Libya'da emperyalizm desteğiyle yürütülen ve Kaddafi'nin vahşice öldürülmesiyle son bulan savaşta yaralanan çok sayıda muhalif asker, Türkiye'de tedavi görüyor. Devlet, bu konuda tam ve ayrıntılı bir açıklama yapmış değil. soL, çeşitli kentlerde Libyalı muhaliflerin kaldığını tespit ettiği hastanelerde çalışan sağlık emekçileriyle görüşerek, Türkiye'deki Libyalı muhaliflerin izini sürdü.

Libyalı muhaliflerin yaralı askerleri Türkiye’de keyif sürüyor. Hastanelerde lüks içinde konaklayan Libyalıların neredeyse hiçbiri ağır yaralı değil. Odalarına plazma televizyonlar kurulan Libyalılar için hastanelerde sigara içecek alanlar da tahsis edilmiş durumda.

Ankara’da özel uçaklı, plazmalı tedaviye tacizli yanıt
Ankara’da özel hastanede çalışan bir doktordan aldığımız bilgiler durumun vahametini ortaya koyuyor. Buna göre uçaklarla Sağlık Bakanlığı kontrolünde Türkiye’ye getirilen Libyalı muhalif askerlerin birçoğu ağır yaralı durumda değil. Gelen yaralı kafileleri içinde çok az sayıda ağır yaralı olduğu vurgulanırken, birçoğunun ise herhangi bir tedaviye dahi ihtiyaç duymadığı belirtiliyor.

Libyalılar, Ankara'da başta Bayındır, Medicana ve Koru Hastanesi olmak üzere özel hastaneleri doldurmuş durumda. Medicana hastanesinde Libyalıların taciz etmediği hastane çalışanı neredeyse kalmamış. Öyle ki hastanede gebe olan bir sağlık çalışanı dahi Libyalıların tacizine uğradı.

Libyalılar geldikten sonra her odaya birer plazma televizyon konulurken, Libyalılar için özel sigara odaları da oluşturulmuş durumda. Hastanelere ait servis araçları ise gün içerisinde ‘hastalar’ nereyi gezmek istiyorsa orayı gezdiriyor. Libyalılar hastanenin servis araçlarına bindiriliyor, Ankara'nın istedikleri yerine götürülüyor. Libyalı muhalifler gezmelerini bitirince arayıp servisi tekrar ayaklarına getirtiyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de tedavi olmak istemeyen bir Libyalı Köln’e götürüldü. Bu hasta normal bir seferle gönderilmek yerine özel bir uçakla gönderilince 40 bin avroyu bulan uçuş masraflarının ise Ankara hükümeti tarafından karşılandığı iddia ediliyor. Bir sağlık çalışanı, Libyalı muhalife "Masrafları kim karşılıyor" diye sorduğunda, "Erdoğan'ı çok seviyoruz" diyip güldüğünü aktardı.

Adana’da devlet hastanesini ‘kapattılar’
Ankara'da bunlar yaşanırken, Adana’da da durum farklı değil. Adana’da yaşananlarla ilgili bilgi aldığımız Adana Tabip Odası Sekreteri Nuh Demirpas’ın söyledikleri Ankara’daki manzarayla örtüşüyor.

Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı Fatma Kemal Timuçin Kalp Merkezi, Libyalılar hastaneyi beğenmediklerini söyleyip Acıbadem Hastanesi'ne geçene kadar kapatılmış durumdaydı. Haftada 20 kalp ameliyatı yapan hastane Libyalıların gelmesiyle birlikte ameliyatları durdurdu ve sadece poliklinik hizmetini sürdürdü.

Demirpas, Libyalı muhalif askerler geldikten sonra her odaya plazma televizyonlar konulduğunu söyledi. Her kata birer internet kafe misali bilgisayar odası konulduğunu vurgulayan Demirpas, Libyalılar için hastanede sigara odalarının bile oluşturulduğunu dile getirdi.

Adana’ya gelen Libyalıların birçoğunun hasta dahi olmadığına dikkat çeken Demirpas, hasta olanların sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini ancak geriye kalanların durumun son derece iyi olduğunu söyledi.

Hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının Libyalılar tarafından taciz edildiğini belirten Demirpas şunları dile getirdi: “Hastaneyi beğenmeyen Libyalıların tepkisi sonucu geçtiğimiz Pazar günü büyükelçi geldi. Yemekleri de beğenmeyen Libyalıları balıkçıya ve kebapçıya götürdü. En sonunda biz mahkûm değiliz Libya hastaneleri buradan daha güzel dediler ve Kalp Hastanesinden alınıp Acıbadem Hastanesine nakledildiler.”

İstanbul’da cepte 4 bin avroyla hesap kavgası
Libyalılara dair bu tür şikayetler artarken bir olay da geçtiğimiz hafta İstanbul’da yaşandı. Özel Alman Hastanesi’ndeki tedavileri süren Libyalı muhalif askerler Ebu Ayşa Muhammed ile Abdül Manan Ebu Gül, eğlenmek için Beyoğlu'ndaki bir bara gitti. Daha sonra hesabı fazla bulan Libyalıların çıkardığı olay sonrası bar güvenlik görevlileri Libyalıları bardan kovdu. Bunun üzerine durumdan şikayetçi olan askerler, ceplerindeki 4 bin avronun ve telefonların bardaki görevliler tarafından gasp edildiğini söylediler. Yaralı olan Libyalı muhalifler buradan tedavi amaçlı olarak götürüldüğü Taksim İlk Yardım Hastanesi’nde de ‘yeteri kadar ilgi göremedikleri’ nedeniyle hemşireye enjektörle saldırdı.

Libya'daki savaş sırasında "yaralanarak", "apar topar" Türkiye'ye getirilen askerlerin cebinde 10 bin liradan fazla para olması dikkat çekici.

‘Enjektörle saldırdılar’
Konuyla ilgili Libya'nın İstanbul Başkonsolosluğu’ndan gelen görevliler yardımıyla basın mensuplarına açıklamada bulunan Libyalı muhalif askerler, hastanede kötü muameleye maruz kaldıklarını ve vücutlarının çeşitli yerlerine enjektör ile vurulduğunu iddia etti. Konuyla ilgili hastane çalışanları ise, hastaneyi ayağa kaldıran Libyalıların kan almaya çalışan hemşireye enjektör ile saldırdığını dile getirdi. Bu arada konuyla ilgili açıklama yapan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri de Muhammed ile Ebu Gül'ün tedavi amacıyla kendileriyle ilgilenen hemşirelere saldırdıklarını, bir hemşireyi ve bazı hasta yakınlarını ucunda iğne bulunan enjektörle tehdit ettiklerini, bunun üzerine de güvenlik görevlilerinin duruma müdahalede bulunduğunu ancak şiddet kullanmadıklarını kaydettiler.

“Erdoğan bize yardım et”
Bu arada muhalif askerlerden Muhammed yaşananların ardından, ''Erdoğan, neredesin? Bize kötü muamele ediyorlar. Bize yardım et'' dedi.

“Sağlık Bakanlığı: Masrafları biz karşılıyoruz”
Türkiye’de tedavi amacıyla bulunan Libyalıların sayısını öğrenmek istediğimiz Sağlık Bakanlığı yetkilileri tam sayıyı bilmediklerini söylerken tedavi ücretlerinin ise Bakanlık tarafından karşılandığını açıkladı.

(soL - Haber Merkezi)