı haksızlıktır. Ama bu insanlar devrim peşinde değil darbe peşinde koştular. İşleri bitince yüz üstü bırakıldılar. İşte asılmasının nedeni bu. Şiddet görüntüsü vererek devrim çıkmaz darbe çıkar. Bu insanlar gençtiler darbecilerin oyununa geldiler. Türkiye'de herşey var ama adam gibi bir sol yok" dedi

"Darbeciler darbeden sonra MDD'ye, TKP'ye üye oldular"
Taraf yazarı Yıldıray Oğur ise konuşmasına 27 Mayıs'ın hiçbir zaman akademik olarak görülmediğini söyleyerek başladı. Panelin ismini eleştiren Oğur, bütün darbelerin acı olduğunu dile getirdi. Oğur "Ordu halen darbe olarak görmüyor. 27 Mayıs, 1980'e kadar bayram olarak kullanılan tek darbedir. 80 dahi buna cürret edememiştir. Yön dergisi darbeden sonra kuruldu. 80'den sonra solun kapatıldığı söylenir, ama 27 Mayıs'ta tam tersi oldu. Hatta MDD çizgisine yakınlaşan ve TKP'ye üye olan darbeciler var" dedi.

Tek parti sistemini kimsenin istemediğini Türk, Kürt, Alevi, Ermeni herkesin Demokrat Parti'yi desteklediğini dile getiren Oğur "27 Mayıs darbesinden önce protestocu öğrenci için devlet tarafından, üzerinden uçakların geçtiği bir tören yapıldı. O kişiler Anıtkabir'e gömüldüler. Turan Emeksiz'e polis ateş açıyor ve Emeksiz kurşun sekmesi sonucunda ölüyor. Adli tıpta masum oldukları tescillendi. Ve bu gençler 1988'de sessizce Anıtkabir'den çıkarılıyorlar" diyerek Turan Emeksiz'in "kazara öldürüldüğünü" iddia etti.

"Bu günleri görebildiğimiz için çok şanslıyız"
Star Gazetesi yazarı Bekir Berat Özipek ise şunları söyledi: "Biz bu günleri görebildiğimiz için çok şanslıyız. 27 Mayıs vesayet sistemlerinin Türkiye'de yerleşmesini sağladı. Oligarşiden demokrasiye geçisi geciktiren darbedir. 1950'den beri demokrasiye geçmeye çalışıyoruz. 1960 darbesi bunun olmasını engelledi ve geciktirdi. DP'nin iktidara gelmesi oligarşiyi tehlikeye düşürdü o zümreyi tedirgin etti. Darbe yapmak ahlaksızlıktır. Darbe yapmak kendi halkına zulümdür. Onlar normal şartlarda iktidara gelemeyeceklerini bildikleri için silahla iktidar olmaya çalışıyorlar. Bütün darbeler kötüdür. Biz iyi darbe kötü darbe ayırımı yaptık bu bir hata, ama şimdiki kuşak bu konuda daha bilinçli."

Demokrat Parti'nin de hataları olduğunu ve en büyük hatasının 6-7 Eylül'ün soruşturulmaması olduğunu söyleyen Özipek "Eğer bu durum soruşturulsaydı darbecilerin böyle bir laf söylemelerine engel olunurdu" dedi.

(soL-Haber Merkezi)