Kürt sorununa Osmanlıcı yaklaşım

Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde konuşan Kürt aydın Altan Tan, Kürt sorununun çözümünü Osmanlı toplum modelinde ve ümmetçilikte tarif eden açıklamalarıyla dikkat çekti.

soL (HABER MERKEZİ) Kürt aydını Altan Tan, Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen "Kürt sorunu kimin sorunu" başlıklı panelde konuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Tan'ın Osmanlı toplum modelinden övgüyle söz ederken, Kürtlerle Türklerin birlikte yaşamasını ümmetçilikle ilişkilendirdiği gözlendi.
"Kürtler de mağdur İslamcılar da"Konuşmasında, Kürtler'in yanı sıra İslamcıların da ülkenin modernleşme sürecinde baskı gördüğünü belirterek, "başörtüsü ile kamusal alana katılamayan mağdurlar"a da değindi. Tan'ın, Ortadoğu gibi "halkların bu kadar iç içe yaşadığı bir coğrafyada, ülkeleri renklere, ırklara, dillere vaya mezheblere göre ayırmanın zorluğunu" vurgulayan sözlerindeki yeni Osmanlıcı eğilim dikkat çekti.

Birlikte yaşam için Osmanlıcı formülBugün bazı laik Kürtlerin bağımsız Kürdistan devleti kurmak istediklerine değinen konuşmacı, Kürtlerin çoğunun bunu istemediğini, sadece kimlik haklarını koruyabilecekleri bir devlette yaşamak istediklerini öne sürdü.

Tan'ın "bağımsız Kürdistan"ı laiklik ile ilişkilendirmesi, halkların bir arada yaşaması için ümmetçiliği bir alternatif olarak tanımladığı yorumlarına neden oldu.
Milliyetçilik karmaşasıKürt meselesini çözecek olan tarafın Türk milliyetçileri olması gerektiğini ifade eden Tan'ın, milliyetçiliği, "müsbet milliyetçilik" ve "menfi milliyetçilik" olmak üzere iki ayrı kategoride açıklaması dikkat çekti.

"Müspet milliyetçilik"in, "insanın doğası gereği kendisi gibi olanlara yakın olması ve onların iyiliğini istemesi" olduğunu iddia eden Tan, "menfi milliyetçilik"i ise "kendi kimliğinin varoluşunu devam ettirebilmek için, bir diğer kimliği yok etmek" şeklinde tanımladı.
Tan'ın açıklamaları, milliyetçilik ekseni üzerinden sürebilecek çıkar çatışmalarının "müspet" ve "menfi" milliyetçilikler arasındaki mesafeyi ortadan kaldırabileceğini düşünmediği biçiminde yorumlara neden oldu.
Bu yönüyle Tan'ın açıklamaları, kendisinin "milliyetçilikle" pek de mesafeli olmadığını ortaya koyarken, Türk milliyetçilerine müspet milliyetçilik tarzını benimsemeyi önermesi ayrıca dikkat çekti. "Liberalizm ve İslamcılık aynı uzlaşmacı tavrı benimser""Liberalizm ve İslamcılık felsefelerinin birbirinden çok farklı olduğunu, ancak siyaseten ikisinin de aynı uzlaşmacı tavrı benimsediğini" ileri süren Tan, Türkiye'de kendini İslamcı zanneden kimi kesimlerin, zihin yapısının milliyetçi olduğunu vurgulayarak, "İslamcılık dediğimde muhafazakar- milliyetçi yaklaşımlar anlaşılmasın" dedi. Tan'ın bu sözleriyle, İslamcılığı milliyetçi muhafazakarlık ile mesafelendirerek, makul bir seçenek gibi yeşertme eğiliminde olduğu gözlendi.
Tan konuşmasının sonunda, Kürt sorununun Türkiye içindeki çözümünün sağlaması, Türkiye'nin Irak'taki Kürdistan bölgesel yönetimini tanıması ve siyasal bir af çıkararak PKK'yı dağdan indirmek gerektiğini vurguladı.