Kim bu Anayasacılar?

"Sivil anayasa" diye ortaya çıkanlar toplumsal çıkar ve özgürlüklerin karşısına "birey"i koyuyor.

soL (HABER MERKEZİ) AKP 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından hazırlıklarına giriştiği "demokratikleşme" paketinin bir parçası olarak, sivil anayasa hazırlama girişiminde bulunacağını duyurmuştu. 22 Temmuz seçimlerinin hemen öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan krizin nedenlerini anayasaya bağlayan AKP için mevcut anayasadan kurtulmak bir zorunluluk olarak belirlenmişti.

AKP'nin demokratikleşme paketinin merkezinde devletin tasfiyesi ve kamucu anlayışın yerini piyasacılığın yerleştirilmesinin bulunduğu görülürken, bireyin temel haklar ve özgürlüklerinin tanımlanmaya çalışıldığı bir çerçeve karşımıza çıkıyor.

6 akademisyen ile başladı
Seçimlerin ardından 6 Akademisyenden oluşan kurulun hazırladığı taslağı inceleyen 11 üyeli AKP Anayasa Hazırlık Komisyonu, sivil anayasa girişimi için hazırlıklara başladığını duyurmuştu. Öncellikle bu 6 profesörün kimler olduğu merak konusu olurken, bir anayasanın hazırlayıcı unsurlarının profesörler olup olmayacağı tartışıldı. Profesörler tarafından hazırlanan ve halkın oylarına sunulacak olan bir anayasanın gerçekten ne kadar sivil olacağı da sorgulandı.

Haziran 2007'de Başbakan Erdoğan'ın talebi üzerine, Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığında, Prof. Dr. Zühtü Arslan, Prof. Dr. Yavuz Atar, Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. Levent Köker ve Prof. Dr. Serap Yazıcı'dan oluşan bilim kurulu yeni anayasa taslağının hazırlık çalışmalarına başlamıştı. Taslak, Eylül 2007'de kamuoyuna duyuruldu.

Devlet Bakanı Çiçek anayasa taslağını hazırlayan 6 akademisyen için "Türkiye'de topu topu 23 Anayasa profesörü var. Ben Ergun Özbudun'u Özal döneminden beri tanır beğenirim. Biz Ergun Hoca'dan istedik, isimleri o belirledi. Bu 23 hocanın bir bölümü daha önce başka anayasaların yazılmasında görev almış. Onlar devletçi fikirleriyle tanınıyor. Geriye 11 liberal hoca kalıyor. Bunların bir bölümü ABD'ye gidiyormuş, bir bölümü de yaz olduğu için görev alamayacağını söylemiş. Geriye 6 kişi kaldı ve onlar hazırladı" demişti.

Anayasa profesörü Ergun Özbudun 1990 yılından bu yana Avrupa Konseyi Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu (Venedik Komisyonu) üyeliğini sürdürüyor. Avrupa Parlamentosu'nun, parti kapatmayla ilgili olarak ölçütlerine atıf yaptığı Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi'nin anayasal konulardaki danışma organı işlevini görüyor. AKP'nin anayasa hazırlama sürecinde Venedik Komisyonu kriterlerini temel alırken aslında bir AB anayasası hazırlama eğiliminde olduğu da böylelikle belirginlik kazanmıştı.

Diğer 5 akademisyen arasında yer alan Levent Köker ise uzun yıllardır 12 Eylül Anayasasını liberal tezlerle eleştiren öğretim üyelerinin başında geliyor. Köker'e göre anayasa temelde bireyi temel alan bir anayasayı savunurken, insanların temel hak ve hürriyetlerini de öncelikle devlet iktidarından kaynaklanabilecek ihlâllere karşı güvence altına alınması gerektiğini savunuyor.

Anayasanın itici gücü patronlar olur ise...
Türkiye için yeni bir Anayasa hazırlığı arayışları AKP ile başlamazken bu konuda en önemli tartışmaları başlatan kurumların başında TÜSİAD geliyor. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren Türkiye siyasetinde krizden çıkış ve istikrarın bir unsuru olarak alternatif anayasa taslakları hazırlanması ve tartışılmasını teşvik eden TÜSİAD'ın 1992 yılında , Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e sivil bir anayasa için taslak hazırlattığı biliniyor.

Geçtiğimiz yıl içinde AKP'li Prof. Dr. Zafer Üskül'ün gündeme getirdiği ve büyük tartışmalara yol açan 'ideolojisiz anayasa' fikrini de 15 yıl önce bu taslaktan aldığı ileri sürülüyor. "Liberal demokratik rejimlerde devletin resmî bir ideolojisi olmaz." ifadesini kullanan Teziç, yeni anayasanın ideolojik hükümlerden arındırılması gerektiğini savunmuştu.

1982 Anayasası'nı antidemokratik bulan Teziç ve 8 arkadaşı, TÜSİAD'ın talebi üzerine işe koyularak, "Yeni Bir Anayasa İçin" adlı anayasa taslağını kaleme almıştı. Teziç'in bir grup akademisyenle kaleme aldığı taslak, dönemin TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından Meclis'e sunulmuştu.

TÜSİAD yön değiştiriyor
Bugünse TÜSİAD, askeri darbeden sonra kabul edilen 1982 Anayasası'nın katılımcı bir ortamda hazırlanmadığı ve demokratik sayılmayacak şartlarda halkoyuna sunulduğunu söylüyor. TÜSİAD için Anayasa'nın genel anlamı, bireyi devlet otoritesine karşı korumak ve bu amaçla devlet iktidarını sınırlandırmak olurken, 1982 Anayasası'nın , adeta devleti bireye karşı korumak amacını güttüğü devlet otoritesi ile birey hürriyetleri arasındaki hassas dengeyi devlet otoritesi lehine bozduğu savunuluyor.

Oysa ki TÜSİAD ve TİSK 12 Eylül'ü ve Anayasasını o dönemde büyük bir sevinçle karşılamıştı. Vehbi Koç, "askeri yönetimin zamanında ve doğru kararlar almasıyla çok değerli zaman tasarrufu sağlandı" açıklamasında bulunmuştu. Diğer yandan 12 Eylül Anayasasını bugünküne benzer olarak bir öğretim üyesi tarafından hazırlandığı unutulmuş olsa gerek. Anayasa Profesörü Orhan Aldıkaçtı ile 24 Ocak 1980 kararlarının yürütücülerinden Turgut Özal, 12 Eylül Anayasası'nı şekillendiren siviller olmuştu. .

TÜSİAD'ın bugünkü yaklaşımı liberal tezlerle örtüşürken, toplumsal uzlaşma çağrısı ile sendikalar ve diğer sermaye örgütlerinin bir araya getirilmesi hedefleniyor. Bununla birlikte Türkiye kapitalizmini günün koşullarına uygun bir anayasal çerçeveye bürünmesi zorunluluğu kendini dayatırken bunun siyasi özneler yerine patronlar örgütünden gelmesi krizin bir diğer göstergesi.
Arayış onları birleştirdi...

Türkiye sermayesinin AB ile uyumlu hareket edeceği bir anayasaya ihtiyacı var. Diğer yandan demokratik haklar, insan hakları ve özgürlükler için mücadele edenler için bu tür girişimler, anayasa, bir çıkış noktası olarak değerlendiriliyor. "Türkiye Anayasasını arıyor", "sivil anayasa " girişimi gibi isimler altında bir araya gelen kurum ve kişilerin amacı yeni bir anayasa oluşturmak.

AKP'nin anayasa taslağı girişiminin ardından ortaya çıkan girişim ya da hareketler temelde liberal tezleri savunurken, ortak bir noktada uzlaşmış oldular. Bireyi temel alan, devletin yetkilerini tasfiye eden, AB demokrasisi ile uyumlu bir çerçeve.

Son yıllarda barış girişimi, savaş karşıtı platformlarının önde gelen isimlerinden Şanar Yurdatapan'ın, MÜSİAD, Genç Siviller, Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilen ASKON gibi sermaye örgütleri ile birlikte hareket etmesi ancak bu şekilde açıklanabilir.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, Anayasa Taslağı'ndan Ulusal Çalıştay'a Anayasa Platformu Ulusal Girişimi, Ortak Akıl Hareketi gibi oluşumlar bu tür kişi ve kurumları bir araya getirerek yeni bir anayasanın ne olması gerektiğini tartışmaya açıyor. TÜSİAD ve AKP bu noktada tartışma sürecini hızlandıran bir rol oynarken, bu oluşumlar Türkiye'nin geleceğini "anayasada" arayor.

Anayasa Taslağı'ndan Ulusal Çalıştay'a Anayasa Platformu Ulusal Girişimi'ne dahil olanlar: Hak-İş, Memur- Sen, Eğitim- Bir-Sen, Diyanet- Sen, MÜSİAD, Genç Siviller, İHH, ASKON, Sivil Düşünce Platformu, Mazlum-Der, ENSAR Vakfı, Hukukçular Derneği, Hizmet- İş, Türkiye Yazarlar Birliği, Öğretmen- Sen gibi sivil toplum örgütlerinden oluşan platforma Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Doç. Dr. Mustafa Şentop, araştırmacı yazar Abdurrahman Dilipak, araştırmacı yazar Ahmet Taşgetiren, müzisyen Şanar Yurdatapan gibi aydınlar da destek veriyor. Anayasa Taslağı'ndan Ulusal Çalıştay'a Anayasa Platformu Ulusal Girişimi'nin düzenlediği Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı, 8-9 Aralık 2007 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirildi. Çalıştay'a girişimi oluşturan TOBB, Türk-İş, Hak-İş, Kamu-Sen, TESK, TİSK, Türkiye Barolar Birliği, TÜSİAD, TÜRKKONFED, MÜSİAD, MEMUR-SEN, TUSKON, ASKON, TÜGİK, KADER, KAGİDER, TÜGİAD, Televizyon Yayıncıları Derneği ve Anayasa Kadın Platformu temsilcileri ile 83 sivil toplum kuruluşundan yaklaşık 250 kişi katıldı.

Ortak Akıl Hareketi: Araştırmacı Yazar Ahmet Taşgetiren, Araştırmacı Yazar Ali Bulaç, Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Doç. Dr. Mustafa Şentop, Araştırmacı Yazar Abdurrahman Dilipak, Prof. Dr. Yasin Aktay, Araştırmacı Yazar Cihan Aktaş, Müzisyen Şanar Yurdatapan, Araştırmacı Yazar Altan Tan, Gazeteci Yazar İbrahim Karagül, Gazeteci Yazar Mustafa Karaalioğlu, Eğitimci Yazar Ufuk Çoşkun, Gazeteci Yazar Hakan Albayrak, Gazeteci Yazar Ali Adakoğlu, Gazeteci Yazar Mehmet Metiner, Gazeteci Yazar Hüseyin Dayı, Araştırmacı Yazar Ferzende Kaya, Araştırmacı Gazeteci İsmail Kahraman, Prof. Dr. Osman Okka, Araştırmacı Yazar Metin Mutanoğlu, Araştırmacı Yazar Mustafa Özkaya, Araştırmacı Yazar Ümit Fırat, Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Kanal A istanbul Temsilcisi Bedrettin Uğur, Prof. Dr. Şerafettin Gölcük, Prof. Dr. Sami Karahan.