İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde okuyan kızları Bircan Birol ile ilgili üniversite dekanlığından kendilerine gönderilen ve kızlarının disiplin cezası aldığını bildiren tebligata, İlknur ve Zafer Birol çifti de bir kınama cezası ile yanıt verdi. Aile, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydemir Oktay’a ‘Aile Disiplin Yönetmeliği'nin 1/C maddesi’ uyarınca kınama cezası verdi.

insanhaber.com ve sendika.org sitelerinin haberine göre İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde okuyan Bircan Birol hakkında “Yüksek Öğretim Kurum içinde izinsiz afiş asmak ve pankart asmak” iddiasıyla disiplin soruşturması açıldı. Soruşturma sonucunda Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 5/c maddesi uyarınca ‘kınama’ cezası verildi.

Bu ceza Bircan’ın ailesine tebligatla bildirildi. Ancak Birol ailesi de bu tebligata tebligatla yanıt verdi. Aile, tebligatı gönderen Prof. Dr. Aydemir Oktay’a, “yükseköğretim kurumu içinde düşünceyi ifade etme ve yayma özgürlüğünü engelleyici davranış ve görevi kötüye kullanma suçundan kınama cezası” verdi.

Birol ailesi, dekana tebligatla bildirdiği yanıtta, şunları söyledi:

“Tebligatın elimize ulaşmasından sonra aile kurumumuzun ilgilileriyle bir değerlendirme toplantısında bulunduk. Öncelikle tarafınızdan savunma talebinde bulunulmasına ancak bunun gerçekleştirilme olanağının olmaması ve benzer davranışları birden çok kez yapmanız nedeniyle, gıyabınızda değerlendirme yapmanın uygun olacağı sonucuna vardık. Yaptığımız değerlendirmelerin sonucunda aşağıda ayrıntılı gerekçeleri yazılarak üniversite hocalığı mertebesindeki şahsınızın aile disiplin yönetmeliğimizin 1/c maddesi uyarınca ‘kınama’ cezası ile tecyizenize karar vermiş bulunuyoruz.”

Baba Zafer Birol, kınama cezasına ilişkin, “Kızımız iletişim fakültesinde okuyor. Özgürlük ortamında yapılması zorunlu olan ‘gazetecilik’ mesleğini öğrenmek için orada bulunuyor. Bu mesleğin en önemli kuralı ‘fikir ve ifade özgürlüğü’ olması gerekirken, okul tarafından bu konudaki duyarlılığından dolayı sürekli cezalara maruz kalıyor. Ailelerin sessizliğini de bir onay kabul ediyorlar. Oysa biz bunu hem çocuğumuza hem de çocuğumuzdan kaynaklı bize bir baskı olarak görüyoruz. Çocuklarımızı yalnız bırakmamak, haklıyken haksız duruma düşürülmelerine izin vermemek ve onlarla dayanışmak adına, biz de aile olarak üniversitelerin bu tutumunu kınama kararı aldık. Unutulmamalıdır ki, aile olarak bizlerin de kuralları var. Bizim kurallarımız çocuklarımızla dayanışmak, onları haklı mücadelelerinde yalnız bırakmamak. O nedenle biz de aile olarak çocuğumuza verilen cezanın haksızlığı karşısında sorumlu olanları kınama kararı aldık” şeklinde konuştu.

Kızının 18 yaşında ve kanun önünde bağımsız bir kişilik kazanmış olduğunu belirten Birol, tebligatın aileye yapılmış olmasının da "kanun ihlali" olduğunu söyledi. Birol "Kızım evden kaçsa ve polise gidip bildirsem 'yaşı kaç' diye sorarlar. 18 yaş üstünde ise 'yapacak bir şey yok' derler. Peki şimdi ben soruyorum, kızımın yaşı kaç?” dedi.